Altına imzamı atabilirim!
Televizyon, aylak, şuuru iğdiş edilmiş, hiçbir zaman okumak ve düşünmek alışkanlığı kazanmamış sokaktaki adam için icat edilmiş bir nevi afyondur... Kişiyi gerçek hayattan koparan ve bir hayal dünyası yaşatan aldatmaca.
Sayfa 404Kitabı okudu
“Bizim türümüzün bu dünyada yaşamaya, hem birbirini hem dünyayı yok etmeye hakkı yok, hepimizin içinde korkunç bir canavar yaşadığı yadsınamaz bir gerçek diye düşündüm. Eğer Zilan, Nergis, Meleknaz ve binlercesi homosapiens değil de hayvan olsaydı bu acıların hiçbirini çekmezlerdi, kendimizi hayvanlardan ve bitkilerden üstün görmemiz büyük bir aldatmaca, insanlık diye yücelttiğimiz şey aslında ne aşağılayıcı bir kavram diye düşündüm.”
Ah yine bir aldatmaca durma koş
Sayfa 126
Tarım Devrimi gibi modern ekonominin büyümesi de dev bir aldatmaca olabilir. İnsan türü ve küresel ekonomi büyümeye devam edecektir ama giderek daha fazla sayıda insan açlık ve yoksulluk içinde yaşayacaktır.
Masal bittiğine göre artık gerçeklere dönmemiz beklenen ve yerinde bir tutum olurdu, ama ne yazık ki masal bitince hikayelere, romanlara ve televizyon dizilerine dönüyoruz. İçinde yaşadığımız toplumun geçmiş deneyleri bugün için birer kazanç olarak ele alınamıyor. Yani bir bakıma geçmiş dediğimiz vakıalar günümüzde yaşananların bir benzerleri. O yüzden bundan elli, yüz yıl önce yaşananları gerçek yüzleriyle, asıl mahiyetleriyle bilip tartışmakta güçlük çekiyoruz. Olan bitenin “masal” kısmı sona ermiş olabilir, ama bu masaldaki sembollerin tekabül ettiği gerçek hükümdarlığını sürdürüyor.
Türkiye’de bir aldatmaca aşıldıktan sonra göğüslenemeyecek zorluk yoktur.
aydınlandığın, dehşete kapıldığın o yer…
Birden, başımı isimsiz varlığımdan kaldırıp, varoluş biçimimi açıkça biliverdim, sanki büyücü bir yazgı bendeki eski bir körlüğü ameliyat etmiş, bu ameliyat hemen sonuç vermiş gibi. Ve şimdiye kadar yapmış, düşünmüş olduğum her şeyin bir tür aldatmaca, bir çılgınlık olduğunu gördüm. Görmemeyi başardığım şeylerin karşısında dehşete kapıldım. Olmuş
İnsanları kusma hastalıklarına zorlayan, hayatı onlara zehir eden zayıflık, zayıflama tutkusunun, spor yapma adı altında erkekleri kan, ter ve gözyaşına boğan vücut geliştirme çabalarının tamamı güzel kadına-yakışıklı adama erişebilmek içindir, Antik Yunan’dan bu yana süregelen Rönesans estetiğinin canlandırdığı, Batı’nın egemen ideolojisiyle neredeyse bilinçaltımıza yerleştirdiği altın oranlara dayalı, ideal tipe yöneliktir. Kısacası, doğallık artık söz konusu olmaktan çıkmış, yerini bir aldatmaca almıştır.
Tevazu nadir görülen bir erdem, çünkü göründüğün kadar var olduğun bir dünyada benlik de görünür olmayı, mümkünse markalaşmayı istiyor. Halbuki benlik dediğimiz şey hakikaten bir vehim, bir sanı, aldatmaca ve illüzyon.
Her yılın Mayıs ayında iktidara gelişinin yıldönümü "demokrasi bayramı" aldatmacasıyla sunulan Demokrat Parti, oy avcılığı amacıyla demokrasinin işleyişinin ön koşulu olan 'kitlesel aydınlanma'yı çok kısa sürede'kitlesel aldatmaca'ya çevirdi. 1950 seçimlerinde Türk halkının sandık aracılığıyla iktidarı değiştirmesi demokrasinin bir zaferiydi; bu yolla iktidara gelen Demokrat Parti'nin yolu ise zaman içerisinde demokrasinin utancına dönüştü!
Sayfa 29
