Şükriye - Sizin yüzünüzden oldu. Her şeyi yüzüstü bırakıverdiniz, o da meydanı boş buldu.
Hüseyin - Adaam sen de Şükriye, asıl mârifet boş bırakılan meydanlarda dürüst hareket edebilmektedir.
“Bir şeyi değiştirmeye çalışmak, o şeyi yok etmektir.”
Sayfa 25Kitabı okudu
“İnsan güzellikleri görmeli.”
Sayfa 22Kitabı okudu
“Çok yalnızsın, çok.”
Sayfa 22Kitabı okudu
“Sevdiğiniz, çok sevdiğiniz bir insan, bakıyorsunuz ki bütün güzel şeylerinize mal olmuş”
Sayfa 22Kitabı okudu
Asıl mârifet boş bırakılmış meydanlarda dürüst hareket edebilmektedir.
Sayfa 18 - ÖtükenKitabı okudu
“Ama en zayıfımız bile bazen kahraman olmak zorundayız. Yoksa affetmez hayat.”
Sayfa 89 - ÖtükenKitabı okudu
“Dünya tuhaf ve insanların değişmesi imkansız. “
Sayfa 88 - ÖtükenKitabı okudu
“İnsanlar sandığınız kadar mühim değildir Hüseyin Bey, değmezler. “
Sayfa 81 - ÖtükenKitabı okudu
“İnsanın içinde bir şey vardır, bir şey. Kopar mı, kırılır mı, zedelenir mi? Bir şey olur işte, ondan sonra dünyaları versen o ışığı o cıvıltıyı bulamazsın artık. “
Sayfa 79 - ÖtükenKitabı okudu
“Asıl marifet boş bırakılmış meydanlarda dürüst hareket edebilmektedir.”
Sayfa 18 - ÖtükenKitabı okudu
İnsanlar zannettiğiniz kadar mühim değildir Hüseyin Bey. Değmezler.
Sayfa 81Kitabı okudu
Bir insanın büyük işler için yaratıldığına inanması hem tehlikeli hem de budalaca bir hodbinliktir. Servet ve şöhret gibi şeyler, şu kısacık insan ömrü için ayartıcı, baştan çıkarıcı lükstürler, ancak kendiliklerinden, ya çalışmanın değerine göre ya da rüzgâr sana doğru savurduğu için gelirler. Fakat kime anlatabilirsin bunları. Dünya tuhaf ve insanların değişmesi imkânsız.
Sayfa 88 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
DOKTOR- Siz, hem bu saksafondaki hüznü fark etmiyor musunuz?
HÜSEYİN- Fark etmek bir şey ifade etmez doktor. İlk sevgilisini leylek yutmuş dişi kurbağanın sabaha karşı okuduğu mersiye de hüzünlüdür.
Sayfa 73 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Biliyorum; benimle mesut olmak istiyordun. İyi ama, mesut olmak için bu isteğinden başka ne yaptın?
Sayfa 84 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu