Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yaşanmamış Aşkın Hikayesi ATTİLA İLHAN-PİA Attila ilhan bir gün Kadıköy rıhtım'da otururken, yabancı plakalı bir nakliye aracı görür. Nakliye aracının üstünde, " Pakistan İnternational Airlines " yazıyordur. Usta bu nakliye aracını hayalindeki kadına benzetir. O beklenen kadını belki görmüştür ama bu araç gibi hızla yanından geçip
Bitenler listesine eklendi ..aklimda kalanlar ise bu işler santranç oynamaya benzemez dedi üç el silah sesi duydum kafama sıkmış olmalıydı zamanı gelmişti ruhun kanlar içindeki bedeninden ayrılmış gökyüzüne doğru havalanıyordu sanırım özetle içimizde çürüyen insanları kurtarmaya çalışmamalıyız
Reklam
BU GÜN DOĞMUŞUM... Çocukken çok zayıf, soluk benizli, cılız bir kızdım. Bu annemi çok üzerdi. '' Çok genç anne oldum, iyi mi bakamadım ben sana acaba?..''deyip kendini sorgulardı... Öyle bir konuşmada bir aile dostumuzun söyledikleri hep aklımda kaldı...'' Üzülme, bakmakla alakalı değil... O bir sonbahar çocuğu ondan... Gör bak, sonbahar gibi
KİTAP LİSTESİ AD YAYINLARI Feministlere Masallar - Maeve Binchy
Anneme özlem...
Bundan beş, altı yıl önceydi… Bu zamanlardı yine. Mayıs'ın ilk haftası geçmiş. Galatasaray’ım şampiyonluğa adım atmak üzereydi. Arkadaşlarla sözleştik, akşama Taksim'de şampiyonluk kutlamalarına katılacaktık... İşten eve geldim. Cumartesi akşamüzeri, koltuğa yaslandım... Televizyonda birbiri ardına sıralanmış kapitalizmin "anneler
Aklımda kalanlar
İnsanın hakikate fıtratından gelen bir aşinalığı vardır.
Reklam
Bu gün doğmuşum...
Çocukken çok zayıf, soluk benizli, cılız bir kızdım. Bu annemi çok üzerdi. '' Çok genç anne oldum, iyi mi bakamadım ben sana acaba?..''deyip kendini sorgulardı... Öyle bir konuşmada bir aile dostumuzun söyledikleri hep aklımda kaldı...'' Üzülme, bakmakla alakalı değil... O bir sonbahar çocuğu ondan... Gör bak, sonbahar gibi duygu yüklü, sonbahar
Küçükken bana okuduğum kitapları bir yere not etmem gerektiğini birilerinin söylemesini isterdim. Belli bir yaştan sonra kendi kendime bunu unutmamalıyım diyerek yazmaya başlamıştım. Hatta yanına kendime göre beğeni yıldızı ekler, bir daha okunur mu okunmaz mı, nasıl buldum gibi ufak notlar düşerdim. Bunu daha çocukken yapmış olmayı isterdim. Daha sonraları karşıma bir kitap çıktığında ben bunu okumuştum diyerek sanki kayıp bir hazineyi bulmuşum gibi hissediyorum. Elbette aklımda kalanlar, etkinlendiğim ve sevdiğim kitaplar hep zihnimde bir yerde kaldı ama daha fazlasıydı okuduklarım. Her kitapseverin, sıkı okurun duyduğu bir cümle vardır. Birisi kitaplığını görür ve şaşkınlıkla şöyle der "bu kadar kitabı okudun mu? Hayır, çok daha fazlasını okudum.
Bence kitap demek bir defa okumak için yazılan bir şey değildir. Bazı tanıdıklarım haftada üç dört tane okuyorlar. Onlara hayret ediyorum. Kitap. Nasıl diyeyim… İçinde yaşadığımız ev gibi olmalı, vatan gibi olmalı, ona alışmalıyız, bağlanmalıyız, köşesini bucağını gayet iyi tanımalıyız, her noktasına hatıralarımız karışmalı. Değil mi? Bir musiki parçası gibi… Her vakit başka başka eserler okuyanlar, iki üç günde bir dostlarını, evlerini, vatanlarını değiştiren insanlara benzemezler mi? (Peyami Safa/ Bir Tereddüdün Romanı) Şu sıralar yaptığım okumalardan o kadar memnun değildim ki. Sürekli bölük pörçük, karmakarışıktı okumalarım. Kitabın kapağını kapattıktan iki saat sonra aklımda kalanlar kitapta okuduklarımın çeyreği bile değildi. Yana yakıla nasıl nitelikli okurum diye araştırdığım an karşıma bu alıntının çıkması ve üstüne yaklaşık iki gün düşünüp notlar almam sonucunda nitelikli ve detaylı okuma yolunda ilk adımımı atıyorum. Tebrikler bana :)
Alnımda yazanlar mı? Aklımda kalanlar mı? Oyunbozan mı haklı? Biri söylese. Bak dinledim seni, dokunmadım sana. Dokunmadım kalan rüyalara. Zarar ziyan döküldü ortaya. Ölüm kadar rahatmış ayrılık...
221 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.