Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Şu duvar saati diyorum.. Akrep ile yelkovan kendi dünyalarının (çerçevesinin, camının) dışına çıkmadılar. Bir ömür(pilleri bitinceye değin) birbirlerini kovaladılar. Saat kaç?. deyü kaç bakış değdi onlara.. Ölümlerini hesaplar gibi.. Saat 06:53.. Saat... Saat.. .... .. Saat durmuş.. Son bakış✍🏻 .
Fluharfler-1
Diller hiç susmasın mesela, insan sessizleştiğinde hapsediliyor zihninin enlerine. Diyebilirim ki müebbet hükmü giydiriliyor zihne. Evet efendim, zihin kötülüğü keşfettiğinde bir hapishaneden farksız oluyor ve kaçmak için tünel kazamıyorsunuz, tüneller hep girdapların kapıları oluyor. Sonsuzluğun bahsi dahi geçmediği bu evrende sonsuzluk yalnızca kuytu karanlıkları resmediyor. Buralar bizim gibiler içindir efendim, buralar en başından kirlidir. Körpe bir tohum kadar aydınlıktır ve hep zamansız öldürür. Katilleri ile ünlüdür burada zaman. Biri Akrep diğeri Yelkovan.
Reklam
Biz ne zaman içsek, Sabah akar meycinin cebine Günde kaç kez öpüşür ki akrep ile yelkovan Biz ne zaman içsek, İç değilizdir aslında. Dışımızda bronz bir akşam sözcüğü, Çırıl bir efkar sözcüğü Delikanlı kıvamında sevda değilse de Tabansız sevişmelerdeki el değmemiş pişmanlık Biz ne zaman içsek, iç değilizdir aslında.
Yılmaz Erdoğan
Yılmaz Erdoğan
04:04
youtu.be/lNQqO0NkqXg?si=... İçmişim sarhoşum bugün Tutamam dilim vallahi Yarim ile hoşum bugün Unuttum ölüm vallahi Dünya tümden boş geliyor Yarim bana hoş geliyor Her sevdikçe coş geliyor Severem yarim vallahi Helal bana yar lokması Hac'c-ı kabem meyhanesi Kelp rakibin ürümesi Kesemez yolum vallahi Varsın yar bana darılsın Kolum boynuna sarılsın Çözülen kollar kırılsın Çözemem kolum vallahi Girsem koynuna gömleksiz Uyusa da sevsem sessiz Uyansa dese edepsiz Çekemem elim vallahi Latife'm çok hayasızam Çok severim çok yüzsüzem Ar/ namustan habersizem Çalaram sazım vallahi
Zaman en iyi arkadaş mı insana Yoksa sen misin güzelleştiren Cümle anlarımı, özledim seni Gün doğarken uyanmak yanında Ah şiir ve ben yüreğime dokunan Sen imkansız diye bir şey var mı ? Seni tanıyınca yok diye bildim Dakikalar, anlar sana gelmem İçin ardı sıra giden yelkovan İle akrep ah sen Gecem, gündüzüm Geçer apansızın
Kâfirin hiçbir şeyi İslâmîleştirilemez.
Biz sanıyoruz ki yılda 365 gün vardır. Bu ölçülmüş bir zamandır. Meselâ bir saatin üzerinde akrep ve yelkovan seyrediyor. Biz buna zaman diyoruz. Acaba zaman bu mu? Hayır. Bu, yepyeni bir şey. İnsanlar buna burjuva medeniyetine geçmek üzere iken rağbet ettiler. Dakika diye, saat diye bir şey çıkardılar karşımıza. Niye ezânî saatle bu saat birbirine uymuyor? Bu zaman başka zaman, bizim zamanımız başka zaman. Meselâ bize tatil yaptıranlar, işte bizi bu ölçülen zamana sokuyorlar. Bize, saat 9.00 da işbaşı yapacaksın, 17.00 de de çıkacaksın diyorlar. Meselâ adam ebrû yapıyor, bu arada da şiir yazıyor. İşte burada o adam, hayatını yaşıyor; zamanı filan değerlendirmiyor. Tat alıyor yaşamaktan. Kendini dünya ile münasebettâr kılıyor. Bugün böyle değil. Biz, sadece bizi ite kalka sürükledikleri yerlere gidiyoruz. Oralarda onların istedikleri şeyleri yapıyoruz. Bizi, ertesi günü işbaşında olabilelim diye bırakıyorlar 17.00 de; yoksa ebediyyen oralarda tutacaklar. Uykumuzu onun için uyutuyorlar, tatil dedikleri şeyi de onun için uydurmuşlar. Senin tatilini de plânlamışlar. Nereye gideceğin kesinlikle belli. Bence zaman kullanılması dediğimiz şey, birbirimize hakikâti aktarabilmemiz için -eğer bizde hakikat varsa o da- teksif etmektir. Bu tatil ve çalışma mekanizmasının bizi felâkete sürüklediği kanaatindeyim. Ne yapabiliriz? Mutlaka bir şey yapabiliriz. Yeter ki teslim olmayalım; Allah‘a teslim olalım. Kâfirin hiçbir şeyi İslâmîleştirilemez. İsmet Özel
184 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.