Bazen aklımdan geçen saçma sorular!
“Aklıma bir şey geldi. Acaba, Alzheimer olduğunu unutsan, unuttuğun her şeyi hatırlar mısın?”
Kim bilir aklımdan geçen zamanı
İlgi duymuyordum.Hiçbir şeye ilgi duymuyordum.Nasıl kaçabileceğime dair hiç fikrim yoktu.Diğerleri yaşamdan tat alıyorlardı hiç olmazsa.Benim anlamadığım bir şeyi anlamışlardı sanki.Bende bir eksiklik vardı belki de.Mümkündü.Sık sık aşağılık duygusuna kapılırdım.Onlardan uzak olmak istiyordum.Gidecek yerim yoktu ama.İntihar? Tanrım,çaba gerektiriyordu.Beş yıl uyumak istiyordum ama izin vermezlerdi.
Sayfa 161 - Can yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ve daha sonra, yaldızlı ahşap bir Kanton heykelinin önünde (aslında geçen yüzyılda yapılmış bir kopyasıydı) durdular, heykel Marco Polo'yu şişman ve açık renk gözlü bir Çinli olarak tasvir ediyordu, başında dar kenarlıklı, basık bir şapka, ayaklarında aynırenk tahta pabuçlar vardı, ağzının iki yanına (yanaklarına doğru bükülmüş) yine siyah
Sayfa 139Kitabı okudu
— Başka laf bilmezsin ki. Geçen yıl öyle bir romatizmaya yakalandım ki, hâlâ aklımdan çıkmıyor. — Şeytanın romatizması mı olurmuş? — Bazen insanlaştığıma göre neden olmasın? Maddi bir vücutla beraber bütün özelliklerine de sahip olurum. *Şeytan sum et nihil humanum a me alienum puto. — Nasıl, nasıl? *Şeytan sum et nihil humanum... Bir seytan için akıllıca bir söz! — Hele şükür, nihayet beğendirebildik. *Şeytanım ben ve insanlara ait hiçbir şeyi kendime yabancı saymıyorum.
Sayfa 851 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Kesin olan bir şey varsa, onu görmek, dinlemek, aklımdan geçen binbir düşünceyi onunla paylaşmak için sürekli bir istek duyuyorum. Yalnızken bile zihnimden onunla konuşuyorum, onu yerinden sıçrayıp kalkarken, coşku içinde veya surat asarken hayal ediyorum.
Reklam
terk edilmişliği hazmedemedim. gururumu ezip geçen o yüzün hatırasını uzunca bir zaman silmeye çalışmıştım. kim bilir şimdi ne yapıyordur diye aklımdan geçiyordu hâlâ. belki uyuyordur, belki de uyanmak üzeredir, üzerinde tatlı bir uyku mahmurluğu vardır... beni esiri eden o yüzü hatırlamakta güçlük çekmek de zamanın acımasız yanıydı. yine de eskiyordu işte yüzü. yerini başka bir yüze bırakarak.
Sayfa 66
Bazen aklımdan şu fikrin geçtiği doğru: {'Aklımı mı kacırmıştım? Tüm bu zaman boyunca bir tımarhanede miydim? Belki hâlâ böyle bir yerdeyim ve bu olan biteni sadece hayal ediyorum. Tüm bunlar bir hayal..." Notlarımı bir araya getirdim ve onları tekrar tekrar okudum. (Kim bilir, belki de bunları bir tımarhanede yazmadığıma kendimi ikna etmek için.) Şimdi tamamen yalnızım. Sonbahar yaklaşıyor, yapraklar sararmaya başladı. Hâlâ bu ufak, kasvetli kasabadayım (ah, küçük Alman kasabaları ne kadar da kasvetli oluyor!) vene yapacağımı düşünmek yerine, yaşadığım olayların, hâlâ taze anıların etkisiyle yaşamaya devam ediyor, başımdan geçen olaylar çemberinin beni tutup bir kenara atmasına müsaade ediyordum. Bazen bu çemberin içinde sıkışıp kaldığımı,firtınanın beni hâlâ sürüklediğini düşünüyorum ve böylece tüm aklımı ve mantığımı yitiriyor, çemberin içinde tekrar tekrar sürüklenip duruyorum...
Sayfa 127Kitabı okudu
Benim yıllardır her sabah uyandığımda aklımdan geçen ilk şeyi ulan Allah kahretsin, gene ölmemişim oluyor.
Sayfa 322Kitabı okudu
Aklımdan geçen kamyonlar dolusu keder yüklü cevap, ağzımdan çıkan ise kuru bir "iyiyim" oldu.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.