Birisini çok sevseniz...
Ona âşık olsanız...
Hayranlık, dostluk ve şefkat bu aşkınızı beslese...
Yıllarınızı birlikte geçirseniz...
Onun için dünyanin en unutulmaz şiirlerini yazsanız...
Ve, bir gün sizi yapayalnız bırakıp ölse...
Perdelerinizi kapatıp her yanında onun izleri olan evinizekapansanız...
Artık yanınızda olmayan sevdiğinizin anılarını düşünseniz...
Sonra, artık size sahipsiz görünen odalardan birine girip onun dolabini açsaniz...
Içinde isimler olan bir defter bulsaniz...
Sevdiginizin sizinle beraberken seviştiği ya da sevişmeyi düşündüğü insanların adları, uzun bir liste olarak yazili olsa orada...
Ne yaparsiniz?
Ne hissedersiniz?
Ünlü Fransiz sair Aragon, karisi romanci Elsa Triolet öldükten sonra böyle bir liste bulmustu iste.
Kahkahalar, ıslıklar, neşeli bağırışlar duyuluyordu. Sanki bu sokağa girdiğiniz anda, dışarıda olup biten her şey unutuluyor, herkesi geçici bir mutluluk kaplıyordu. Artık parçası olmadığım o eğlenceyi uzaktan izliyordum.