Kutsal bir emanet...
Yıllardır süregelen bir toplumun,varoluş bilincinin derinliklerinde,kendi inanç ve yaşantılarını bu kutsalığın doğrultusunda nasıl devam ettirip,bu emanete nasıl sahip çıkmaları gerektiğini anlatan,okudukça kendinizden birşeyler bulabileceğiniz,sürükleyici ve akıcı bir serüvenle sizleri kucaklayan,mükemmel olaylar örgüsünün,apaçık gerçek ve inanişla kusursuz bütünleşmesini gözler önüne seren,şahane bir başyapıt.
Başından sonuna kadar,tarihin tozlu topraklarının kokusunu,içinizde hissedebileceğiniz ve o dönemin şartlarını,yaşayış biçimlerini,o dönem insanlarını,bilgelerini,dönemin tarihsel akış ve deneyimlerini gözler önüne seren tartışmasız muazzam bir yolculuk.
Bir şamdanın,bir toplumun kaderini ne denli etkilediği ve toplumsal bütünlüğün var olma,hayatta kalma,toprağı benimseme,yerleşik düzene olan özlem,yoksulluk,zenginlik,hiyerarşi kavramlarını iliklerinize kadar hissettiren ve muhakkah her kitaplıkta bulunması gereken bir eser.
Ve inanıyorum ki,hiç bir güç sonsuza dek gömülü kalmayacaktır ki toprağın,tarihin,ruhun içine gömülü her şey muhakkah bir gün ayyuka çıkmaya mahkumdur.