Yenisey Yazıtları'nda bile bir metinde şöyle denmektedir: Bu dünyaya insan olarak geldiğime ve buradan ayrıldığıma göre her şey yolunda demektir. Uygurlara gelince, onlar yıldırım düştüğünde göğe doğru ok atar, bulundukları yerleri terk eder ve kulübelerini daha uzağa taşırlar.
Ölüm, yaşamın öbür dünyada devam etmesi gibi bir umut ya da en azından bir teselli de taşımaktadır.
Reklam
Çoğu din tarihçisine göre Altay dini, günümüzde (XIX. ve XX. yüzyıl) Orta Asya’da yaşayan Tunguz, Moğol ve (geniş anlamda) Türk toplumlarınca uygulanmaktadır.
Dilbilimsel açıdan Altay toplumları üç gruba ayrılır; bunlar, daha önce saydığım üç büyük aileye mensuptur: Türkler, Moğollar ve Tunguzlar
Oğuzname
Türk topluluklarında oldukça yaygın olan Oğuz Kağan (Oğuz Han) destanı bize, 1300 yılma doğru. Turfan Uygurcası ile (43° kuzey-89° doğu) yazılan ve bazen Oğuzname olarak adlandırılan ve Fransız Milli Kütüphanesinde muhafaza edilen bir el yazmasında (1001 sayılı Türk eki) en eski şekliyle ulaşmaktadır. Daha sonraları yeniden ele alınmış ve aynı zamanda, İslamiyet’in etkisiyle özgün şekli değişmiştir. Örneğin, Ebul Gazi Bahadır Han’ın hikâyelerinde bundan alıntılar bulun maktadır.
Moğollar için tartışmasız temel belge, 1240 yılında yazılan
Moğolların Gizli Tarihi
Moğolların Gizli Tarihi
adlı eserdir.
Reklam
75 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.