Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Biz Hocamızın bize gönderdiği talimatı ile her Perşembe eşi Nermin Hanımefendiye 7 tane gül götürürdük. 7 gül 7 gün. Her gün bir gül Yani hergün eşine bir gül gönderiyor. Nezakete bakar mısınız ? Biz eşe ve aileye kıymet vermeyi, sevgi ve saygıyı Hocamızdan öğrendik.
Reklam
İslam düşmanları Ondan nefret etti. Müslümanlar Onun hakkında 4e ayrıldı: Çoğunluğu kemiklerini sevdi. Bazıları soyadını sevdi. Çok azı ise fikirlerini sevdi. Bir kısmı da hala anlayamadı. Onu anlatanları Onun hatırasına sahip çıkmamakla ve Onun kemiklerini sızlatmakla itham edenleri de görüyoruz.. Onlara diyeceğimiz tek şey: Hadi Ordan!
Biz siyaset değil , cihat yapıyoruz! Biz bir parti değil cihat ordusuyuz!!!
O zaman Hocamıza çok şeyler sorma imkanımız olmuştur. Mesela bir yerde bir inşaat yapıyoruz,adam işi yarım bırakıp gidiyor. Mesela bir yerde sıva Var, bir metre kalmış , adam bırakıp gidiyor. Çıldıracak duruma geliyoruz ben hocama arz ettim, - Hocam niye bu insanlar böyle yapıyor ? Dediğim zaman; - Ahiret inancının zayıflığından dolayı oluyor. Cevabını vermişti..
- Hocam bazı insanlara bir şey anlatıyorsun, anlatıyorsun ama anlamıyorlar. Bunun sebebi nedir? Bana dedi ki; - Önce kendin yanacaksın ki, başkasını yakabilesin! O zaman anladık ki eksiklik biz de imiş. İnanmadığımız ,yaşamadığımız bir şeyi başkasına anlatamayız...
Reklam
Lütfi Yalman anlatıyor; 1975 ' de İstanbul' a gittiğimizde , Mehmet Zahit Korktu Efendi Hazretlerini ziyaret ettik. Bitlis'ten veya Siirt'ten hatırlayamıyorum 4-5 kişi vardı onlara dediki; -Selamet nasıl sizin oralarda? Anlayamadılar bir anda , sorulu gözlerle baktılar. Efendi Hazretleri tekrarladı; -Selamet nasıl Selamet , Milli Selamet partisi nasıl sizin oralarda? Dedi. Şaşırdılar tabi , adamlar baktım tam haberdar filan değiller. Hoca Efendi Rahmetullahi Aleyh dedi ki; - Bakın selamet kelimesi islam kökünden gelmedir.Milli Selamet partisinin ikdidar olması için çalışın!! Bu dergahtan Necmettin gibisi geçmedi. O buranın bulaşığını da yıkadı ,çorbasını da içti, hizmetini de yaptı....
.....Türkiye için ne çalışmalar yapılacak, Siyonizim ne yapıyor , ne yapmak istiyor? Gündemi bunlar işgal ediyordu. Bütün bu sorunları kavrayıp çözüm üretebilmek için, kendi deyimi ile 7 haslet olması gerekiyor. Bu hasletlerin hepsi Erbakan Hocamızda mevcuttu. O 7 hasleti de kendisi şöyle sayardı; 1) Bilgi birikimi 2)Devlet tecrübesi 3)Hidayet 4) Feraset 5)Dirayet 6) Şuur 7) Vizyon Kendisi konuşmalarında , bu 7 haslet kendisinde olmayan kişi, Türkiye ' yi yönetemez! derdi...
Mehmet Altınöz anlatıyor; "Bir gün şöyle bir söz söyledi: -Demokrasi dediğiniz nedir biliyor musunuz? Hırsızların ekseriyette olduğu bir koğuşta, hırsızlık suç olsun mu, olmasın mı, oylaması yapmaktır. Hırsızların ekseriyette olduğu bir koğuşta bu oylamayı yaparsanız " hırsızlık suç olsun" neticesi çıkar mı? Asla çıkmaz!!"
O gazate de bir yazı görmüştüm. Odalar Birliği Genel Sekreteri Necmettin Erbakan, Faiz memlekete zararlıdır, faizin kaldırıma düşürülmesi, hatta kaldırılması lazım, diye bir beyanatı vardı...
Reklam
Sakın ha, gençler , bazı hocaefendilerin yanlış yorumlarına kendinizi kaptırmayın! Çünki derler ki, efendim artık İslam'ın ömrü ikindi güneşi kadar az kalmıştır. Ahir zamandır, öyleyse herkes kendi başının çaresine baksın! Katiyen öyle değil! Bilesiniz ki, Dünyada beş kıtada İslam Bayrağı dalgalanmadan kıyamet kopmayacaktır!!!
İyiliğe karşı iyilik her kişinin, Kötülüğe karşı iyilik "ER" kişinin işidir.... Necmettin Erbakan
Erbakan hoca ve Muhterem Efendisi..
Abdülaziz Efendi zaman zaman Erbakan hocaya derdi ki: -Ben fazla fazla anlamıyorum, senin zekan müsait, ne olur gel şurada bu hadisleri ben okuyayım, sen dinle ve beraber gözden geçirelim! Böylece Abdülaziz Efendi ince bir zarfın içine koyarak Rumuz-el Ehadis’i Erbakan hocaya ezberletip belletmiştir.O da her duyduğunu ezberliyor mübarek,hafızası çok güçlü Necmeddin beyin. Bu durum 1952 yılından vefatına kadar sürdü.
Şükür ehli olmak..
Kendisine nasılsınız hocam diye sorulduğunda rahatsız da olsa daima şükür elhamdulillah, derdi.Hasta olduğunu, nefes almakta zorluk çektiğini siz farkedersiniz, ama o asla şükürden geri kalmaz, hastalığını göstermezdi..
Bir yere giderken arabada olsun, uçakta olsun ihtiyacından fazla konuşmaz, hep zikirle ve Kur’an’la meşgul olurdu.Şoförlüğünü ve hizmetlerini yapan kişiler hep bunu ifade ediyorlar..
144 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.