Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

OnR

ah, ne güneşlerle geliyor karanlık! akşam bir ürpertidir, dargın ve ılık yanılan kim? susan kim? dağılan kim? karanlık kadar büyüyor kalabalık!
Sayfa 93
Reklam
Onun gizemli bir biçimde yaşadığını düşlediğim dönemde ölümü reddetmiştim. Ölüm sonsuz değildi, bir tür rehin alınmaydı yalnızca.
Sayfa 13
Biliyorum, özlenen ve anımsanan birinin varlığını en iyi vurgulayan şey yokluğudur, hayallerin kaynağı da budur!
Sayfa 13

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Her şey gider, her şey geri gelir, sonrasızca döner varlık çarkı. Her şey ölür, her şey yine çiçeklenir, sonrasızca sürer varlık yılı. "Her şey parçalanır, her şey yine birleşir, sonrasızca kurar kendini aynı varlık evi. Bütün nesneler ayrılırlar, bütün nesneler yine esenleşirler, sonrasızca bağlı kalır kendine varlık halkası." Nietzsche
Sayfa 5
Benim yenilgim. Belli bir yatkınlık söz konusuysa kişi bir gün evrendeki yerini bulduğu yanılsamasına kapılabiliyor.
Sayfa 128
Reklam
Bazen kendimden geçersem, bazen insanlar için arta kalan sevincin keyfini onlarla birlikte çıkarırsam, akıllı uslu bir masanın çevresinde bütün açık kalpliliğim ve içtenliğimle şakalaşırsam, uygun bir zamanda bir araba gezintisine, bir dansa katılırsam ve buna benzer başka şeyler yaparsam, kendimi pek iyi hissediyorum; yalnızca kullanılmaya kullanılmaya çürüyüp giden ve sıkı sıkı saklamaya çalıştığım daha bir sürü gücün içimde pineklediği aklıma gelmemeli. Ah, kalbi öylesine sıkıştırıyor bu -
Unutkanlık uyuşukluğu, içe kapanmayı getiriyor, engelleri kaldırmak, karanlıktan çıkıp, gün ışığına adım atmak zorlaşıyordu.
Sayfa 95
İnsan altın rengi kanatlar takınıp rüzgârlarla uzaklara sürüklenmeli, sonra dağılıp bir toz zerresi haline gelerek ışığın parıltısına karışmalıydı. Bir yıldız gibi yavaşça sönerek evrenin karanlığında kaybolmak ne güzel olurdu kim bilir...
Sayfa 93
..ölülere dair küçüklü büyüklü öyküler zamana yeniliyordu er geç. İnsandan geriye adlar, başkalarının anılarındaki silik görüntüler, bir takım ruhsuz fotoğraflar kalıyor, bir süre sonra taşıyıcılarıyla birlikte onlar da büsbütün kaybolup gidiyorlardı. Unutulmak, bu hüzün verici vefasızlık en acı yok oluş biçimiydi.
Sayfa 91
bekleme benden küçük aldatmacaları seni öperken bile yağmuru, güneşi dokuyorum şimdi ben ustura gibi yalın şiirler kurarak
Sayfa 83
Reklam
Sokaktan geçen ve köşede buluşan iki kişiyi seyretmek insanın zihnindeki gerilimi azaltıyor gibi..
Karşıdaki pencere gökyüzüne açık. Tül perde esintiyle şişip dalgalanıyor ve gözümün önünde gittikçe uzaklaşıyor.Geriye dönmek istiyorum ama arkamda bıraktığım yol, önümdekinden daha belirsiz ve karanlık. Yelkovansız bir saat gibiyim. Bulunduğum mekâna bir "zaman" arıyorum, yok.
Sayfa 79
3.829 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.