Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

aisu

aisu
@aisu_
9 okur puanı
Haziran 2022 tarihinde katıldı
Temelsiz biçimde yüceltilen kendine yeterlilik söylemi, acıdan kaçınma ve duyarsızlıkla, toplumdan ve yükümlülüklerden soyutlanmayla sonuçlanmaktadır. ''Toplumdan mutlak olarak kopmuş birey, her zaman bir yanılsamaydı'' der Horkheimer. Her koyun kendi bacağından asıldığında toplumsal gelişim yürüyemez hâle gelmekte ve bireysellik çökmektedir. Sonunda koyun kendi bacağını da koparır. Gelişmiş toplumsal düzen yoksa gelişmiş bireysellikten söz edilemez.
Phoenix Yayınevi
Reklam
Adorno'ya göre film yıldızları, dergi kapaklarındaki bedenler veya reklam modelleri gibi vasat kahramanlara öykünme yoluyla, insanlar anlamlı bireyselleşmenin zorluklarından sıyrılmıştır. Günümüz sanal gerçeklik evresindeyse herkes yıldızdır, bu yüzden herkes birbirinin güdümleyicisidir.
Phoenix Yayınevi
Kültür endüstrisi, mutlak teslimiyet ve katılım halinde mutluluk ile başarıya ulaşılacağını pompalar. Genel ile özdeşleşme hâlinde bireyselliğe göz yumulur ve her yerde sözde bireysellik hâkimdir. Benlik görünüşe indirgenmiştir: saç modeli, kıyafet, sahip olunan ürün, erotizm, tarz vs. Kitle kültüründe birey genelin düğüm noktaları biçiminde var olur.
Phoenix Yayınevi

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Değişimin yakalanamayışı. Her şeyi kaçırma hissi. Kaçırılan hiçbir şeyin olmaması. Amaçsız amaçlılık. Bir intihar biçimi olarak zamanın öldürülmesi. Kendi içine patlayan süreçler.
Phoenix Yayınevi
Şöyle yazıyordu Horney; ''Gerçekte genelde insanların bizden hoşlanmaları o kadar da önemli değilir. Aslında sadece bazı insanların -sevdiğimiz, birlikte yaşamak ya da çalışmak zorunda olduğumuz ya da iyi bir izlenim bırakmanın yararlı olduğuna inandığımız insanların- bizden hoşlanmaları önemli olabilir. Bu tür bireylerin ötesinde başkalarının bizden hoşlanıp hoşlanmadığı açıkça ilgisiz bir konudur. Buna karşın nevrotik bireyler, sanki varlıkları, mutlulukları ve güvenlikleri hoşlanılıyor olmaya bağlıymış gibi bir duygu taşır ve bu şekilde davranırlar''.
Phoenix Yayınevi
Reklam
Bir yandan ölümden kaçarken diğer yandan eksikliğini hissederek tamamlanmayı umar insan. Onu iradenin ve çoşkunun silahına çevirense onulmaz çelişkisiyle yaşamını ıstıraba ve derinlik yanılsamasına mâhkum etmez. Akış ve Oluş perspektifiyle Varlığa bakan gözler, ne tamamlanma peşinde koşar ne de yaşamı ölüme hapseder.
Phoenix Yayınevi
İnsan eksik parçası sebebiyle hep tamamlanmamış hisseder, dış dünyayı kapalı ve birbirinden kopuk gördüğü gibi kendisini de tamamlanmış bir düzen olarak algılar ama trajikomedinin farkınfa değildir; birincisi insanın yönelimi daima olanakları tasarlayan bir akıştadır, ikincisi de eksik parça ölümdür.
Phoenix Yayınevi
Tükenen kapitalizm değil yaşamdır. Beklenecek keskin koşullar yok, keskinliğin içindeyiz. Felaket durdurulamaz, yaşanacak. Yalnız şiddeti yumuşatılabilir ve ardından iyileşme rotasına sokulabilir. Ne beklendiğini anlayamıyorum ancak beklenen geldiğinde, düşünce üretecek ve harekete geçecek yaşamsal gücü bulabilmek mümkün olmayabilir.
Phoenix Yayınevi
İklim krizini tırmandıran temel sebep sınırsız büyümeye dayalı kapitalist düzendir. Sefil gündelik alışkanlıklarımızı da sarmalayan odur. Kapitalizm, kaynakları ve doğası tükenen bir gezegende durmadan büyüme ve tüketim hedefiyle kendisiyle çelişir. Ne ki kapitalizm çıkmaza girmiyor, doğayı çıkmaza sürüklüyor.
Phoenix Yayınevi
''Bugün karşı karşıya olduğumuz çevre yıkımının başta gelen nedenleri ne biyolojiktir ne de tek tek bireylerin tercihlerinin bir sonucudur. Bu nedenler, toplumsal ve tarihseldir. Sorunun kökleri üretim ilişkilerinde, teknolojik zorunluluklarda ve egemen toplumsal sistemlerin ayırıcı özelliği olan ve tarihsel olarak koşullanmış demografik eğilimlerdedir. Öyleyse, çevre krizine çare bulmak için ortaya atılan önerilerin çoğunda görmezden gelinen ya da önemsiz görülen şey, çevrenin kötüleşmesinin sadece küçük teknolojik temelllerini kurcalamak değil, onun daha büyük toplumsal temellerini dönüştürme gerekliliğidir.'' John Bellamy Foster
Phoenix Yayınevi
Reklam
''Eskiden bir özne vardı, bugün özne yok. Eskiden özne belki yabancılaşmış bir özneydi ama bir egemenliği, bir özerkliği vardı. Oysa postmodern birey veya şu anki güncel birey, artık böyle bir egemenlik, bir özerklikle tanımlanamaz. O artık tamamen bir bilgi dolaşımının içinde hapsolmuş durumda''.
Phoenix Yayınevi
İnsana varoluşsal anlamı hatırlatılmazsa hiçbir sorumluluğu omuzlayamaz. Kapitalizm anlamı saptırmış, sonra da unutturmuştur. Tek boyutlu insan'ı uyandırmak zorundayız! İnsanın Varoluşsal değerinin yok edilmesi, Doğa'nın değerinin yok edilmesidir. İnsan kendi değerini yitirdikçe hem kendisi hem de Doğa yitmektedir. Böyle olmak zorunda değil. Akıl, bilim, insanın ne'liği, belirsizlik, şüphe, evrensellik, yerellik, farklılık,ortaklık, doğa, emek, sosyallik, özgürlük... Her birinin içeriği basmakalıp ifadelerle değil, ''yeni bir görme biçimiyle'' yeniden ele alınıp zenginleştirilebilir. Bulunduğumuz koşullar, mücadele çağrısını her zamankinden daha hayati kılıyor.
Phoenix Yayınevi
Düşünce köreliyor, normal, anlık yaşamın diktatörlüğü dili baskılayıp yoksullaştırdı. Diğer körelen yetiyse hayal kurmak. Hayal insan zihninin merkezî önemdeki yeteneklerinden biridir; bilim, sanat, felsefe, yaratıcılık, ütopya, eleştiri vs. onunla ateşlenir. Ancak artık kurmuyoruz, hazırları tüketiyoruz. Beyin öyle yoğunlukta ileti sağanağına tutuluyor ki, imgelem kaotik sekanslardan öteye geçemiyor ve hayal gücü yetisindeki boşluk çerçöple doluyor.
Phoenix Yayınevi
Geçip gitmekte olanın içinden kalıcı olanı yakalamak mı? Hiçbir şey yakalayamıyoruz artık. Ne yakalayacağızımızı da bilmiyoruz, yakalamanın ne olduğunu da. Yakalan biziz. Her vehçede telaş ve hız, fiziksel ve algısal; zihnimizin arka planındaysa ağır çekim bir felaket sahnelenmekte. Derin çelişki. Değersizlik akışında çakıldığımız kalıcı değer bu. Ölmek istemese de başka yol bilmediği için ve herkes benzer yollar kullandığından uçuruma giden patikayı takip etmek. İnsanlığın ve benliğimizin felaketi. Yanan bir evin ortasında klimanın teknik servsini arayıp yeterince soğutmadığını söylemek dışında yetisi kalmamış insanın felaketi.
Phoenix Yayınevi
"Olduğum yerde kalmak ve yaşamak için çalışmak zorunda kalmadan gezme imkanım olsaydı hiçbir yerde iki aydan fazla görünmezdim. Dünya çok büyük ve gezmesi bin yaşamdan daha fazlasını gerektiren muhteşem ülkelerle dolu." Rimbaud
54 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.