Bu kitapla birbirimizi çok iyi idare ettik, eğrimiz doğrumuzla birbirimizi kabullendik. Ne o elimde günlerce gezmekten şikayet etti ne de ben 9 uzun öyküsünün çoğundan yeterince etkilenemediğimden. Kafam çok dolu olduğu için tek satırını dahi algılamadan okuyup geçtiğim “Isırganotları” öyküsü bile bu harcayışıma laf etmedi. Ve Munro da “beni merak ediyordun ama anca ölümüm mü okumana vesile oldu” diye sitem etmedi. Belki de tüm bunlar öykülerin içinde çok defa anlık hislerin güzel akışında serinlediğimiz, “Teselli” ile “Hatırlanan” öykülerini sevmişken daha fazlasını bulduğum “Ayı, Dağı Aştı Geldi” ile çok güzel bir final yaptığımız içindir. İsmi dışında yazarı/çevirmeni/içeriği vs. başka bir bilgim olmasaydı seçmeyeceğim bir kitap olurdu ve hayatı böyle saçma önyargılardan temizlememiz gerektiğini hatırlattı. Bu nedenle Munro’ya çokça teşekkürler
Değişimler, anılar, izlenimler
Kaybolmuş veya değişime uğramış mekânlar, yok olup gitmiş iyi veya kötü insanlar, silikleşen anılar -okurken- insana hüzün veriyor. Kitaba ismini veren öykü, aldatma, kaçış ve babada kalan iki küçük çocuğun durumu hakkında. 50li ve 60lı yılların Beat ve sonrasında Hippie akımlarından etkilenmiş ama 90larda kıyıda köşede veya arada kalmış ya da kaybetmiş bazı orta sınıf insanların durumları sergileniyor. Başka bir ifadeyle, varolan ekonomik sistem içinde kalarak alternatif bir yaşam kesintilerle bile yaşanamıyor... Yazarın kendisi bir yüzyüze söyleşisinde yeni evliyken ve ardından iki küçük çocukla bölük pörçük olmuş günlerinde ancak kısa öykü üretebildiğini, ama bu tempoyu benimsediğini ve ilgi görünce de bırakamadığını söylüyor. İyi ki böyle olmuş.
Uğultulu Tepeler
Merhabalar :) Bugün, İngiliz yazar Emily Jane Brontë'nin ilk ve tek romanı olan "Uğultulu Tepeler" adlı eseriyle geldim. Emily Brontë'nin;
* 1818'de Yorkshire'da doğduğunu,
* Şiirdeki yeteneğinin ailesi tarafından keşfedilmesiyle, kız kardeşleri Anne ve Charlotte ile birlikte, ortak bir şiir kitabı yayımladıklarını ve
Mutfakta yemek pişerken 2023'ü Alice Munro yılı ilan ettim:))) Son iki ayda üç öykü kitabını okudum. Önceki yıllarda da sanırım iki öykü kitabını okumuştum. Nobel 'i sonuna kadar hak eden yazarlardan.
Özellikle bu kitabı ile 2009 Man Booker Uluslararası ödülünü de almış. Kitap adını tuzluk falına benzeyen bir oyundan alıyor. Oyunu oynayanlar beğendikleri kişi ile ilgili ilişkilerini tahmin ediyorlar
Munro'nun öykülerindeki kadınlar genelde yalnızdır. Evli de olsa bekar da olsa bu böyle. Hep bir merak hep bir arada sıkışmıslık hissi vardır. Bulundukları çevreden hep çıkmak isterler. Özgürlüğe tutkundurlar ve kendi başlarına da bir şekilde yaşamlarını sürdürmeyi başarırlar. Çocukları da olsa bu böyledir.
Bazı öyküleri sinemaya da aktarılmış yazarı mutlaka okuyun. Edebiyat gibi edebiyat göreceksiniz.
Alice Munro , çok iyi öykücü. Zamanında Nobel'i sonuna kadar hak etmiş. Öykülerini hiç anlayamıyorum diyenleri de anlayamıyorum. Okuma maceralarını biraz gözden geçirmeliler.Iyi kitap demek sürükleyici kitap demek ,değildir. Iyi kitap çok anlamlıdır,katmanlidir ve okurken seni biraz zorlamalıdır. Aksi halde okuma eyleminin ne anlamı kalır ki... Dizi, film izle geç
Gençlik Arkadaşım da yer alan on öyküde arkadaşlık iliskileri,kadin-erkek ilişkileri, aile sorunları ve bol bol Kanada var.
Şaşırtıcı sonlar da cabası. Her bir öyküden başlı başına bir roman da çıkar.
Öykünün kraliçesi Alice Munro'nun okudugum kitapları içinde en güzeli bu sanırım.
Kanadalı yazar,kendi coğrafyasını, kadınlarını, tarihsel değişimleri öykülerinin içine öyle güzel yediriyor ki adeta onlar da birer kahraman olup çıkıyor.
Bu kitabındaki sekiz öyküde 20. Yüzyılın başlarından 2000'lere kadar geri dönüşlerle kadınların yaşadıklarını, duygularını ortaya koymuş. Aslında her biri roman da olabilirmiş. Hatta bazı karakterler farklı öykülerde tekrar karşımıza çıkıyor (Juliet gibi...)
Kadınların eğitimi,toplumsal baskılar -ki hiç de azımsanacak gibi değil - evlilik, çocuklarla ilişkiler, anne-baba ilişkisi gibi konular kadınların kendini var etme çabası sırasında sürekli karşısına dikilen en büyük problemler bu öykülerde de gerçek hayatta da.
Nobel ödüllü , Man Booker ödüllü yazarı okuyun. Ilk kez okuyacaklar bu kitabından başlayabilir.
