Hangisi?
Ölmek mi yaşamak mı dersin azizim? Hangisinin sonu sonsuzluğun bir parçası Nefes alıp verdiğin ücretsiz yaşam mı Ruhun hiç ölmeden yaşadığı alem mi? Bin kere kırılıp yine devam ettiğin mi? Yoksa bir seferlik can verdiğin ahiret mi? Ey bu yolun yolcusunun fakir misafiri Aradığının tümü yaşadığın yerin içinde mi Yoksa herkesin eninde vardığı son durakta mı? Huzur, aradığın bir güzelin teninde mi Yoksa ölümsüz bir kalbin şefkatinde mi? Gördüğün kainat gözlerin bakışlarında mı? Yoksa görünmeyenle gördüğün kalp gözünde mi? Geceler güneşin batışındaki bir karanlık mı? Yoksa hiç gündüzü olmayan bir dehliz mi? Aradığın özlem bir çocuğun saf anılarında mı? Yoksa hayallerine kavuşup orada durup kalmak mı?
Ensari
Ensari
Yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'de kimi ayetler -insandan beklenen bazı şartlar sıralandıktan sonra "leallekum tufli- hun" (Umulur ki bunları yaparsanız kurtuluşa - felaha erersiniz), "leallekum turhamun" (Umulur ki bunları yaparsanız ilahi rahmete erersiniz), "ulaike humul muflihun" (felaha erenler ancak onlardır) şeklinde biter. Zorluklardan selamete çıkmanın yöntemlerini açıklayan bu çeşit ayetlerin şart cümleleri, başına gelenlerden felaha çıkmak isteyen kişilerin aslında görev listesidir de... Bu görev listesine riayet edenlerin kurtulacakları, ilahi bir taahhüt ve yanıltmayan bir müjdedir. Bu şartlar şöyledir: Bakara 2-5: Gayba iman edip namazınızı kılın, size ihsan edilen nimetlerden başkalarını da faydalandırın, sana ve senden önceki peygamberlere gönderilen kitaplara ve âhiret gününe kesinkes iman edin... Bakara 189: Allah'a karşı gelmekten sakının... Al-i İmran 104: İnsanları hayra çağırıp onlara iyiliği tavsiye edin ve kötülüklerden onları alıkoyun... Al-i İmran 130: Faiz yemeyin ve Allah'a itaatsizlikten sakının... Al-i İmran 132: Allah'a ve peygambere itaat edin.. Al-i İmran 200: Sabredin, sabırda yarışın, hazırlıklı ve uyanık olun...
Reklam
En gafil zamanlarımızda bile Allah'tan ne destekler görmüşüz! Yolculuğumuzu ve yönümüzü O'na doğru çevirdiğimizde bizi yalnız bırakacağını nasıl düşünebiliriz? Mü'minlerin doğru yolda gittiği takdirde açık ifadeyle - dünya hayatında da- musibetlerden halas olacağı ve nimetlere erişeceği yüce kitabımızdaki vaatlerdendir. (Mü'minin manevi yaşamındaki gerekçe dünya nimetlerine erişmek ve musibetlerden halas olmak olmasa da bu, Rabb'inin ona bir ikramıdır.) "Şayet onlar Tevrat'ı, İncil'i ve Rableri tarafından onlara indirileni doğru dürüst uygulamış olsalardı göğün ve yerin türlü türlü nimetlerinden yararlanırlardı." (Maide, 66). "Erkek olsun kadın olsun, kim inanmış bir insan olarak dünya ve âhiret için yararlı işler yaparsa kesinlikle ona (dünyada) güzel bir hayat yaşatacağız ve böylelerinin (âhirette) ecirlerini de muhakkak surette yapmış olduklarının daha güzeliyle vereceğiz." (Nahl, 97)
Siz siz olun, kimseyi insanlar içerisinde rencide etmeyin, onun izzetine, haysiyetine dokunacak söz ve hareketler sarf etmeyin... Bugün siz rencide edersiniz, lakin bu amelinizin karşılığı olarak ahiret gününde de işlediklerinizden dolayı siz rezil edilirsiniz.
Seçim aşamasındaydım. Bir gün Bağdat terk etmeyi ve bu durumdan kurtulmayı düşünüyor, ertesi gün bu fikrimden dönüyordum. Bir gün ileri adım atıyor, ertesi gün geri adım atıyordum. Sabahleyin ahiret arzusu beni kaplıyor, akşamüzeri şehvet orduları ona saldırıyor ve onu dağıtıyordu. Dünya arzuları beni zincirleriyle mevki makama doğru çekiyor,iman münadisi ise "Göç et,göç et geriye çok az bir ömrün kaldı. Önünde uzun bir yolculuk var. Sahip olduğun ilim ve amel riya ve gösterişten başka bir şey değildir. Ahiret için bugün hazırlanmazsan ne zaman hazırlanacaksın?" diyordu.
En'am suresi otuz ikinci âyette buyuruluyor ki: "Dünya malı sadece oyun ve oyalanmadan ibarettir. Âhiret yurdu sakınanlar için daha hayırlıdır." Bu hüküm Ankebut suresi altmış dördüncü âyette şöyle geçmektedir: "Bu dünya hayatı sadece oyun ve oyalanmaktır. Asıl hayat âhiret yurdundaki hayattır. Keşke bilseler."
Sayfa 128 - Dergâh Yayınları
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.