DİN-YOBAZLIK: Atsız ilk olarak 1932 yılında, "Aynı tarihî yanlışlığa düşüyoruz” başlıklı yazıda din konusuna temas eder. Konuya bir tespit ve bir soruyla girer: "Bugün din hayatta birinci safta bir rol oynamıyor. Devlet dini bit kenara atmıştır. Fakat din, halk yığınları üzerindeki büyük nüfuzunu yapmakta devam ediyor. Ve Bolşevik Rusya
Tarih(çilik) ve Öykü(cülük): Nerede Nasıl Ayrılıyorlar?
İggers’ın (1997), üniversitelerde ders kitabı olarak okutulan tarihyazımı kitabı, öykü-tarih ve kurgu-gerçeklik ilişkileri üstüne tartışmak için, kaydadeğer başlangıç noktaları sunuyor. Bu bölümde, İggers’ın görüşlerini anarak, fakat ona tümüyle bağlı kalmadan, sözkonusu ilişkileri ele alıyoruz. İggers’ın görüşlerine geçmeden, Avrupa dillerinde
Reklam
Matem içinde iki sene geçti. Tulu, hükümet naibi olarak Karakurum’da ikamet ediyordu. Fakat süresi sona erdiğinden, Cengiz Han’ın arzusuna uygun olarak yeni bir hakan, bir imparator seçmek için, prensler ve kumandanlar Gobi’ye döndüler. Cengiz Han’ın isteğine uyup, miraslarına sahip çıkarak reislerinin kralları haline geldiler. Şimdi Han’ın en
İSTANBUL’UN FETHİNİN SONUÇLARI
Dört gün süren bir deniz yolculuğundan sonra İstanbul’dan kaçan gemiler Eğriboz’a varmış ve burada güçlü filosu ile dönen Loredano ile karşılaşmıştı. Papaya ait kadırgalar daha önce emir almadan geri dönmüşler ve kaptanları bu yüzden mahkemeye çıkartılmışlardı. Felaket haberi ise fethedilen şehirdeki akrabalarının ve dostlarının kaderini öğrenmek