Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Şükreden Bir Kul Olmayayım mı?
Âişe validemiz der ki: “Bir gece, neredeyse sabaha kadar Allah Resülü'nün (sas) kıyamda, secdede dua ettiğini gördüğümde dayanamadım, gidip yanına Fetih Süresi'nde geçen şu âyeti okudum: “Böylece Allah senin geçmiş ve gelecek günahlarını bağışlar, sana olan nimetini tamamlar ve seni doğru bir yola iletir.” Resülullah bu âyeti duyunca tebessüm etti, ben O'nun bu tebessümünden aldığım güç ile dedim ki: “Yâ Resülullah! Allah sana bunca ikram vermiş iken seni bu denli ızdıraba sokan nedir?” Benim bu sözüme karşı gözleri dolu dolu oldu ve dedi ki: “Ya Âişe! E felâ ekûnu abden şekûra / Ey Âişe! Şükreden bir kul olmayayım mı?”
Sayfa 152Kitabı okudu
NUR RİSALELERİNDE İTİKADİ MESELELER
ÖLÜLERİN TASARRUFU "Özellikle, Allah adamı Hz. Abdülkadir, Gavs-ı A'zam, "ol" der "olur" dairesinin kutbu..."(1) "Hazret-i Mevlânâ (Halid-i Bağdadi) (K.S.) Hindistan'dan Tarik-ı Nakşîyi (Nakşi tarikatını) getirdiği vakit, Bağdat dairesi, Şah-ı Geylânî'nin (K.S.) ba'delmemat (ölümünden
Sayfa 477Kitabı okudu
Reklam
SAİD NURSİ'NİN HRİSTİYANLAR HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ
"Şiddet-i şefkat ve rikkatten (acımaktan), bu kışın şiddetli soğuğuyla beraber mânevî ve şiddetli bir soğuk ve musibet-i beşeriyeden bîçârelere gelen felaketler, heläketler, sefaletler, açlıklar, şiddetle rikkatime dokundu. Birden ihtar edildi ki: Böyle musibetlerde kâfir de olsa hakkında bir nevi merhamet ve mükâfat vardır ki, o
Sayfa 416Kitabı okudu
#kitapvecayy_
" ... Sonra Cebrail aleyhisselam ona dedi ki ; Rabbin Bâki ehline gidip onlar için bağışlanma dilemeni emrediyor. " Bunun üzerine Âişe (ra) dedi ki : Ey Allah'ın Resulü, bende onlara ne söyleyebilirim ? - Allah Resulü şöyle cevap verdi: Şöyle de : " Buranın mümin ve Müslüman ehline selam olsun Allah bizden önce vefat etmiş olanlara ve bizden sonra vefat edeceklere rahmet etsin.Biz de inşaAllah size kavuşacağız."
Sayfa 129
Said Nursi'nin her suale cevabı varmış(mış).
HER SUALE CEVAP VERMEK, HİÇ KİMSEYE SORU SORMAMAK Sormaz ki bilsin, sorsa bilirdi. Bilmez ki sorsun, bilse sorardı. Atasözü "Herhangi ilme sorulan suale bila-tereddüd derhal cevap verirdi."(1) "Sorulacak suallere cevap vermeye hazır bulunduğu gibi kimseye sual sormayacağını da beyan ederek bu kararda yirmi sene sebat
Sayfa 56 - Süleymaniye vakfıKitabı okudu
Âişe radıyallahu anhâ dedi ki: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i küçük dilini görünceye kadar iyice gülerken görmüş değilim. Onun gülmesi sadece tebessüm etmekten ibaretti. (Buhârî)
Sayfa 11 - guraba
Reklam
5.cilt
1279. Âişe radıyallâhu anhâ şöyle dedi: - Ey Allah'ın Resûlü! En üstün amel olarak cihadı görüyoruz. Biz hanımlar cihad etmeyelim mi? dedim. Peygamber aleyhisselâm: - "Fakat (sizin için) cihadın en üstünü, hacc-ı mebrûrdur" buyurdu. Buhârî, Hac 4, Sayd 26, Cihâd 1. ... "Yaşlı, güçsüz ve kadınların
Hz. Safiyye radıyallahu anhâ diyor ki: "Kadının biri Hz. Âişe'ye yüreğinin katı olduğundan söz etti ve bundan ötürü şikayette bulundu. Hz. Âişe radıyallahu anhâ ona: 'Sen hep ölümü hatırla ve ölümden konuş. Çünkü ölüm, insan yüreğini inceltir ve yumuşatır.' dedi. Bir süre sonra bu kadın gelip Hz. Âişe'ye teşekkürde bulundu."
Hz. Aişe(ra) dedi: Resulullah (sav) buyurdu ki: “Ben(Allah-u Teâlâ), beni zikreden kişinin meclis arkadaşıyım.”
Aişe radıyallâhu anha şöyle dedi: Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şu âyeti okudu: "(Resûlüm!) Sana kitabı indiren odur. O kitabın bir kısmı muh- kem âyetlerden meydana gelir ki, bunlar kitabın aslı ve özüdür; bir kısmı da müteşâbih âyetlerdir. Kalplerinde eğrilik bulunanlar, sırf fitne çıkarmak için o müteşâbih âyetlerin yorumlarına tabi olurlar. Oysa bunların kesin anlamlarını yalnız Allah bilir. İlimde derinleşmiş olan kimseler de, 'Biz bunlara îmân ettik, hepsi de Rabbimizin katındandır' derler. Bunu ancak akıl sahibi kimseler düşünüp anlar."(Âl-i İmrân 3/7) Hz. Aişe sözüne şöyle devam etti: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bu âyeti okuduktan sonra şöyle buyurdu: "Kur'ân-ı Kerîm'in müteşâbih âyetlerine tâbi olanları gördüğünüzde, ki onlar Allah Teâlâ'nın (kalplerinde eğrilik olanlar diye) isimlendirdiği kimselerdir; onlardan uzak durunuz." (Buhârî, Tefsîr3/1, nr. 4547; Müslim, İlim 1, nr. 2665.)
Reklam
Hz. Âişe anlatıyor: "Resûlullah'in defnedildiği odaya giriyor ve elbiselerimi çıkarıp " Onlar benim kocam ve babam" deyip rahat bir şekilde oturuyordum. Aynı odaya Hz. Ömer defnedilince kendi kendime " Allah'a yemin olsun ki artık Ömer'e karşı hayâmdan dolayı tam tesettürlü bir şekilde gireceğim" dedi.
Aişe (Allah ondan razı olsun)'dan rivâyet edildiğine göre Mahzum kabilesinden hırsızlık yapan bir kadının durumu Kureyşlileri pek üzmüştü. Bunun üzerine, bu konuyu Rasûlüllah (sallallahu aleyhi vesellem)'le kim görüşebilir? Diye kendi aralarında konuştular. Buna ancak peygamberin sevgili dostu Üsame'den başka kimse cesaret edemez dediler. Üsame durum hakkında Rasûlüllah (sallallahu aleyhi vesellem) ile konuştu. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahu aleyhi vesellem) Üsame'ye: "Allah'ın koyduğu cezalardan birinin uygulanmaması için aracılık mı yapıyorsun?dedi, sonra kalktı bir konuşma yaptı ve şunları söyledi: "Sizden önce toplulukların helak olmalarının başlıca sebebi içlerinden soylu biri hırsızlık yapınca ona dokunmayıp, zayıf ve kimsesiz biri hırsızlık yapınca ona ceza vermeleriydi. Allah'a yemin ederim ki; Fatıma hırsızlık etseydi onun da elini keserdim." (Buhari enbiya 54, Müslim Hudud 8).
546 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.