Kısır yaşam döngüsü ( neden bay anderson neden -Ajan Smith)
Neden, neden daha yaşam yolunun başlangıcında can sıkıcı, renksiz, silik, tembel, duymaz, yararsız, mutsuz kişiler olup çıkıyoruz bizler. İki yüzyıllık tarihi var şu kentin. İçinde yüz bin kişi yaşıyor. Ama ne geçmişte ne de şimdi, bir tek kişi yok ötekilere benzemeyen. Kendini yüce bir amaca adamış tek bir kişi yok. İnsanda kıskançlık duygusu ya da öykünmek için tutku uyandıracak ufacık yetenekli bir sanatçı, bir tek bilim adamı yok. Sadece arabalara kurulup gezer, yer içer, uyur, sonra da ölürler... Sonra başkaları doğar, onlar da yer içer, uyur ve can sıkıntısından büsbütün aptallaşmamak için yaşamlarını iğrenç dedikodular, votka, kumar ve birbirlerini mahkemeye vermekle renklendirirler... Karılar kocalarını aldatır; kocalar yalan söyler, olup biteni görmezden, duymazdan gelirler... Ve bütün bu bayağılıkların etkisi çocukları karşı konulmaz biçimde ezer, onlardaki Tanrısal kıvılcımı söndürür ve onlar da tıpkı anaları babaları gibi, birbirinin benzeri, aynı zavallı cesetler olup çıkarlar.
Sayfa 105 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Matrix serisinin 1999 yapımı ilk filminde ajan Smith, Morpheus'a şöyle der: Türünüzü sınıflandırmaya çalışırken fark ettim. Aslında siz me- meli değilsiniz. Bu gezegendeki tüm memeliler etraflarındaki çevreyle doğal bir uyuma sahiptir. Ancak siz insanlar değilsiniz. Bir bölgeye taşınır ve çoğalırsınız. Tüm doğal kaynaklar tüketi- lene dek çoğalırsınız. Hayatta kalmanızın tek yolu başka bölge- lere yayılmaktır. Gezegende aynı yayılma prensibini uygulayan bir organizma daha var. Ne olduğunu biliyor musun? Virüsler. İnsanlar, hastalıktır. Bu gezegenin kanseri. Siz bir salgınsınız.
Sayfa 123Kitabı okudu
Reklam
Matrix'in ilk filminde Ajan Smith'in Morpheus ile paylaştığı ilginç bir tespit söz konusudur. İnsanın canlıları sınıflandırmasında, kendisini memeli sınıfına koymasının hatalı olduğunu öne sürer. Çünkü yeryüzündeki bütün memeliler muhtaç oldukları doğa ile mükemmel bir denge içerisindedirler. Ama insan öyle değildir. Bulunduğu yeri sonuna kadar sömürür, yok eder ve kendisine yeni sömürülecek yerler arar. Canlılara baktığımızda bu tarz yaşayan bir canlı daha söz konusudur. O da virüslerdir. İnsanlar da tıpkı virüsler gibi çoğalır, yok eder ve kendisine yeni yok edilecek yerler arar. Yukarıda vurguladığımız "insan doğup, mikrop ölme" tespiti her ne kadar insanlığın doğaya olan acımasız yaklaşımına güzel bir gönderme yapıyor gibi görünse de bu cümle mecazi bir mesaj kaygısından uzak, oldukça bilimsel bir gerçeğin altını çizmektedir. İnsan olarak doğuyoruz. Oldukça korunaklı, tüm mikroplardan uzak, steril bir yer olan anne rahminde yetiştik hepimiz. Ama daha sonra dünyaya gelmek zorunda kaldığımız, o ilk andan itibaren deyim yerindeyse kirlenmeye başladık. Artık mikroplar her yerimizdeydi ve o kadar hızlı çoğaldılar ki sayıları bizden daha fazla hale geldi. Evet, sevgili okuyucu, muhtemelen elinizdeki bu kitabı alma konusunda verdiğiniz kararın, beyninizdeki bir grup nöronun arasındaki elektriksel iletişime ait olduğunu düşünüyor olabilirsiniz. Ama bu kitabı almanıza neden olan etkenin, vücudunuzda yaşayan bir grup mikroptan kaynaklanmış olabileceği ihtimalini unutmayın lütfen.
Matrix'in ilk filminde Ajan Smith'in Morpheus ile paylaştığı ilginç bir tespit söz konusudur. İnsanın canlıları sınıflandırmasında, kendisini memeli sınıfına koymasının hatalı olduğunu öne sürer. Çünkü yeryüzündeki bütün memeliler muhtaç oldukları doğa ile mükemmel bir denge içerisindedirler. Ama insan öyle değildir. Bulunduğu yeri sonuna kadar sömürür, yok eder ve kendisine yeni sömürülecek yerler arar. Canlılara baktığımızda bu tarz yaşayan bir canlı daha söz konudur. O da virüslerdir. İnsanlar da tıpkı virüsler gibi çoğalır, yok eder ve kendisine yeni yok edilecek yerler arar.
Matrix'in ilk filminde Ajan Smith'in Morpheus ile paylaştığı ilginç bir tespit söz konusudur. İnsanın canlıları sınıflandırmasında, kendisini memeli sınıfına koymasının hatalı olduğunu öne sürer. Çünkü yeryüzündeki bütün memeliler muhtaç oldukları doğa ile mükemmel bir denge içerisindedirler. Ama insan öyle değildir. Bulunduğu yeri sonuna kadar sömürür, yok eder ve kendisine yeni sömürülecek yerler arar. Canlılara baktığımızda bu tarz yaşayan bir canlı daha söz konusudur. O da virüslerdir. İnsanlar da tıpkı virüsler gibi çoğalır, yok eder ve kendisine yeni yok edilecek yerler arar.
Modern Batı'dan yeni Batı'ya geçişle birlikte Batı'nın şiddet yöntemleri de belirli bir dönüşüme uğramış, fiziksel şiddet terk edilmemekle birlikte ondan ziyade derin ve görünmez şiddet türleri uygulanmaya başlanmıştı. Artık karşımızda “Deus vult!”? naralarıyla üzerimize saldıran, haç işaretli üniformalarından kolayca ayırt edebileceğimiz eski Batı'nın demir zırhlı şövalyeleri veya modern Batı'nın düzenli “kurşun askerleri” değil, kravatlarıyla ve döpiyesleriyle bize gülümseyen, kulağımıza “iyiliğimizi istediklerini ama bunun için atmamız gereken bazı adımlar olduğunu” fısıldayan yeni Batıl: aktörler vardı. Popüler kültür, kitle iletişim araçları, ekonomi, akademi ve uluslararası örgütler büyük ölçüde, tarihte hiç olmadığı kadar tektipleşmiş biçimde bunların kontrolündeydi. Söylemleri, kıyafetleri, fikirleri, akıl yürütme biçimleri, hayat tarzları, psikolojileri aynıydı ve bunları ötekilere de dayatıyorlardı. Âdeta Matrix filminde Ajan Smith karakterinin yaptığı gibi ellerini insanların bedenine sokarak kendilerini klonluyorlardı. Bu klonlama sürecine de “küreselleşme” adını vermişlerdi. Bu şekilde yeni Batı tek taraflı bir etkileşime girdiği tüm insan topluluklarını ve bireyleri dönüştürüyordu ki bu dönüştürme de bir tür yok etme evlemi olarak tezahür ediyordu.
Reklam
Ajan Smith insan türünün tanımı
Burada bulunduğum sürede fark ettiğim bir şeyi belirtmek isterim; türünüzü sınıflandırmaya çalışırken fark ettim. Aslında memeli değilsiniz bu gezegendeki tüm memeliler etrafındaki her şeyle doğal bir uyuma sahiptir siz insanlar değilsiniz bir bölgeye taşınır ve çoğalırsınız tüm kaynaklar tüketilene dek hayatta kalmanızın tek yolu başka bölgelere yayılmaktır. Aynı yayılma prensibini uygulayan başka bir organizma vardır “ virüsler” İnsanlar hastalıktır “ bu gezegenin kanseri” siz bir salgınsınız biz de tedavisiyiz
Sayfa 101 - Ajan Smith
Ajan Smith'ten Matrix
Burada geçirdiğim vakitlerde keşfettiğim bir şeyi paylaşmak istiyorum. Sizin türünüzü sınıflandırmaya çalıştığımda fark ettim ve sizin aslında memeli olmadığınızı anladım. Bu gezegendeki her memeli, çevresiyle içgüdüsel bir denge kuruyor ama siz insanlar bunu yapmaktan imtina ediyorsunuz. Bir yere yığılıyor ve doğal kaynakları tüketene kadar çoğalıyor, çoğalıyorsunuz ve hayatta kalabilmek için tek çıkar yolunuz başka bir yere göç etmek oluyor. Bu gezegende aynı yolu izleyen bir başka organizma daha var. Hangisi biliyor musunuz? Virüs! İnsanoğlu bir hastalık... Bir kanser
Sayfa 189 - Africano Yayınevi
Matrix'in ilk filminde ajan Smith'in morpheus ile paylaştığı ilginç bir tespit söz konusudur. İnsanın canlıları sınıflandırmasında, kendisini memeli sınıfına koymasının hatalı olduğunu öne sürer. Çünkü yeryüzündeki bütün memeliler muhtaç oldukları doğa ile mükemmel bir denge içerisindedirler. Ama insan öyle değildir. Bulunduğu yeri sonuna kadsr sömürür, yok eder ve kendisine yeni sömürülecek yerler arar.
Lovelock- Tabiat ana üzerine
Belki de biz (Matrix teki ajan Smith in dediği gibi) Gaia (yeryüzü) için ölümcül bir patojeniz.İklim tahribatı ve karbon emisyonları nedeniyle dünyaya ölümcül biçimde zarar veren bir kanser ya da virisüz.Biz bozuk bir bilgisayar parçasıyız ve şimdi sistem lanetli bir şekilde yavaş çalışıyor.
40 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.