Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
172 syf.
3/10 puan verdi
Eee, ne olacak şimdi ha? Klavyemde pıt pıt yazarken bok püsür anlatım tarzı olan bir kitaba yorum mu yapacağım, ey kardeşlerim? Aşırı dandik diliyle ilk 100 sayfayı okumak ciddi anlamda acı vericiydi. Devamını okurken de keyif aldığımı söyleyemem. Yazarın psikolojik durumu ve bize göstermeye çalıştığı karakter göz önüne alındığında anlatım tarzı tolere edilebilir. Ama okuyucuya bir felsefe aktarılmaya çalışılırken olay metnine düzgün bir son bile yazılmamış. Kitabın sonu ne kitaba uygun ne de ana karaktere. Kitabın felsefesi olan insanın seçim özgürlüğüne gelecek olursam da karakteri okurken bu özgürlüğün bu zihniyetteki insanlarda olması hakkında evet, sancılar çektim. Alex müzik bile dinleyemez hale gelirken kitaba en sevdiğim şarkıları dinlerken devam ettim. Ama yanlıştı. Çünkü insan olmanın olayı bu. Allah iradeyi bize bırakırken bizim bunu yok etmek ne haddimize? Yanlış yapana cezalar vereceğiz. Öyle ki cezalar göze göz, kana kan olacak. Cezalar belki bu dünyada çekilenlerle de kalmayıp ahirete taşacak. Ama ceza asla bir insanın insanlığını elinden almak olmayacak. İnsan iyilik ve kötülük arasında seçim yapma özgürlüğüne her zaman sahip olacak. Böyle insanlar insan mı ki diye de içinizden geçirebilirsiniz. Ama sonrasında sizin insanlığınızı kaybetmeyip karşınızdakinin de insan olduğunu hatırlayarak savaşmaya devam etmeniz gerek. Savaştıklarınız; karşınızdakinin insanlığı değil, seçtiği kötülük olacak. Siz savaştıkça dünya güzelleşecek demiyorum. Çünkü güzelleştirdiğiniz dünya; yaklaşık 70 yıllık misafiri olduğunuz dünya değil, inşallah size vaadedilen sonsuz dünya olacak.
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200991,6bin okunma
Mevcut hayat tarzını reddedemeyen Müslüman, farkında olmadan kendisini reddediyor ve kendi değerlerine yabancılaşıyor. Mevcut hayat tarzı içinde, insan, kendini eşyaya hükümran sanmaktadır. Fakat aslında eşyanın kendisine hükümran olduğunu bilmemektedir. Her fert, kendi ekonomik bağımsızlığını istemektedir, fakat bu yolla ekonomiye bağlandığını hissetmemektedir. Eşya hevesi gitgide artmaktadır, fakat bu hevesine bir sınır çekmeye gücü yetmemektedir, daha doğrusu bu hevesi için bir sınır olabileciğini tahayyül edememektedir. Çok sayıda küçük küçük ilahları var da, bu ilahlara tapındığının farkında değildir. Çünkü “kulluğunun farkında değildir, unutmuştur. Gene unutmuştur ki, Allah’tan başka ilâh tanıyana Allah her şeyi ilâh kılar. Allah’tan başkasına kulluk edeni de Allah her şeye kul eder.
Reklam
İnsanların kendini feda etmesi ve arıların kendini feda etmesi
Kendi türünden birine yardım etmek gibi arı ve insan arasındaki tamamen aynı özgeci bir davranışı ele alırsak, bunun “ahlaki farkındalık” ile yapılıp yapılmamış olması çok önemli bir farktır. Hayatını feda edecek şekilde özgeci davranış yapan arıların bu davranışlarını, bunu bilinçli bir şekilde iyi-doğru ve kötü-yanlışın “farkındalığı”nı hissederek ve “ahlaki seçim” yaparak değil de, genlerinde kodlu olan bir kodun “farkındalıksız” uygulayıcıları olarak görmek daha uygundur. (Böcekbilimcilerin çoğunluğu bu hususta hemfikirdir.) John Hick’in dikkat çektiği gibi arı, “ahlaki farkındalık” ile ahlaki seçim yapabilse “kendisinin yaşamını feda etmemeyi” de tercih etmesi pekâlâ mümkün olurdu.
Dua eder dua beklerim a dostlar
Biraz kırgın fazlasıyla yorgun, bıkkın ve yılgınım. Yoksa olmayacak mıydı... Dedi içimdeki hayal kırıklıkları. Sonra kalbime bir ayet hatıra geldi ﴾115﴿ Sabret! Allah güzel davrananların mükâfatını zayi etmez. Ve bir ayet daha geldi.. ﴾39﴿ İnsan ancak çabasının sonucunu elde eder. ﴾40﴿ Ve çabasının karşılığı ileride mutlaka görülecektir. ﴾41﴿ Sonra kendisine karşılığı tastamam verilecektir. Bırakma... Devam et. ﴾4﴿ Elbette işin sonu senin için öncesinden daha hayırlı olacaktır. ﴾5﴿ Rabbin sana mutlaka lutuflarda bulunacak, sen de memnun olacaksın.
Said'in (radıyallahu anh), Ebû Hüreyre'den [radiyallahu anh] rivayet ettiği bir hadis-i şerifte Resûlullah Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmaktadırlar: رُبَّ صَائِمٍ لَيْسَ لَهُ حَقٌّ مِنْ صَوْمِهِ إِلَّا الْجُوعُرُبَّ صَائِمٍ لَيْسَ لَهُ حَقٌّ مِنْ صَوْمِهِ إِلَّا الْجُوعُ وَالْعَطَسُ وَرُبَّ قَائِمٍ لَيْسَ لَهُ حَقٌّ مِنْ قِيَامِهِ إِلَّا السَهْرُ وَالنَّصَبُ "Nice oruç tutanlar vardır ki, onların bundan nasipleri sadece aç ve susuz kalmaktır. Yine nice gece kalkıp da ibadet edenler vardır ki, onların bundan nasipleri de sadece uykusuzluk ve meşakkattir." Yani, insan orucunu Allah rızası için tutmaz ve namazını da Allah rızası için kılmazsa, bunlara verilecek sevap yoktur.
Saliha kardeşim senden söz ediyor :)
Saliha kadın sevecendir, hoşgörülü ve müsamahalıdır. Çocuklarını şefkatle büyütür, kocasına gerekli olduğu ölçüde itaat eder. Hadiselere pozitif yaklaşır. Evde barışın, sevginin, muhabbetin ve kardeşliğin hâkim olmasına çalışır. Komşularıyla kavga etmez, fesatçılık peşinde koşmaz. İffeti ve duruşuyla güzel örnek olur. Başkalarının ifsat adına açtığı yırtıkları güzellikleriyle ve Allah için yaptıklarıyla yamamaya çalışır. O, sulhün temsilcisidir. Gerek eşine gerekse çevresine karşı hep sıcak yaklaşır. Hırçınlık göstermez, kaprislerinin esiri olmaz. Kocasının rızasını tahsil eder ve çevresinde hep parmakla gösterilen numune bir hanımefendi olur.
Reklam
Utangaçlık nedir? Utangaçlık neden kötü.
[Cemre Demirelin yorumu üzerine!] 1-Başkası için varlık olma durumu. İnsan doğası gereği başkasını kafasında kurgular. (Buna ön yargı demek yerine ön izlenim diyelim çünkü yargılamak olumsuz bir anlam katıyor.) Bu yüzden bireylerde başkaları tarafından kötü algılara maruz kalmamak için yaptığı şeylere ve gösterdiği davranışlara dikkat eder. Bu
Burası dünya ve Allah adil son durakta değiliz..
https://linktr.ee/synergykendiyas
Ruh zedelenmeden vücut hasta olmaz ! Hastalıkları önce 2 ye ayıralım: 1-Ruhsal 2-Bedensel
Günümüz insanını ne bilgisizlik ne doğa ne de hastalık öldürecektir. Şimdiki muazzam ve silahlı uygarlığı yok etmekle tehdit eden tehlike yine insanın kendisidir. "O her zamankinden iyi yaşayabilir, ama nasıl yaşaması gerektiğini her zamankinden daha mı az bilmektedir?" İnsan kim olduğunu bilmeden başka bir şeyden nasıl söz edebilir?17
Sayfa 28 - Fecr Yayınları: 811 / 1. Baskı: Mart 2024
Reklam
Yine onun sözü (Hz İbn Mes’ûd): İnsan kendisinin iyi biri mi, yoksa kötü biri mi olduğunu bilmek istiyorsa, Kur’ân’a sorsun! Eğer Kur’ân’ı seviyor ve ondan çok hoşlanıyorsa, Allah’ı da, Peygamberini de seviyordur. Kur’ân’dan hazzetmiyorsa, Allah ve Resulünden de hazzetmiyordur.
Neden?
Bu memlekette babaların hepsi, en moderni bile evladı kız değil erkek olsun diye adaklar adar, şeyhlere gidip büyüler yaptırır, cami cami gezip Allah'a yalvarır.
Ya bizler ne yapıyoruz, milyonlar birikim yapıyoruz!..
~•~ Sana bir yıl yetecek azıktan fazlasını saklama. Çünkü Allah Rasûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem) ancak bu kadarını saklardı. Nitekim O, şöyle demiştir: “ Allahım, Muhammed ailesinin rızkını yeterli kıl.” ~•~
Sayfa 113Kitabı okudu
Bizler birer hizmetkar, o biricik Efendimiz!..
~•~ Emrin altında bulunan kimselerin sana karşı nasıl hareket etmelerini istiyorsan, sen de Allah Teâlâ’ya karşı öyle hareket etmelisin. Sen bazılarının efendisiyken nasıl bir muamele görmek istiyorsan, gerçek efendin olan Allah’a karşı bizzat kendin de o muameleyi göstermelisin. ~•~
Sayfa 109Kitabı okudu
Bir insan en evvel muhabbetini Allah'a verirse onun muhabbeti dolayısıyla Allah'ın sevdiği her şeyi sever ve mahlukata taksim ettiği muhabbeti, Allah'a olan muhabbetini tenkis değil, tezyid eder.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.