Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
O kızıl bir deniz, bense tenhayım.
***** Degüldüm men sana mâ'il sen etdün aklumi zâ'il Mana ta'n eyleyen gâfil seni görgec utanmaz mi (Ben sana gönül vermiş değildim. Benim aklımı sen aldın. Yani beni kendine sen aşık ettin, akıl yerine aşkı getirdin. Beni bu çılgınca hareket- lerimden dolayı ayıplayan, kınayan gafil, seni görünce utanmaz mı?) *****
Sayfa 628 - Akçağ YayınlarıKitabı okudu
BAYRAM KELİMESİ ÜZERİNE En eski yazılı kaynaklarımız olan Göktürk ve Uygur metinlerinde “bayram” mefhumunu ifade eden Türkçe bir kelime bu güne kadar tespit edilememiştir. Bayram mefhumunu karşılamak üzere Sanskritçe, Sogdça > Farsça, Arapça gibi dillerden Türkçeye giren kelimeler de Türk dilinin kuralları içerisinde yoğurularak
Reklam
***** Ne yanar kimse mana âteş-i dilden özge Ne açar kimse kapum bâd-ı sabâdan gayrı (Gönlümdeki ateşten başka kimse bana yanmaz. Bahar rüzgârından başka kimse kapımı açmaz.) *****
Sayfa 650 - Akçağ YayınlarıKitabı okudu
***** Beni cândan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mı Felekler yandı ahumdan murâdum şem'i yanmaz mı (Yârin ettiği cefa beni canımdan usandırdı. Sevgili artık bana cefa etmekten usanmaz mı?) *****
Sayfa 626 - Akçağ YayınlarıKitabı okudu
***** Bes kim seni görende gider benden ihtiyâr Gelmez beyâna mihnet-i işkun şikâyeti (Seni gördüğüm zaman ihtiyarım elden gittiği için aşk yüzünden çektiğim mihneti sana şikâyet edemiyorum.) *****
Sayfa 707 - Akçağ YayınlarıKitabı okudu
***** Fâriğ etdi mihrün özge mehlikâlardan meni Hirz imiş işkun senün sahlar belâlardan meni (Senin aşkın başka ay yüzlü güzellerden elimi çektirdi. Senin aşkın beni belâlardan saklayan bir muska imiş.) *****
Sayfa 636 - Akçağ YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Aşk Yolu
Ey Fuzuli! Canım çıksa aşk yolundan çıkmam. Mezarımı aşıkların gelip geçtiği yol üzerine yapın.
***** Sensiz geceler âh u fegânum meh işitdi Ey meh sana hem yetdi ola âh u fegânum (Sensiz geçirdiğim geceler âh ve figanımı ay işitti. Ey ay yüzlü dilber âh ve feryâdım sana da ulaşmak olacak.) *****
Sayfa 485 - Akçağ YayınlarıKitabı okudu
Ali Nihad Tarlan
Bir talebeme dedim ki bir gün söz arasında: -Peki yavrum, İnşallah. Hafifçe gülümsedi, hayretle dedi bana: - Siz de inanırsınız demek hocam, Allah’a. Ben de gülerek dedim: - Yanlış sordun sanırım, Şöyle sormalı idin: -İnanır mısınız siz bir şeye O’ndan başka? Hayır, yavrum inanmam Ne bana inanırım, ne sana inanırım Ne de bu kâinata. İnanırım çünkü ben o bir olan Allah’a. Birden şaşırdı, sordu: - Peki, nerede O amma? - Gözünün önündeki perdenin arkasında.
***** Gönül gam dünleri tenhâ geçürme iste bir hem dem Ecel hâbından efganlar çeküp Mecnûn'u bîdâr et (Ey gönül, gam gecelerini yalnız geçirme. Bir konuşup görüşecek, seni anlayacak bir dost iste. Feryâtlar edip Mecnûn'u ecel uykusundan uyandır.) *****
Sayfa 139 - Akçağ YayınlarıKitabı okudu
Reklam
***** Her kimün takdirden mahsûdu öz kadrincedür Ehl-i işk ister zülâl-i vasl zâhid selsebîl (Herkes Allah'ın takdirinden kendi kadr ve mertebesine göre bir şey ister. Aşk ehli visâlin saf suyunu, zâhid ise cennet irmağını ister. Çünkü zahidin idrak mertebesi o kadardır.) *****
Sayfa 438 - Akçağ YayınlarıKitabı okudu
aşkını bir sır gibi senelerdir sakladım
***** Bu ne sirdur sırr-ı işkun demeden bir kimseye Şehre düşmüş men seni sevdüm deyu âvâzeler (Aşkının sırrı nasıl bir sırdır ki, ben kimseye söylemeden şehirde benim seni sevdiğim haberi çalkalanıyor.) *****
Sayfa 256 - Akçağ YayınlarıKitabı okudu
Gönül Hakk'ın tecelligâhıdır.
Dil bedest aver ki hacc-ı ekberest Ez hezârân Ka'be yek dil bihterest Ka'be bünyâd-ı Halil-i Âzerest Dil nazar-gâh-ı Celîl-i ekberest "Gönül ele al ki hacc-ı ekber budur. Bir gönül binlerce Kâ'beden daha üstündür. Kâ'be, Hazret-i İbrahim'in yaptığı bir binadır. Gönül büyük Allah'ın baktığı yerdir". Sadi
Sayfa 191 - Akçağ YayınlarıKitabı okudu
***** Za'f-ı tâli' kesdi dünyâdan nasîbin zâhidün Yohsa öz re'yiyle zâhid terk-i dünyâ etmedi (Zâhidin dünyadan nasibini kesen tali'sizliğidir. Yoksa zâhid kendi düşünce ve fikri ile dünyayı terketmedi.) *****
Sayfa 636 - Akçağ YayınlarıKitabı okudu
Benzemez Kimse Sana
***** Hansı gülzâr içre bir gül açılur hüsnün gibi Hansı gül bergi leb-i lâl-i dür-efşânunca var (Hangi gül bahçesinde senin güzelliğinde bir gül açılır. Hangi gül yaprağı inci saçan lâ'l dudağına benzer.) *****
Sayfa 224 - Akçağ YayınlarıKitabı okudu
1.217 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.