#seldaokudu #oyaz
Yine güzel ve yepyeni bir kitap ile geldim.
Hemen okumalıyım dedim ki iyi ki de hemen eyleme geçmişim.
İlk sayfasından son sayfasına kadar beni içerisinde tutup merak ettirdi.
Ehhh zaman zaman kızdırmış, yapma be dedirtmiş olabilir ama bu kitabın ve karakterlerin bana nasıl da işlediğinin bir göstergesi oluyor.
Okumadım resmen onlar ile Yalova da o yazlıkta o ortamda bulunup, onlardan biri oldum.
Ece, Kerem ve Okan onlar Güneş Sitesinin birbirlerine kazandırdığı arkadaşlar, dostlardı.
Sonra hayatlarına Serra, Yiğit ve Akın dahil oldu.
Serra ve Yiğit Elit Kent sakinleriydi yani onlar zengin kesimin çocuklarıydı.
Akın ise bir misafirdi.
Akın sadece arkadaş değil gördüğü ilk anda daha Ece'nin kalbine bir kelebek uçurdu.
Akın Ece'nin hayatına tam da doğum günü gecesi dahil oldu.
Her doğum gününde denize giren Ece için uzanan o el kalbine de dokundu.
Zamanla her yaz bir araya gelen bu çocuklar büyümeye başladı.
Yiğit'in ilgisi de Ece'ye kaymış ve onu istiyordu.
Akın ile Ece o akşam aşklarını ilan etmişlerdi...
Takvimler 1999 yazını gösteriyordu.
Bir araya gelen çocuklar ailelerine pembe yalanlar söyleyip Akınların evinde toplanmış şişe çevirme oynuyorlardı.
Bu oyun onları 20 yıl sonraya da taşıyacaktı.
Neden mi? Nasıl mı?
İşte o hesaplaşmaları, nedenleri ve sonuçları kitapta bulacaksınız..
Son sayfasına kadar soluksuz okuyacağınız ve boğazınıza bir yumru oturtacak geçmiş ve şimdinin harmanlandığı masumluğun çocuklukta gizli kaldığı sarsıcı bir kitaptı. Aslında yazmak istediğim çok şey var ama işte OKUYUN diyeyim.