Aldatmaca, göz boyama ve el çabukluklarından oluşan karmakarışık bir dünya yarattığınızı bile bile, kime neden gücendiğinizi kestiremeden, bütün bu aldatmacalar, karışıklıklar arasında içiniz sızlar da sızlar; bilmedikleriniz arttıkça sızılarınız o ölçüde çoğalır.
Kuran-ı Kerim hakkında kapsamlı, ilmi ya da ayrıntılı bir inceleme yapabilecek değilim, sadece belki de Kuran’ı yaşama ve anlama yolunda aynı yolun yolcuları ile hasbihal edip, okuma sürecinde düşündüklerimi paylaşmak niyetim.
Kuran-ı Kerim rehberliğinde yaşamaya başladığı ilk yıllarda; her inanan müslümanın kendince Kuran ayetlerini tefekkür
- İstismar, töre,tarikat, aldatmaca, ihanet, katliam, vahşet, çocuk gelinler ve daha niceleriyle dolu olan bir Hakan Günday kitabını daha bitirdim. Zaten bunalım geçen kış günleri kapımıza geldi, neden ben bu kitabını da okuyup aşırı doz aldım diye soruyorum kendime.
- Kitabımızın olayları sanki bir hortumun içine atılmışız gibi, bizi çekip
Lise yıllarında (5 6 yıl önce) kişisel gelişime ve kitaplara takmış biriydim ve hep gördüğüm şey şuydu: Üzülmek istemiyorsan beklentiye girme.
Eyvallah beklentiye girme ama nasıl? Bunu çözemedim ve o zamanki ergen aklımla bunu umut etmemek olarak yorumladım. Umut yoksa hayal yok. Hayal yoksa her şey sıkıcı, monoton ve içten içe bıktırıcı.
Şuan hayal de edemiyorum umutta. Kendini kandırmak değil mi bu? Eğer kimseden bir şey beklemezsen her şey yolunda gider gibi bi aldatmaca. Oysaki alakası yok.
"Anlattıklarımın hepsi saçma şeyler, Momo." Sonra kederli bir sesle ekledi: "Görüyorsun ya, yine çok içtim. Kabul ediyorum, son zamanlarda çok fazla içiyorum. Yaptığımız işe başka türlü dayanamam. Dürüst bir duvar ustasının vicdanı sızlar. Harcın içine haddinden fazla kum katmak ne demektir, bilir misin? Böyle bir bina dört beş yıl dayanır. Sonra biri öksürse, yıkılıverir. Hepsi aldatmaca, haince aldatmaca, hile! En kötüsü bu da değil, yaptığımız evler! Bunlar aslında ev bile değil. Bunlar, bunlar ruh ambarları bunlar! İnsanın midesi bulanır! Amaaan, bana ne bundan canım? Ben paramı alıyorum ya, ona bakarım! Evet, devir değişiyor! Evvelce başka türlüydüm. Yaptığım işle gurur duyardım.
"Hele bakılmaya değer bir şey yaptığımızda. Ama şimdi... Bir gün yeterince param olduğunda, zaten bu mesleği bırakıp başka işler yapacağım."
Kendi içmez, içeni kınamaya bayılır,
Yüzünden aldatmaca, sahtekarlık yayılır.
Şarap içmiyor diye kasılıp gezer ama:
Yedikleri yanında şarap meze sayılır.
Harcın içine haddinden fazla kum katmak ne demektir, bilir misin? Böyle bir bina dört beş yıl
dayanır. Sonra biri öksürse, yıkılıverir. Hepsi aldatmaca haince aldatmaca, hile! En kötüsü bu da değil, yaptığımız evler! Bunlar aslında ev bile değil. Bunlar, bunlar ruh ambarları bunlar! İnsanın midesi bulanır!
#spoiler #
Kitap yorumları yaparken kitabın için de şu oldu bu oldu diye anlatamam ben .anlatmak istemem ...beni ilgilendiren kitabın bana ne hissettirdiği ve kattığıdır ...genel anlamda #spoiler#işaretini koyma sebebim saçma şikayet ihtimallerini ortadan kaldırmak içindir bunu da Bir vesile ile söylemiş olayım :)
Bir dev romanı daha bitirip
Değerli arkadaşlar,
Görsel ileti paylaşımına geçtikten sonra Tarihe damga vurmuş bir çok düşünce insanının sözlerini paylaştım...
Mevlana, Tebrizi, Yunus Emre, Konfüçyüs, Hz. Ali, Ömer Hayyam ve daha fazlası....
Okumak ne kadar önemliyse okuduklarımızdan çıkarımlar yapmak ve bunu gerçek hayatta uygulamak da o kadar önemli olsa gerek. O sebeple En önemli kişilerin sözlerini seçtim...
Hiç dikkat ettiniz mi bu düşünce insanları hangi konulara en çok dikkat çekmişler...
İster Semavi Dinlere mensup olsunlar ister Budist olsunlar isterlerse Ateist olsunlar her düşünce insanının dile getirdikleri ortak konular benim gözlemlerime göre şunlar oldu:
-Dürüstlük ve Ahlak
-Eğitim ve Okumanın Önemi
-Sevgi ve Aşk
-Din konusunda Aldatmaca
Çünkü bu konular tüm insanlığı ilgilendiren evrensel konular.