Memed ahhh ince memed
İnce Memed 4
İnce Memed 4
Elinde bir meşale ile hayat yolculuğunda karanlığı aydınlatan cevherler iyi ki iyi ki var. Hikayeler yaşanmış, yaşanıyor ve yaşanmaya da hep devam edecek. Seride geçenler şüphesiz çarpıcı, sarsıcı ve süregelen acı gerçekler. Ama ben böylesi akıp giden, dahil eden, hissettiren aktarma şekline hayranım hastayım tutkunum yahu. dört Koca kitap aktı gitti bitti nasıl bitti nasil geçti anlamadım. devamı olsun istedim diledim umdum olamayacağını bile bile. meçhuller, yarım kalanlar fazlasıyla çoktu zira. Kafamda hepsini kendimce devam ettiriyorum hala ama kıymetli yazar gibi coşkun bir şelale misali akıtmak ne mümkün. Keşke diye geçiriyorum içimden geri gelse sevgili yaşar kemal, reenkarnasyona inanmak istiyorum. Geri gelse de devamını yazsa. O yazsa biz okusak. Sabırsız çocuklar gibi bir diğerini beklesek...
Güngörmez
"Hiç sevmem kışları" derdi. Neymiş üşürmüş de kalın giymek zorunda kalırmış. "Hahh" dedim içimden. "Yazın da, kışın da mahallenin en pejmürdesi sensin..." Bunları o zamanlarda çok yakın olup da sevemediğim, şimdilerdeyse rahmetli olan canım arkadaşıma söylerken yıl 1995 aralığın 17'siydi. Şimdiyse 2006 yazının
Reklam
KİM DEMİŞ; Unumuzu elemiş, Eleğimizi asmış iken, İki otuzu devirip, Altmışını aşmışken, Feleğin çemberinden Yüz akıyla geçmiş , Derdi kederi,
MUNZURUN KIZI ında anılar .. Ilkokula başlamıştım tam 7 yaşındaydım , bizim köyümüz dağlık ve evimiz köyün ortasındaydı, evimizin önünde kocaman beyaz büyüklüğünde bir taş vardı. Bu taşa aşıklar ın taşı diyorlardı köylüler, çünkü çeşmeye suya giden gelir bu taşın üzerinde oturur, dinlenirdi ve sevgili si ile konuşurdu. O sene ilk okula
KÜÇÜKTÜK
Küçükken babaannemin yanına giderdik. Tabi küçüklük ya: yaramazlık, koşuşturmaca derken o ev bir adımlık mesafeye inerdi. Ev dediğim de küçücük derme çatma bir gecekondu.       Gecekondu deyip geçmekle de olmaz, sımsıcak, hayallere açılan büyük bir şatoydu. Ben ve küçük kız kardeşimin çiçekler içindeki kocaman şatosu. Babaannem ise bizleri hep
Mezopotamya
Dehşetten müziğe akıyor gece Tanrıçalarımın hatırlarında, İllegal düşüncelerimde, Ve bütün sevgililerin felsefesinde Islak isli yorgun bir mürekkeple Hangi kağıda yazsam çığlık. Ahh Mezopotamyamm!!
Reklam
+Gelecekte ışıl ışıl güzel günler bizi bekliyor çocuklar... Not: 10 yıl sonra: Ahhh ahhh bu böylemiydi, eskiden her şey daha güzeldi sanki :)
NEFRET ETME
NEFRET ETME ! Merhaba, değerli okurlarım Bugün sizlerle ‘’nefret etmek’’ hakkında konuşmak istiyorum. Neden bazı insanlar her şeyden ve herkesten, nefret eder? Neden her şeye olumsuz bakar? Her şeyi eleştirir? Neden hep başkalarına kin kusar? Neden üretmeyi sevmez? Bu insanların amacı; tüketmek, hakaret etmek, zarar vermek ve kendi
Değnekten atınız hiç eksik olmasın...
İki çocuklu bir aile hafta sonunu piknik yaparak geçirmeye karar veriyor. Piknik yerine vardıklarında anne yemeği hazırlarken, çocuklar babalarıyla birlikte yürüyüşe çıkıyor. Uzun bir yürüyüşten sonra oldukça yorulan küçük çocuk, yalvarırcasına bakan gözlerle, "Babacığım çok yoruldum. Lütfen beni kucağında taşır mısın?" diyor. Baba;
41 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.