Bugün oturdum ölümü düşündüm Kirli, acı bir su gibi yürüdü içime Dokunduğum, gördüğüm her şeye sindi Ürperdim, korktum ve biraz şaşırdım Bugün oturdum ölümü düşündüm Yağmur altında ya da karanlıkta Bir başıma kalmış gibi...
Saatin kaç olduğunu biliyor musun? Duvarda çiviye asılı bir takvim sallanıp duruyor Her sabah birileri gelip, bir yaprak daha Koparıyor ondan görünmez elleriyle. Üç gündür yağmur yağıyor Yakıyor artık ellerimi kitaplarım. Dışarıdan zincirleme silah sesleri geliyor...
Reklam
Bir Şiir: Oğul - Ahmet Erhan Anne ben geldim, ağdaki balık Bardaktaki su kadar umarsızım Dizlerin duruyor mu başımı koyacak? Anne ben geldim, oğlun, hayırsızın...
Yine de gülsün isterim Şu pencerelerde Sokağı seyreden çocuk; Gülsün artık!
DENİZİMSEN
Kulak ver Toprağımsan Sürün ayaklarıma Göğümsen Adımı sesle Gecemsen Uyar beni Gülümsen Yüzünü göster Kalbimsen Gürülde Sanığımsan Ayağa kalk!
Sayfa 286
Şafak Bir ıslık gibi geçiyor Üşüyen asmaların arasından Fır dönüyor yürek Üstünden başından Kırağıları silkeleyerek Yurdum Avuçlarıma doldurduğum Soluğum Kadar gerçek
Sayfa 285
Reklam
Yarasa hüznüme sığınacak Bir mağara arıyorum Türkiye, Sevgilim
Sayfa 276
Acımı Anlamıyor musun yüzümden? Bir kez olsun duy beni Sözcükler Araya girmeden!
Edip Cansever'e  Gül kurutuyorum artık kitapların arasında  Ben mi azalıyorum  Yoksa güller mi bilmem  Görülmemiştir, yazılı zarfların içine  Elimdeki bütün gülleri sokuşturuyorum  O zaman gül ve ben  Ben ve gül  Ortak bir koku buluyoruz kendimize  Yeni yeni mevsimler yaralıyoruz  Biz azaldıkça gülleri çoğaltıyoruz  Onun için gül kurutuyorum artık  Nereme denk gelirse  Mahpushaneden bir mektup aldım demin  Görülmüştür, yazıyordu  İçinde gül vardı, görülmemişti  Gül kurutuyorum artık  Gül, işte...
Çocuk, seni bir kirazın yüzünü güneşe döndüğü yerde gördüm  Zamanı değil ölümün, onu da biliyorum  Dağlardan söz etmenin, tüyübitmedik yetimlerden  Kaçtım zulmün konuşulduğu atlaslardan  Sonunda sanki saçımı saçınla ördüm.
Reklam
Sende sonsuzluğa doğru akan bir şeyler var  İnsanın şiire inanası geliyor...
Hayat tırnağımda bile büyür  Ben ölsem de, ölmesem de...
Bana şiirin tarifini sordun demin  Bense, 'göze almaktır' gibi bir şeyler geveledim  Bu yaşıma geldim, hiçbir şeyi tanımlayamadım oysa  Bütün fotoğraflarımda sanki yüzsüz kaldım  Bir de kitap raflarında, kitap raflarında...
Genç öldü, düştüğü yere çiçekler savururcasına...
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.