Tövbenin hakikati ilim Hal ve fiil ile tayin edilmiştir tövbe için aranılan hakiki ilim günahın büyük zarar olduğunu Kul ile sevdiği şeyler arasında büyük bir perde olduğunu Resulullah Aleyhisselam ve dostlarını incelttiğini Melekleri gücendirdiğini Allah'ın rızasından Uzak kalmaya sebep olduğunu Böylece devam eder ve vefat ederse ahiret ve akıbetinin hüsranla neticelenebileceğini tövbe edenin hiç günah işlememiş gibi olduğunu bilmektir.
Allah'a iyi bir kul olmayı kendisine ilke edinerek bütün benliğiyle O'nun ilmine sarılanlar ve rahmetine sığınanlar dünya hayatında hem de ahiret yurdunda aradıklarını mutlaka bulurlar.
Reklam
Her amelin başı ilimdir ilimi olmayan kimse isyanın kötülüğünü ve günahı bilemez her bir günahın Allah'la kul arasında büyük bir perde ve hicap olduğunu idrak edemez dünya işlerinden ilim gerekli olduğu gibi ahiret işlerinde de Allah'a ibadet ve taatte haramdan kaçınmakta ilim lazım gelir..
“Eğer insan, enâniyetine (benliğine) istinâd edip (dayanıp) hayât-ı dünyeviyeyi gāye-i hayâl (esas maksad) ederek derd-i maîşet (geçim sıkıntısı) içinde muvakkat (geçici) bazı lezzetler için çalışsa, gāyet dar bir dâire içinde boğulur gider. Ona verilen bütün cihâzât ve âlât ve letâif (cihazlar, âletler ve duygular), ondan şikâyet ederek haşirde (âhirette) onun aleyhinde şehâdet edeceklerdir. Ve da‘vâcı olacaklardır. Eğer kendini misâfir bilse, misâfir olduğu Zât-ı Kerîm’in (ikrâmı sonsuz olan Allah’ın) izni dâiresinde sermâye-i ömrünü sarf etse, öyle geniş bir dâire içinde uzun bir hayât-ı ebediye (âhiret hayâtı) için güzel çalışır ve teneffüs edip istirâhat eder. Sonra, a‘lâ-yı illiyyîne (en yüksek makamlara) kadar gidebilir. Hem de bu insana verilen bütün cihâzât ve âlât, ondan memnûn olarak âhirette lehinde şehâdet ederler. Evet insanaverilen bütün cihâzât-ı acîbe, bu ehemmiyetsiz hayât-ı dünyeviye için değil, belki pek ehemmiyetli bir hayât-ı bâkiye için verilmişler.”
Peygamberimiz (S.A.S) buyuruyor ki: «Mü'min bir erkek hanımına hanımı da kendisine baktığı zaman Allah onların her ikisine de rahmet nazarı ile bakar. Erkek karısının elini tuttuğu zaman ise her ikisinin günahları da parmaklarından dökülür.» Damat ve gelin el sıkıştıktan sonra kendilerini böyle temiz hayata kavuşturan Allah'ın rızasını kazanmak üzere iki rek'at nafile namaz kılarlar. Namazın sonunda dünya ve ahiret selâmeti için dua ve niyazda bulunurlar ve Allah'tan kendilerine hayırlı bir evlat ihsan etmesini isterler. O anda duaların kabule en yakın olduğu bir zaman olduğu için bütün ümmeti Muhammed'in selâmeti ve dini mübinin, İslâmın muzaffer olması için dua ve niyazda bulunmayı unutmamalıdır.
Sevginin şartı uymak, düşmanlığın şartı ise muhalefet etmektir. O halde işlerinizi Rabb'inize teslim edin ve dünya ile ahiret hususunda O'nun tedbirine razı olun. Günlerden birinde bir sıkıntı içine düştüm. Allah Teâlâ'dan o sıkıntımı gidermesini istedim. Fakat Cenâb-ı Hak bana ilkinden büyük bir sıkıntı daha verdi. Bu duruma çok hayret ettim. O esnada bir sesin, "Sen bize bu yolun başlangıcında halinin teslim olma hali olduğunu söylememiş miydin?" dediğini işittim. O vakit edebe sarıldım ve sustum.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.