Sırlı Beş Ayet .
🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲 Beş Ayetler Ve Sırları ( Ayet-i Hamse ), Onar Kaflı Beş Ayeti Kerime İçerisinde On Tane ق ''Kâf'' Harfi Olan Beş Âyet-i Kerîme ve Faziletleri Şeyh Abdülvahid k.s.a. der ki : Bu beş ayetin her birinin içinde on(10) ar adet Kaf harfi vardır. Kaf harfinin cümle ebced adedi yüz(100) dür. Toplam 5000 adet olur. Hak
Said Nursi'nin her suale cevabı varmış(mış).
HER SUALE CEVAP VERMEK, HİÇ KİMSEYE SORU SORMAMAK Sormaz ki bilsin, sorsa bilirdi. Bilmez ki sorsun, bilse sorardı. Atasözü "Herhangi ilme sorulan suale bila-tereddüd derhal cevap verirdi."(1) "Sorulacak suallere cevap vermeye hazır bulunduğu gibi kimseye sual sormayacağını da beyan ederek bu kararda yirmi sene sebat
Sayfa 56 - Süleymaniye vakfıKitabı okuyor
Reklam
Âişe radıyallahu anhâ dedi ki: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i küçük dilini görünceye kadar iyice gülerken görmüş değilim. Onun gülmesi sadece tebessüm etmekten ibaretti. (Buhârî)
Sayfa 11 - guraba
5.cilt
1279. Âişe radıyallâhu anhâ şöyle dedi: - Ey Allah'ın Resûlü! En üstün amel olarak cihadı görüyoruz. Biz hanımlar cihad etmeyelim mi? dedim. Peygamber aleyhisselâm: - "Fakat (sizin için) cihadın en üstünü, hacc-ı mebrûrdur" buyurdu. Buhârî, Hac 4, Sayd 26, Cihâd 1. ... "Yaşlı, güçsüz ve kadınların
Hz. Safiyye radıyallahu anhâ diyor ki: "Kadının biri Hz. Âişe'ye yüreğinin katı olduğundan söz etti ve bundan ötürü şikayette bulundu. Hz. Âişe radıyallahu anhâ ona: 'Sen hep ölümü hatırla ve ölümden konuş. Çünkü ölüm, insan yüreğini inceltir ve yumuşatır.' dedi. Bir süre sonra bu kadın gelip Hz. Âişe'ye teşekkürde bulundu."
Hz Âişe (ra) der ki: Bir keresinde yeni bir kıyafetimi giymiştim. Çok beğenmiştim, kendimi seyretmeye başladım. Ebû Bekr bana “Niye bakıyorsun, Allah şu anda sana bakmıyor” dedi. Ben “Neden?” deyince “Bilmiyor musun? Bir kul, dünya süsü içinde kendini beğenirse, ٠ süsünü terk edinceye kadar Allah ona buğzeder” dedi. Bunun üzerine kıyafeti çıkarıp birine verdim. Ebû Bekr “Umarım bu yaptığın senin için kefâret olur” dedi.
Reklam
Hz. Aişe(ra) dedi: Resulullah (sav) buyurdu ki: “Ben(Allah-u Teâlâ), beni zikreden kişinin meclis arkadaşıyım.”
Aişe radıyallâhu anha şöyle dedi: Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şu âyeti okudu: "(Resûlüm!) Sana kitabı indiren odur. O kitabın bir kısmı muh- kem âyetlerden meydana gelir ki, bunlar kitabın aslı ve özüdür; bir kısmı da müteşâbih âyetlerdir. Kalplerinde eğrilik bulunanlar, sırf fitne çıkarmak için o müteşâbih âyetlerin yorumlarına tabi olurlar. Oysa bunların kesin anlamlarını yalnız Allah bilir. İlimde derinleşmiş olan kimseler de, 'Biz bunlara îmân ettik, hepsi de Rabbimizin katındandır' derler. Bunu ancak akıl sahibi kimseler düşünüp anlar."(Âl-i İmrân 3/7) Hz. Aişe sözüne şöyle devam etti: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bu âyeti okuduktan sonra şöyle buyurdu: "Kur'ân-ı Kerîm'in müteşâbih âyetlerine tâbi olanları gördüğünüzde, ki onlar Allah Teâlâ'nın (kalplerinde eğrilik olanlar diye) isimlendirdiği kimselerdir; onlardan uzak durunuz." (Buhârî, Tefsîr3/1, nr. 4547; Müslim, İlim 1, nr. 2665.)
Keşfin mertebeleri ve çeşitleri
Dokunmaya gelince, o da iki ışığın veya iki misali cesedin bitişmesidir. Nitekim Abdurrahman bin Avf-Allah ondan razı olsun- Hz. Aişe'den-Allah ondan razı olsun- şöyle nakletmiştir: Hz. Peygamber -Allah'ın salât ve selâmı üzerine olsun- şöyle buyurmuştur: "Yüce ve ulu Rabbimi en güzel surette gördüm. 'En yüce topluluk neden bahsediyorlar, ey Muhammed?' dedi. Ben de iki kez 'Sen daha iyi bilirsin, Rabbim.' dedim." Dedi ki: "Allah avcunu iki omzumun arasına koydu ve elinin soğukluğunu iki göğsüm arasında hissettim. Böylece göklerde ve yerde olan varlıkları bildim." Sonra şu ayeti okudu: "İşte böylece İbrâhîm'e göklerdeki ve yerdeki hükümranlığı ve nizamı gösteriyorduk ki kesin bilgiye erenlerden olsun."
Sahabe Kiram Radiyallahü Anhüm Ecmain’de Allah Korkusu
Sahabileri düşünen kimse onların hem ciddî bir amel ve çaba, hem de büyük bir korku içinde olduklarını görür. Biz ise, amelde gevşek hatta ihmalkâr olduğumuz gibi aynı zamanda korkudan uzakta, güven hissi içindeyiz. İşte Ebû Bekir Sıddık Radiyallahü Anh O: "Keşke bir mü'minin bedeninde bir tüy olsaydım!" demiştir. Bunu Ahmed b.
Reklam
Hz. Aişe (r.anhâ), Peygamberimizi (s.a.v.) neşeli gördüğü bir an: -Ya Rasûlullâh bana dua et, dedi. Resûlullah (s.a.v.) : -Allahım, Aişe’nin geçmiş, gelecek, gizli ve açık bütün günahlarını af et, diye dua etti. Hz. Aişe annemiz bu duaya o kadar sevindi ki kendinden geçti. Bunu gören Peygamber Efendimiz: -Ettigim dua çok mu hoşuna gitti? diye sorunca, Hz. Aişe: -Senin ettigin dua nasıl hoşuma gitmesin ki? dedi. Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: -Vallahi bu dua, ümmetim için her namazda yaptığım duamdır.. [İbn Hibbân, Sahih, no: 7111]
Hz. Âişe anlatıyor: "Resûlullah'in defnedildiği odaya giriyor ve elbiselerimi çıkarıp " Onlar benim kocam ve babam" deyip rahat bir şekilde oturuyordum. Aynı odaya Hz. Ömer defnedilince kendi kendime " Allah'a yemin olsun ki artık Ömer'e karşı hayâmdan dolayı tam tesettürlü bir şekilde gireceğim" dedi.
Resim