Her yıl insan diyetine girerim ben. Eskilerden değil, gereksizlerden kurtarırım hayatımı...
Sayfa 195 - Hiç yayınevi, 1 basım: Ocak 2015Kitabı okudu
Yazmak bir savaştır. Soğuk savaş zannedilir ama sıcaktır.
Herkeste bir Eylül aşkı, Eylüle seslenmedir gidiyor. Yazı özleyenler bile Eylülde özlemeye başlıyor. Ekimde Eylülü Kasımda baharı özlüyor. Herkes Eylül ve yaz aylarının hakkını veriyor. Oysa bu aylar yalnızca 3'te 1'i koca bir yaşamın. Yaşarken ölmek buna deniyor işte, geriye kalan aylarda kış uykusuna yatanlarda.
Sayfa 98 - Hiç yayınevi, 1 basım: Ocak 2015Kitabı okudu
Denizin tuzunu tatmayanlar var daha. Gölgesini ışık olmadığından keşfedemeyenler çocuklardır aslında. Çünkü kendilerini gölge sanırlar.
Sayfa 177 - Hiç yayınevi, 1 basım: Ocak 2015Kitabı okudu
Bazen ağır gelir cümleler: iş hayatında, koşarken, metroda, durakta sıra kaparken. Evet! Haklısın. O zaman çözdüğünde kravatını, sildiğinde makyajını, yani sen, sen olduğunda hafifleşir, zaman kalır kendi cümlelerini anlamaya…
Ben sen diyetimi bozuyorum artık.
Gel, yani hep gel.
Sayfa 196 - Hiç yayınevi, 1 basım: Ocak 2015Kitabı okudu
Sessiz kalabalık ürkütücülüğüne teslim edip, çekildi köşesine. Bir kör için sesin görüntüsü, bir sağır için de görüntünün sesi önemliydi.
Sayfa 19 - Hiç yayınevi, 1 basım: Ocak 2015Kitabı okudu
Ama hep ayrı kaldırımlarda ayrı yönlere sırtımızı dönmüşüz. Karşıdan karşıya geçerken; ben sola bakmışım, o da sola bakmış. O bile aynıyken, yönlerimiz farklıymış.
Sayfa 11 - Hiç yayınevi, 1 basım: Ocak 2015Kitabı okudu
Hiçbir şeyi abartmıyorum, siz az anlıyorsunuz.
