Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

antibabil

antibabil
@alienbook
Oy farfara farfara
Evet, nerede kalmıştım? Hayatın işkence olmadığı bir durum düşünemediğim, hepimizin acı çekmek için yaratıldığımız ve bunu hepimizin bildiği, hepimizin kendimizi aldatacak çareler uydurduğu konusunda kalmıştım. Peki gerçeği gördüğünde ne yapmak gerekiyor?"
Reklam
Sözlerle bir yere varamıyordu ama sözlerin ötesinde davranışların, bakışların, sadece orada bulunmanın ifade ettikleri vardı. En kötü acının, acıya eşlik eden yalnızlık olduğunu kendi tecrübelerinden biliyordu. Acıyı ifade etmek de kurtarıcıdır; ama insanların en az bildiği sözcükler, en derin acılarını anlatabilenlerdir.
Zindandan çıkan hiç kimse kurtulamaz kelepçesinden. Bilmiyor musun Steffi? Adalet insanı ömür boyu cezaya çarptırır. Zindandan çıksan da ellerini saklamak zorundasındır, çünkü ellerin ilelebet kirlenmiştir. Kimseye elini gönül rahatlığıyla uzatamazsın artık, ellerini hayatın boyunca korku içinde saklamak zorunda kalırsın.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bilmediğiniz, düşünemediğiniz, hissedemediğiniz şeyler hakkında neden ahkâm kesiyorsunuz? Söylediğiniz laflar ağzınızdan çıkar çıkmaz ölüyor, leş gibi kokuyorlar.
Ankara'yı sevmek, evcilleşmiş bir vahşi hayvanı sevmek gibidir, her an dönüp ısırabileceğini bilerek. Ankara'yı sevmek, şehirde sevilecek tek şeyin Ankara olduğunu bilmektir. Kar toplayan kırmızı-kara ayaz gecelerinde, soğuğa mukavemetin nafile olduğunu bilmek, kendini ona teslim etmektir Ankara'yı sevmek. Onda neyin sevileceğini bir onu sevenler görür.
Reklam
Zaman, kâinatın insan üzerindeki en büyük egemenliğidir. İnsan zamanın karşısında bir oyuncaktan başka nedir ki? Ya on binlerce senedir insanoğlu ne yapabildi? Onun da hakkını yememek lazım, evrenin zamanının karşısına tarihle dikilebildi. Tarih sayesinde uzaydaki bütün alemleri kendisine oyuncak kıldı. Hâkimiyet tarih sayesinde insanın eline geçmiştir ve bu işin de en kötü tarafı, tarihi de hakim olanların yazmasıdır.
Gösterişli biri değildi, zengin değildi, hatta başarılı bile değildi, yine de hayatımın hazinesiydi.
Yanılıyorsun: Hükümet kuvvet değildir; vasıtadır. Bir memlekette asıl kuvvet, bir fikri temsil edenlerdir. Başka memleketlerde sahici 'fikir' zümreleri var. Bizim memlekette hakiki 'fikir' yok; bizde üç yüz seneden beri diye bir tek şey var: Taassup!
Ulan senin medeniyet dediğin nedir ki?.. İnsanın kafasını vahşet tomrukta keserdi; medeniyet giyotinde biçiyor. Zulüm eskiden el işiydi; şimdi makine işi!... Şu yirminci asrın maskaralığına bak bir kere. Dünya üç mideli hayvana döndü: Yer tankla, gök tayyareyle, deniz zırhlıyla adam öldürüyor. Senin medeniyetin bu mu? Senin 'medeniyet'in meşe odununa saplanmış oduncu kaması gibi insanların yalnız beynindedir; yüreğine, âsabına, vicdanına girmedi.
Her şey çok anlamsız! Hayat, kendi kendilerini kopyalayan dev moleküllerden başka bir şey değil. Hayat dediğimiz sadece kimyadan ibaret. Periyodik tabloyu ezberlesek yeter. Evrendeki en bol iki elementin, hidrojen ile helyumun, aynı zamanda en hafif iki element olması her şeyi açıklıyor zaten. Böyle hafif bir evrende anlam ne arasın? Anlam ağırdır... Dibe çöker. Falcılar bu nedenle kahvenin telvesine bakarlar."
Reklam
Dünyamızda alışılmışın dışındaki her şeyin açıklanması gerekir ve bu hiç de masum bir gereklilik değildir. Açıklama yaparsınız, neden gösterirsiniz, makul gerekçeler sunarsınız, sonra bir de bakmışsınız tam da sizden açıklama bekleyenlerin dilini kullanıyorsunuz, kendi dilinizi değil. Birilerine açıklama borçluysanız borcunuzu daima kendi dilinizi harcayarak ödersiniz.
Bir insan kendini bütün diğerlerine karşı yapayalnız hissederse, kolaylıkla korkabilir.
Dışlanmaktan, tembel, işlevsiz, bencil diye adlandırılmaktan korkuyoruz. Komşumuzun düşüncesinden, kendi seçim özgürlüğümüze saygı gösterdiğimizden daha fazla korkuyoruz.
Zamanı gayet safça uzanıp giden bir yol gibi görüyordu. İleri doğru yürüyüp bir yerlere varıyordunuz. Eğer şanslıysanız, gidilmeye değecek bir yer oluyordu bu.
Geçerliliğini ve güçlülüğünü yeniden kanıtlamak için yapılacak şey harekete geçmekti, ceza korkusu veya ödül umudu olmadan: kalbinin sesini dinleyerek harekete geçmek.
61 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.