Uzun zamandır okumaya niyetlendiğim Nobel Ödüllü yazar Hermann Hesse'nin Siddhartha romanı, kitaba adını veren karakterin gençliğinden yaşlılığına kadar, macera, tecrübe ve hayat öğretileri ile geçen yaşam serüvenini anlatıyor. Maceracı, keşifçi ve yaşamın anlamlarına dair merak içerisinde bilgi ve deneyim ile yanıp tutuşan Siddhartha'nın yanısıra, kitaptaki kahramanlar ebedi dostu Govinda, sevdiği kadın Kamala, kayıkçı Vasudeva ve tüccar Kamaswami, Buddha felsefesinin lideri Gotama ile yaşadığı diyaloglarla akıcı bir şekilde ilerleyen ve bir günde bitirebileceğiniz, sizi düşündürecek veya birşeyleri hatırlatabilecek olan keyifli bir roman.
SiddharthaHermann Hesse · Can Yayınları · 202038k okunma
St. Petersburg'da şu an müze olan yaşadığı evi ziyaret ette şerefine ulaştığım Dostoyevski'nin en ünlü eserlerinden biri olan Suç ve Ceza, roman süresince karşımıza çıkan karakterlerin kişilikleri ve yaşanan durumlar karşısındaki psikolojileri, zamanın Rusya'sındaki toplum ve devlet düzeni, kişinin davranış veya işlediği bir suç neticesinde, maruz kaldığı fizyolojik bir rahatsızlığın da neden olduğu psikolojik bir çöküntü ile birlikte sürekli paranoya ve vicdan mühakemeleri, kadına psikolojik şiddet, insan ilişkileri açısından psikanalizin babası sayılan Freud'un psikanalizi geliştirirken ciddi bir şekilde yararlanmış olduğu eşsiz roman, bir yandan çok eski zamanları anlatırken, aslında günümüze de çok uzak olmadığını bizlere anlatıyor.
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022159.9k okunma
Genç çoban Santiago'nun hayat serüvenini anlatan çok başarılı bir Coelho eseri. Kitap süresince karşımıza çıkan karakterlerin kendilerine münhasır hayalleri, özellikleri ve hayat amaçlarından birşeyler çıkarmak mümkün. Sürekli bir şekilde hayatın karşımıza çıkardığı bazı işaretlerin de kitap süresince yaşanması beni hayli etkiledi. Mutlaka okunması gereken bir eser.
SimyacıPaulo Coelho · Can Yayınları · 2023207.4k okunma
İnsan doğaya egemen olmak için yeni ve daha iyi araçlar yaratırken bu araçların ağına düşmüş ve onlara anlam veren -asıl ereği- kendini yitirmiştir. Doğanın efendisi olma süreçi içinde kendi ellerinin yapmış olduğu makinenin kölesi haline gelmiştir. Özdeğe ilişkin tüm bilgisine karşın, insansal varoluşun en önemli ve temel sorunlarında bilgisizdir; çünkü insanın ne olduğunu, nasıl yaşaması gerektiğini, içindeki sayısız güçlerin nasıl özgürleştirilebileceğini ve nasıl üretken bir şekilde kullanabileceğini bilmemektedir.
Her insanın olabileceği en elverişli bir şey vardır, asla olamayacağı şeyler vardır. Birçok kişi olamayacağı şeyi olmaya çalışarak ve olabileceği şeyi ihmal ederek hayatını heba ediyor.
Politikada ilerlemenin gerçeğin ne kadarını bildiğimize, onu ne ölçüde açık seçik ve cesurca ifade ettiğimize ve bunun başka insanlar üzerinde ne denli büyük bir etki yarattığına bağlı olduğunu düşünüyorum.
Aşkın bir amacı yoktur, her ne kadar pek çok kişi ”Elbette vardır!” dese de. Derler ki, cinsel gereksinimlerimizi karşılamamızı, evlenmemizi, çocuk sahibi olmamızı ve orta sınıfa özgü normal bir hayat sürmemizi sağlayan aşktır. Aşkın amacı budur. Aşkın, hedefsiz aşkın, yalnızca sevme ediminin kendisinin önem taşıdığı aşkın bugünlerde bu denli ender olmasının nedeni de budur. Bu tür aşkta kilit rol oynayan tüketme değil, varolmadır. Bu, insanın kedisini ifade etmesi, insani yeteneklerimizin etkisini göstermesidir.
Herkesin okuması gereken bir kitap. Hayatta herşeye vakit bulup, sevgiyi her zaman ihmal ettiğimiz bir dünyada, sevgiye dair kendimizi sorgulayabileceğimiz bir kitap.
Sevme SanatıErich Fromm · Altın Post Yayıncılık · 201218.6k okunma