Dokuzuncu Fasıl: Mertebe-i Ervâh
Vücûd, taayyün-i sânî ve vâhidiyet mertebesinden sonra, suver-i ilmiyye hasebiyle mertebe-i ervâha tenezzül eder; ve bu mertebede suver-i ilmiyye- den her biri birer cevher-i basît olarak zâhir olurlar. Bu cevâhir-i basîtadan her birinin şekli ve levni olmadığı gibi, zaman ve mekân ile de muttasıf de- ğildirler. Zîrâ zaman ile mekân cisme terettüb
88 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 1 hours
Mübarek Yazımız
Asmâi Yusuf Samih Bey Yazımız kitabını harf inkılabından evvel yazdığı için (1927 neşir tarihi) milletimize ve dilimize yapılan ihaneti tam gösterememiş,o sıralarda Türkçe'nin sözde noksan olduğu palavrası yavaş yavaş dillere dolaştığı için böyle bir kitabı kaleme almıştır.Ama ihtisarına rağmen pek müstefid bir kitap olmuş.Ayriyeten
Yazımız
YazımızAsmai Yusuf Samih · Tiyo Yayınları · 201420 okunma
Reklam
Orta Çağ kalıntısı olan Türkiye on sene gibi akıl almaz bir sürede modern bir ülkeye benzemeye başladı. Ancak halkın Mustafa Kemal Paşa'nın her yaptığını tamamen anladığı ve her yaptığını tasvip ettiği sanılmamalıdır. Halk refahı beğenmiş, ama dine çekilen sınırları anlayamadığı için tasvip etmemiştir. Halkın aynı nedenlerle Fatih Sultan Mehmed'i de sevmediği unutulmamalıdır.
Sayfa 19 - Ka kitapKitabı okudu
Hem nasılki bir hane ustasız olmaz. Bâhusus öyle bir hane ki; hârika san'atlarla, acib nakışlarla, garib zînetlerle tezyin edilmiş. Hattâ herbir taşında, bir saray kadar san'at dercedilmiş. Ustasız olmak, hiçbir akıl kabul edemez, gayet mahir bir san'atkâr ister. Bâhusus o saray içinde sinema perdeleri gibi her saatte hakikî menziller teşkil edilip, kemal-i intizamla elbise değiştirdiği gibi değiştiriyor.
"Bak oğlum," dedi, "seninle pazarlık edelim! Biliyorsun ki, dünyada herkesin rızkı başka başka yollardan... Kimisi bakkal, kimisi kunduracı, kimisi çiftçi, kimisi de mesela, çöpçü. Bu neden böyle? Çünkü Allah herkese derece derece akıl vermiştir. Bir doktorun işini bir çöpçü beceremediği gibi, bir çöpçünün işini de bir doktor göremez. Şimdi olabilir ki, senin kafan da, okuyup bey olmaya uygun değildir. İçinden, 'Ben okuyup bey olmak istemiyorum, ben kunduracı olacağım, yahut da çöpçü! Ha? Söyle, sen ne olmak istiyorsun mesela?" Eğer ağzımı aramıyorsa... "Fikrini apaçık söyle, korkma... Bak çöpçülere... Ne okul ki- tapları var ne de akşamları ders soran beybabaları... Sen de, ben çöpçü olacağım, okumak istemiyorum, dersen, ben de senin yakanı bırakırım, bir daha da ders sormam..." Uzatmayalım, çöpçü olacağımı söylemiş bulundum. Sen misin... Tekme, tokat, yumruk ve iskemlemle beraber yerlere... Ondan sonra dersler bir kat daha bindi, tabii dayaklar da. Çok zaman "Aman yâ Rabbi," derdi, "aman ya Rabbi! Böyle mi olacaktı benim oğlum?" O, Kuran'ı beş yaşında hatmetmiş!
Sayfa 12 - Epsilon YayınlarıKitabı okudu
Evet Onun marifeti olmazsa, insanın ahbabı ve mal ve mülkü insana a'da ve düşman olurlar. Beka bela olur, kemal heba olur, ömür heva olur. Hayat azab olur, akıl ikab olur. Âmâl, âlâma inkılab eder.
Reklam
1,000 öğeden 691 ile 700 arasındakiler gösteriliyor.