Biz nasıl bu hale gelebildik sadece soruyorum bu ülkede bir kız çocuğuna nasıl 15 kişi tecavüz edebilir aklım almıyor benim nasıl bir vicdan nasıl bir akıl kaldırmıyor midem artık sözün bittiği yerin tam ortasındayız..
Ya yeter artık haberlerde sürekli cinayet haberleri görüyorum yok yere insanlar öldürülüyor. Bu iş çözülsün artık el kaldıranın eli kesilsin. Çindeki gibi vatandaşlık puanı olsun 10 tane suç kaydı olan otobüse bile binemesin yakalanıyor salınıyor bu ne saçma düzen hırsızı katili arsız olmuş herkesin elinde bıçak, silah var. Bu meclis ne iş
DGS'ye çalışıyorum, başka şeylerde öğreniyorum, müsait olunca kitap okuyorum, hayattan bir şey öğreniyorum, çalıştığım yerde sürekli bir şeyler öğreniyorum vs. dün artık durduğum yerde beynim sürekli çalışa çalışa, durduğum yerde sanki yapabilecekmişim gibi aklıma mantıklı fikirler gele gele Allah affetsin akıl sağlığımı kaybedecek seviyeye geldim neredeyse. Bugün sabahtan kalktım kendimi ibadete verdim beynim rahatladı. Beynim kaldırmıyor dünyalık şeyleri hakikaten. Sonunda küfredip bir dağın başında inzivaya çekeceğim kendimi...
35 yaş üstü insanlarla strateji oyunu oynamak akıl kârı değil adamlar hayat memat meselesi gibi bakıyor. Emekli astsubay var wp'dan abi ben bırakacağım oyunu çok vakit alıyor yetişemiyorum dedim trip attı adam küstü, tamam abi devam edelim ya canın sağ olsun
İnsanın, gideyimde bir dertleşeyim,
akıl danışayım diyebildiği bir büyüğünün
olması büyük nimet.
İnsan,akıl sahibi fani bir canlıdır ve onu hayvandan ayıran yanı aklıdır.
İnsan,akıldan uzaklaştığı,akılsızca davrandığı zaman insan yiter ve hayvan belirir.
İnsanın duyguları bedensel ihtiyaçlar gibi önceliklidir. Akıl ve mantık temel duygusal tatminlerden sonra gelir. Sevilme ve sevme ihtiyacı insanın ekmek-su gibi varoluşsal ihtiyaçlarıdır. Bunu mantık ile baskılamak yok olmakla eş değerdir. Çünkü insan aşk karşısında çaresizdir...
M.Ö 2000 bir hitit duası
Tanrım, beni yavaşlat.
Aklımı sakinleştirerek, kalbimi dinlendir.
Zamanın sonsuzluğunu göstererek, bu telaşlı hızımı dengele.
Günün karmaşası içinde bana, sonsuza kadar yaşayacak tepelerin sükûnetini ver.
Sinirlerim ve kaslarımdaki gerginliği, belliğimde yaşayan akarsuların melodisiyle yıka, götür.
Uykunun o büyüleyici ve iyileştirici gücünü