Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

AlihsaN

Kara gözlerine sürme çekilmiş Kokusu karanfil mahrem sevgili Elleri nevi reyhan çiçeği Beyaz libasıyla huri misali Saçları belinde siyah bir kor Teni yakıcı ateş misali AİE
Reklam
Dilim söz söyler Bedenim dans eder Ruhum dinlenir eteklerinde Rüzgar gülü gibi döner başım Ayağım deymez yere Evet bu uçan benim Bulutlar dokunur ellerime Gözlerim kıyamaz bakmaya Duduklarım mırıldanır iki hece Aie
Alternatifini düşündüğünüzde yaşlılık o kadar da kötü değil. Sertleşen eklemler, zayıflayan kaslar, görme yetisinin zayıflaması ve hafızanın bulanıklaşması, modern dünyanın yaşlıya yönelik umursamaz küçümsemesiyle birleştiğinde korkunç bir olasılık gibi görünüyor - belki ölümden daha da iyidir, ama o kadar da değil.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Enjoyment and happiness dip in middle age, then pick up; stress rises during the early 20s, then falls sharply; worry peaks in middle age, and falls sharply thereafter; anger declines throughout life; sadness rises slightly in middle age, and falls thereafter.
Old age isn't so bad when you consider the alternative. Stiffening joints, weakening muscles, fading eyesight and the clouding of memory, coupled with the modern world's careless contempt for the old, seem a fearful prospect—better than death, perhaps, but not much.
Reklam
Aşkımız kâğıda dökülmeyecek kadar âlâ değil Aşkımız söze dökülmeyecek kadar destansı değil Bizim aşkımız basit ve sıradan Bir çobanın kuzusunu sevmesi gibi Bir ağacın suyu sevmesi gibi Günebakan çiçekleri güneşi nasıl sevdiyse ben de öyle sevdim seni. Boynu bükük ve içinde hüzün olan sıradan bir insanın sıradan bir aşkı…
Canım Dedeciğim
Elinde bohçası yabana gider. Koca sapanı eliyle yiter. Ayağına yırtık yemeni giyer. Dimdik yürür canım dedeciğim. Dili hep Allah der durur. Teri yere akmadan kurur. Balyozu taşa öyle bir vurur. Kan olur elleri canım dedeciğim. Saygıyı sevgiyi senden öğrendik. An oldu tükendik, an oldu bittik. Gölgene sığındık geri düzeldik. Elini ver öpeyim canım dedeciğim.
BEN BEN, kimsesiz seyyahı, meçhuller caddesinin... BEN, yankısından kaçan çocuk kendi sesinin... BEN, sırtında taşıyan işlenmedik günahı; Allah'ın körebesi, cinlerin padişahı... BEN, usanmaz bekçisi, yolcu inmez hanların; BEN tükenmez ormanı, ısınmaz külhanların... BEN, kutup yelkenlisi, buz tutmuş kayalarda; Öksüzün altın bahtı, yıldızdan mahyalarda... BEN, başı ağır gelmiş, boşlukta düşen fikir; Benliğin dolabında, kör ve çilekeş beygir... BEN Allah diyenlerin boyunlarında vebal; BEN bugünküne mazi, yarinkine istikbal... BEN, BEN, BEN; haritada deniz görmüş, boğulmuş; Dokuz köyün sahibi, dokuz köyden kovulmuş... Hep BEN, ayna ve hayal, hep BEN, pervane ve mum; Ölü ve Münker-Nekir, başdönmesi uçurum... NECİP FAZIL KISAKÜREK
BEKLENEN Ne hasta bekler sabahı, Ne taze ölüyü mezar. Ne de şeytan, bir günahı, Seni beklediğim kadar. Geçti istemem gelmeni, Yokluğunda buldum seni; Bırak vehmimde gölgeni Gelme, artık neye yarar?
Hayatta sana verileni kabul et, zevk arzun veya acı korkun tarafından kontrol edilmene izin verme, etrafındaki dünyayı anlamak için aklını kullan ve tabiat planındaki kendine düşen görevi yap ve beraber çalışıp başkalarına karşı dürüst ve adil ol. Stoacılık...
Reklam
Âvâzeyi bu âleme Dâvûd gibi sal Bâki kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş Baki
Vardım ki yurdundan ayağ göçürmüş Yavru gitmiş ıssız kalmış otağı Camlar şikest olmuş meyler dökülmüş Sakiler meclisten çekmiş ayağı Hangi dağda bulsam ben o maralı Hangi yerde görsem çeşm-i gazali Avcılardan kaçmış ceylan misali Göçmüş dağdan dağa yoktur durağı Laleyi sümbülü gülü har almış Zevk u şevk ehlini ah u zar almış Süleyman tahtını sanki mar almış Gama tebdil olmuş ülfetin çağı Zihni dert elinden her zaman ağlar Sordum ki bağ ağlar bağ u ban ağlar Sümbüller perişan güller kan ağlar Şeyda bülbül terk edeli bu bağı Bayburtlu Zihni
Mutlu olanların hepsi uyuyor şimdi. Mutsuzlara selam olsun. Charles Bukowski
36 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.