Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Samimiyet çağrısı
Beşeri yardımlara nâil olmak için mi beşere yaranma telaşı içindeyiz? Yardım ancak onun yardımıdır... "Allah size yardım ederse, artık size üstün gelecek hiç kimse yoktur. Eğer sizi bırakıverirse ondan sonra size kim yardım eder? Müminler ancak Allah'a güvenip dayanmalıdırlar." (Al-i İmran-160)
Sayfa 135Kitabı okudu
“Onlar Allah’ı bırakıp ta alimlerini ve dervişlerini rabler edindiler.” (Tevbe,31) “Bizden hiçbir kimse Allah’tan başkasını rab edinmesin.” (Al-i İmran, 64) Bu son iki ayette erbab (rabler) kelimesi ile kastedilen,milletlerin ve toplumların kesin olarak kendi önder ve liderleri olarak benimsedikleri kimselerdir.Bu kimselerin uyguladıkları emir ve nehiyler,kural ve kanunlar,helal ve haramlar herhangi bir delile ihtiyaç duyulmaksızın kabul edilmekte ve onlar haddi zatında kendilerini hüküm ve yasak koyma hakkına haiz görmektedirler.
Reklam
Allah, melekler ve ilim sahipleri, O'ndan başka ilah olmadığına adaletle şahitlik ettiler: O Allah ki kendisinden başka kulluk edilmeye layık başka hiçbir ilah yoktur." (Ali Imran, 18) Eğer ilmin, bu övgüden başka bir fazileti olmasaydı bile bu fazilet ona yeterdi, Çünkü Allah Teala, herhangi bir kimsenin değil, sadece âlimlerin O'nun ulûhiyyetine tanıklık ettiğini haber vermiştir. Allah'tan, bizi de onlardan kılmasını dileriz. Sonra bu şahitliği şöyle takrir etti: "Aziz ve Hakim olan Allah'tan başka ilah yoktur." (Al-i Imran, 18) Bu, Allah'tan başka ilah olmadığının açık bir delilidir. "Ben şehadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur." Siz de Allah'tan başka ilah olmadığına şahitlik ediyorsunuz
ÂL-İ İMRÂN Sûresi: 138. Âyet.
"Bu Kur'an insanlara bir açıklama, takvâ sahipleri için de bir hidayet ve bir öğüttür."
Sayfa 66 - Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları / 1244, Kaynak Eserler /131, Cüz:4, Sûre:3.
ÂL-İ İMRÂN Sûresi: 92. Âyet.
"Allah yolunda sevdiğiniz şeylerden harcamadıkça iyiliğe asla eremezsiniz. Ne harcarsanız Allah onu hakkıyla bilir."
Sayfa 61 - Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları / 1244, Kaynak Eserler /131, Cüz:4, Sûre:3.
Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe siz birr’e eremezsiniz. Âl-i İmrân Suresi 92. Ayet
Reklam
•gelecek zaman risalesi•
“…Biz zafer ve başarı günlerini insanlar arasında değiştirir dururuz…” (Al-i İmran, 140)
Sayfa 157
El-Vehhab ismi; bir tanesi Al-i İmrân Süresi 8. ayette, iki tanesi de Sad Süresi 9. ve 35. âyetlerde olmak üzere Kur'ân'da 3 kez zikredilmektedir. Vehhab: "Hiçbir karşılık beklemeksizin kullarına bol bol ihsanda bulunan, hibe eden, bahşeden" anlamına gelmektedir. Vehhab ismi Kur'ân'da üç kez geçmesine rağmen( وهب )ve-he-be kökünden olan 22 kelime bulunmaktadır.Bu 22 kullanımın 12 tanesi çocukla alakalıdır. 𝗢̈𝗿𝗻𝗲𝗴̆𝗶𝗻; 𝗯𝗶𝗿 𝗽𝗲𝘆𝗴𝗮𝗺𝗯𝗲𝗿, 𝗔𝗹𝗹𝗮𝗵'𝘁𝗮𝗻 𝗰̧𝗼𝗰𝘂𝗸 𝗶𝘀𝘁𝗶𝘆𝗼𝗿𝘀𝗮 𝗯𝘂 𝗸𝗼̈𝗸𝗲 𝗮𝗶𝘁 𝗯𝗶𝗿 𝗸𝗲𝗹𝗶𝗺𝗲 𝗸𝘂𝗹𝗹𝗮𝗻𝗮𝗿𝗮𝗸 𝗶𝘀𝘁𝗲𝗺𝗲𝗸𝘁𝗲𝗱𝗶𝗿.
Endülüs ve Al-i İmran 140
Vadi el Kebir ırmağının sakin sularına yansıyan Ulu Camii manzarası karşısında bütün bunları zihnimden geçirirken, birden bire yıldırım gibi bir soru gelip aklıma çakıldı: Yüzyıllar boyunca İslâm'ın ve Müslümanların hakimiyetinde kalan Kurtuba'dan, 711'den 1236'ya kadar herhalde birkaç milyon insan geçmiş olmalıydı; peki, bunların mezarları nerdeydi? Cevap can acıtıcı: Katolik Hıristiyan krallıklar, Kurtuba'nın sakinlerini sürmüşler, eserlerini büyük oranda yok etmişler, ölülerinin izlerini de ortadan kaldırmışlardı. Onca parlak bir medeniyet- ten geriye, kıyımdan ve yıkımdan kurtulabilmiş birkaç abidenin kalmış olması, akleden insanlar için gerçek bir ibretti. Geldiğim yolu geri yürürken, adına "tarih" denen terazinin kefelerinin inip kalkışını yeniden düşünmeden edemedim. Müslümanların Endülüs serüveninden alınacak sayısız başka dersler eşliğinde...
6.cilt
1478. Ebû Bekir es-Sıddîk radıyallâhu anh Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’e: - Bana bir dua öğret de namazımda okuyayım, dedi. O da şöyle buyurdu: - “Allâhumme innî zalemtü nefsî zulmen kesîran ve lâ yağfirü’z-zünûbe illâ ente, fağfir-lî mağfireten min indik, ve’rhamnî inneke ente’l-gafûru’r-rahîm: Allahım! Ben kendime çok zulmettim.
Reklam
"Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça en üstün sevabı kazanamazsınız." (Al-i İmran, 3/92)
Sayfa 4 - Diyanet işleri başkanlığı yayınlarıKitabı okudu
Yüce Allah buyurur ki: ''Hepsi bir değildir. Kitap ehli içinde gece saatlerinde ayakta durup Allah'ın âyetlerini okuyarak secdeye kapanan bir topluluk da vardır.'' [ Âl-i imran - 113 ]
Sayfa 107 - karınca polen
Bizi ...
"Vallahu ya'lemu ve entum la ta'lemun " "Şüphesiz bilen yalnız Allah'tir ." (Al-i İmran Süresi 3,66) Bundan gayrısı teferruattır.
Seleften bir kişi şu ayeti okuyordu. "Kıyamet gününde herkes dünyada hayır ve kötülükten yaptığı şeyi hazır bulacaktır! Ve ister ki, o, kötülüklerle kendi arasında uzak bir mesafe bulun-sun. Yine Allah-ü Teâlâ size "kendinden korkmanızı emreder." (Al-i İmrân: 30) O kişinin arkasında oturup konuşmasını dinledim. O bu âyeti tekrarlıyordu. Ansızın bir çığlık atarak düşüp ba- yıldı Bunun üzerine dedim ki: Yazıklar! O benim şekavetimden böyle oldu! Sonra onun ayılmasını bekledim. Bir saat sonra ayıldı. Şöyle diyordu: - Yalancıların makamından, tenbellerin amellerinden sana sığınıyorum. Gafillerin yüz çevirmesinden sana sığınıyorum... Sonra dedi: - Korkanların kalbleri senden korktu! Kusurluların emel- leri sana sığındı. Ariflerin kalbleri senin büyüklüğüne karşı zillet gösterdi. Sonra elini silkerek dedi: - Benim dünya ile, dünyanın da benimle ne alıp vereceği vardır. Ey dünya! Seni isteyenlerin yakasına yapış! Nimetine alışanların içine dal! Dostlarının yanına git! Onları kandır. Sonra dedi ki: - Geçmiş nesiller nerede! Geçmiş zamanların ehli nerede? Toprakta çürümekte! Zaman üzerinde yok olurlar. Bu manzara karşısında ona: Ey Allah'ın kulu! Ben bütün gün arkanda bulunuyo- rum. Senin boşalmanı bekliyorum... Buna karşılık bana: kitlerinden daha önce nefsine yetişmesinden korkan nasıl Vakitler ile yarışan bir kimse nasıl boşalır?
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.