Çakıltaşı üzerindeki yağmur
♧
"Şimdi yine zamanım olsaydı... kendimi oluruna bırakmaktan başka bir şey yapmazdım.
Bu durumda başıma gelen her şey, bir cakıltaşı üzerindeki yağmur gibi bir şey olurdu.
Yağmur, taşı serinletir, ne güzel. Bir baska günse güneşten yanar taş. Mutluluğu tam olarak böyle bir şey gibi düşündüm."
Sayfa 55Kitabı okudu
♧
Kendimiz olmaya zamanımız yok. Ancak mutlu olmaya zamanımız var.
Sayfa 56Kitabı okudu
Yaşamını doğrulaMa
♧
"Ciddiyetle konuşmasını sevmiyorum. Çünkü o zaman konuşabilen tek şey oluyor: yaşamını doğrulama. Ama ben... ben gözlerimin önündeki kesik bacaklarımı doğrulayacak, haklı çıkaracak bir şey göremiyorum."
Sayfa 54Kitabı okudu
Yaşayan beni!..
♧
"Dinleyin." diye yeniden başladı Zargeus. "Ve bana bakın. Helaya gitmeme yardım ediyorlar. Sonra kıçımı yıkayıp kuruluyorlar. Daha da kötüsü bunun için birilerine para ödüyorum ve onca inandığım bir yaşamı kısaltmak için hiçbir girişimde bulunmayacağım. Daha kötüsü de, körlüğü, dilsizligi, düşünebildiğiniz her şeyi kabul ederdim; yeter ki içimde yalnızca o yoğun ve coşkun yalımı duyayım, yani kendi varlığımı, yaşayan beni!.. hala yanmama izin verdiği için yaşama teşekkür etmeyi düşünürüm yalnızca."
Biraz soluksuz kalan Zargeus, arkaya kaykıldı. Şimdi görülebilen yeri çok azdı, örtülerin çenesi üzerinde bıraktıği morumsu bir yansıma yalnızca.
Şöyle dedi o sırada "Size gelince Mersault, haydi haydi, bu gövdenizle, biricik göreviniz, yaşamak ve mutlu olmaktır."
Sayfa 54Kitabı okudu
Çocuklara işkence yapılan bu dünyayı sevmeyi, ölünceye kadar reddedeceğim."
İnan bana, büyük acı yoktur, büyük pişmanlıklar, büyük anılar yoktur. Her şey unutulur, büyük aşklar bile.
Daha kötüsünü de, körlüğü, dilsizliği, düşünebileceğiniz her şeyi kabul ederdim; yeter ki içimde yalnızca o yoğun ve coşkun yalımı duyayım, yani kendi varlığımı, yaşayan beni!..