Bölgesel hatta küresel krizlerde birden fazla uluslararası aktör tarafından himaye edilmenin getirdiği avantajları iyi kullanan dinamik bir kapitalist sınıf,genç bir nüfus,Amerikancılıkla uyumlulaştırılmış bir siyasal İslam,hacimli ve ehlileştirilmiş bir ordu,kural tanımayan bir piyasacı hükümet,örgütsüz geçirdiği yıllardan dolayı yeterli direnç gösteremeyen bir işçi sınıfı...
Zilleti görelim ki tekrar zillete düşmeyelim
Fransız ordusu Başkumandanı General(Franşe Depere)nin Beyoğlu caddesinden geçip Fransız seferethanesine inmesi büsbütün acıklı... Bu general, Fatih'i taklit için midir, eski roma fatihlerine benzemek hevesiyle midir, beyaz ve dizginsiz bir at üzerinde... Yurttaş, vatandaş bildiğimiz ve hâlâ bilmekte devam ettiğimiz Rum, Ermeni ve Yahudi alkışlayıcıların halkası içinde, iki tarafı selamlayarak, hattâ bazı noktalarda atının ayağına serilmiş ay-yıldızlı sancağı çiğneyerek vekarlı bir asker ve ciddi başkumandan gibi değil, büyük bir kurtarıcı rolünde(romantik) bir aktör gibi, şehrin gâvur semtinde şan ve şeref parsasına çıkıyor. Fransız generalinin bu edasında, asırlardır dışarıdan ve içeriden çökertmeye çalıştıkları Türk İmparatorluğunu dış tesirlerden ziyade iç tesirlerin dışarıya yol vermesi yüzünden nihayet yıkmış ve zanlarınca salibi hilale galib kılmış olmanın çizgileri var...
Sayfa 134Kitabı okudu
Reklam
İngiltere'nin dünyada önemli aktör haline gelmesi açık denizlerde üstünlüğü ele geçirmesinden sonra gerçekleşti. İngiliz kâşiflerin yeni topraklar elde etmek için güney ve kuzey denizlerine yelken açmalarına ya da Afrika içlerine yönelmelerine paralel bir gelişme de buhar gücü, elektrik, çelik üretimi gibi teknolojik icatların İngiltere'de geliştirilmesi oldu.
Boşluk yaşantısı, insanlar kendilerini kendi hayatları ve içinde yaşadıkları dünyayı değiştirme bakımından etkili bir şey yapamayacak kadar güçsüz hissettiklerinde sökün eder. İçsel boşluk ya da içimizdeki yoksulluk," kişinin kendi hayatını yönlendirebilecek veya başka insanların kendisine yönelik tutumlarını değiştirebilecek bir aktör olamadığı durumlarda belirginleşir. Ümitsizlik ve çaresizlik galip gelir ve nihayet insanlar istemekten, irade etmekten de vazgeçebilirler.
"Dilerim herkes bir gün zengin ve ünlü olur ve hayalini kurduğu her şeye kavuşur, böylece aradığı asıl cevabın bu olmadığını anlar." —Aktör Jim Carey
Sesli Kitap (Storytel)Kitabı okudu
"İşte bu yüzden: Sahne üzerinde yaptığınız her hareket, söylediğiniz her söz, hayal gücünüzün ürünleri olarak belirir. Eğer herhangi bir tümceyi, herhangi bir hareketi, kim olduğunuzu, nereden geldiğinizi, niçin, ne istediğinizi, nereye gideceğinizi, oraya gidince ne yapacağınızı tastamam bilmeden, mekanik bir biçimde söyler ya da yaparsanız, hayal kurma yetisinden yoksun olarak oynuyorsunuz demektir. O zaman oynadığınız şey ister uzun olsun, ister kısa gerçek olmayacaktır. Sizde kurulu bir makineden bir robottan öteye geçemeyeceksiniz."
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.