"Ben sana yardım edersem,
Seni yenecek kimse yoktur."
(3/Al-i Imran, 160)
İki gözümün çiçeği, salât ve selâm olsun sana...
Huzeyfe-t-İbnü'l-Yemân (ra)'den:
"O, Resûlullah (sas) ile beraber gece namazı kılmıştı. Namaza girince Efendimiz (sas): "Allahu ekber; Zül-Melekûti, vel-Ceberûti ve'l-Kibriyâi, ve'l-Azame." dedi.
Sonra Bakara Sûresini okudu. Rükû etti. Rükûu, (ayakta durup) okuması kadardı. "Sübhâne Rabbiyel Azîm." diyordu.
Sonra başını kaldırdı. Ayakta duruşu, rukûu gibiydi. "Li Rabbiye'l-hamdü li Rabbiye'l-hamdü" diyordu.
Sonra secde etti. Secdesi, ayakta durmasına benziyordu. Ve: "Sübhâne Rabbiyel Ala" diyordu.
Sonra başını kaldırdı. İki secde arası, secde kadardı. Ve "Rabbiğfir lî, Rabbiğfir lî." diyordu. Nihayet Bakara, Al-i İmrân, Nisâ, Mâide ve En'amı sûrelerini okudu." (İbnü'l-Mübarek'in hocası) Şûbe (rh): "Bilmiyorum! Mâide'yi mi, En'âmı mı?" (diye şüphesini belirtti.)
Sayfa 34
Al-i İmran Sûresi
8. (Onlar derler ki:) "Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola ilettikten sonra, kalplerimizi (haktan) çevirme! Bize yüce katından bir rahmet bağışla. Şüphesiz sen bağışı en bol olansın."
Sayfa 49Kitabı okuyacak
Âl-i İmrân, 31
De ki: "Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah çok bağışlayıcı, çok esirgeyicidir."
Sayfa 4Kitabı okuyor
Al-i İmran Sûresi
139. (Ey mü'minler!) Gevşemeyin ve üzülmeyin. Eğer (gerçekten) mü'min iseniz çok üstünsünüzdür.
Sayfa 66Kitabı okuyacak