Sosyopatlar, ya da psikiyatristlerin deyişiyle “antisosyal kişilikler” şahsi kazanç uğruna yaşam boyu aldatmaca sergilerler. Pişmanlık ve empatiden yoksundurlar ve başkalarını incitme ve kötü davranmayı rasyonelleştirmede sihirbaz gibidirler.
Dawkins’in “yaşlılık” iddiası (eğer böyle denebilirse) medenî bir konuşmada hiç yeri olmayan tuhaf bir şahsî aldatmaca şeklidir. Gerçek düşünürler iddiaları değerlendirir ve kanıtları tartarken savunucunun ırkı, cinsiyeti ya da yaşıyla ilgilenmezler.
Sayfa 17Kitabı okudu
Düzenbaz biri asla namuslu bir insan gibi gülemez, ikiyüzlü biri de iyi niyetli bir insan gibi ağlayamaz kesinlikle. Her aldatmaca bir maskedir ve maske ne kadar iyi yapılmış olursa olsun, biraz dikkatlice bakıldığında, gerçek yüzü gösterir.
Sayfa 246Kitabı okudu
... kendimizi hayvanlardan ve bitkilerden üstün görmemiz büyük bir aldatmaca, insanlık diye yücelttiğimiz şey aslında ne aşağilayıcı bir kavram diye düşündüm.
Sayfa 99Kitabı okudu
Nietzsche: Tanrı'nin nereye gittiğini size söylemek istiyorum
○> F.Nietzsche,Hıristiyan ahlâkının bir aldatmaca ve hayatın değerini olumsuzlayan bir ahlâksızlik ve nihilizm
Olduğunu söyler.Bu dehşet verici suçlamaya cevap veremeyenler, onu
nihilist ilan ederek belki de intikamlarıni
aldilar. Zira hıristiyanlikta sürekli ertelenen bir dünya vardır ve bu dünya,
Karanliklarla ve muğlaklıklarla doludur.
Hıristiyanların tanrısina" öldü" hükmünü
Veren Nietzsche, hayati olumlayan kurtuluşu aramaya başlar.Kiliseleri Tanrı'nın mezar çukurları olarak niteleyen
Nietzsche'nin , buna dair uzun bir iç çekmeleri sözleri vardir.
"Tanrı öldü !Tanrı öldü ! Dirilmiyor !
Ve onu biz öldürdük! Katilin katili bizler.
(Söyledikleri uzun ama)
Nietzsche hedef tahtasına Tanrı'yi değil,
Aslinda Hıristiyan kurtuluş fikri tarafindan
Avrupa kültürüne giydirilen düşünce biçimlerini oturtur.
Nietzsche İsa'yi, otoritenin kurallarını ve yücelttiği değerleri sorgulayan ' yüce insan" olarak adlandırmiştir.
Bir büyücü gelse ve bana isteklerimi gerçekleştirmeyi teklif etse ne diyeceğimi bilemezdim. İsteklerim değil de sarhoş anlarımdan kalma istek alışkanlığım olsa bile ayılınca bunun bir aldatmaca olduğunu, istenecek hiçbir şey olmadığını biliyordum. Hatta gerçeği öğrenmeyi bile isteyemiyordum, çünkü gerçeğin ne olduğunu tahmin ediyordum. Gerçek, yaşamın manasız olduğuydu.
Sayfa 19Kitabı okudu
