Madem öyle, Asrın Tok ve Diamond Tema tartışması hakkında ikisini de reddeden ve bir çırpıda söyleyebildiğimiz kısa bir değerlendirme yazalım. Önce herkesin kabul edeceği şu zorunluğu belirtelim ve buna dayanarak ilerleyelim: Şeriatı tartışmak isteyenlerin, önce şeriatın kendisi her ne ve nasılsa onu öyle anlaması ve ancak bundan sonra
İki resim/ Bir Hadis-i şerif! “Hikmet” budur.
Hz. Peygamber (a.s) şöyle buyurmuştur: "Allah'ın kurallarına uygun yaşayanlar ile bu kuralları ihlâl eden kimselerin durumu, bir gemide yolculuk eden ve yerleri kur'a ile belirlenmiş iki grup insanın durumuna benzer. Bunlardan bir kısmı geminin alt, bir kısmı da üstünde yolculuk ederler. Alttakiler su ihtiyaçlarını karşılamak için üsttekilere bağımlıdırlar. Alttakiler suya ulaşmak için yukarıdakilere muhtaç olmaktansa geminin altında bir delik açıp suya ulaşmak için karar aldıklarında; eğer yukarıdakiler aşağıdakilerin bu basiretsiz kararına engel olmazlarsa, dibi delinen gemidekilerin hepsi birlikte helâk olurlar. Ancak engel olurlarsa hepsi kurtulmuş olurlar."
Sahih-i Buhari Muhtasarı (3 Cilt Takım)
Sahih-i Buhari Muhtasarı (3 Cilt Takım)
Reklam
HACDAN DÖNENLERİ ZİYARET VE ZEMZEM-İ ŞERİF Hac ibadeti, sağlığı ve imkanı olanlar için farz olan bir ibadettir ve İslam'ın beş şartından biridir. Dinimizce bu kadar önemli olan hac ibadetine Osmanlı'da da çok önem verilmiştir. Hac vazifesini yerine getiren hacıların dönüşünü tebrik etmek isteyenler için kabul günü yapılırdı. Bu güne de "tehnie cemiyeti" denmiştir. Hacı karşılama ve tebrikleri için yapılan hacı tehnieleri, geçmişten günümüze devam eden bir gelenektir. İstanbul'da yapılan tehnie cemiyetleri, bir hacının evine gelmesinden itibaren üçüncü gün başlar ve üç gün sürerdi. Büyük bir odaya masa üzerine güzel bir örtü serilir, üzerine büyük bir tepsi içinde alt tarafında musluk olan zemzemlik yerleştirilir, ufak boy kulplu zemzem bardaklarında Zemzem-i Şerif ikramı yapılırdı. Masa üzerine, misafirlere takdim etmek üzere yeşil çuhalarda misk, ıtır ve gül yağı dökülür, gelen misafirler hazırlanan tepsilerin önüne gidip önce bir miktar zemzem içer, misk kokulu çuhalara parmaklarının ucunu batırıp koku sürünürlerdi. Bazen bu merasimlerde mevlit okunur, hatim duası yapılırdı. Hacca giden insanların, tanıdıkları için kına, akik ve gümüş yüzük; ipekli veya pamuklu örtüler; misvak, birkaç adet veya ufak kutularda hurma, doksan dokuzluk tespihler getirmesi ädettendi.
Ben seni de sevmedim Adem Doğruyu duymak istiyorsun madem Alt tarafı bir elma yedik beraber Zehir-i zıkkım oldu bize bal badem
900 Katlı İnsan…
Her yükseliş ve bir üst kata çıkış, terk edilen kattaki alt kişiliğimizin ölümünü temsil eder.O zaman usulca o kata inip o rolü oynayan oyuncunun kulağına sevgi, anlayış ve muhabbetle "Evet sen bensin ama ben sadece sen değilim!" diyerek hayatımızda o rolün hükmüne son verebiliriz. Hem onu aslında nefret ettiği bir varoluş tarzından
DÜNYANIN REFORMCUSU MUHAMMED!
Muhammed'i Dönemin "Mucizeler Dönemi" olduğu söylendi. "Kadın Hakları -Köleliğe başkaldırış-İnsanca bir yaşam ve Medine Vesikası" gibi İnsani argümanlar için elbette mucizevi bir dönem olarak değerlendirilebilir. Ama bu mucizeleri kalkıp" Ayı ikiye bölme- ellerinden sular fışkırtma - Mecusilerin asırlardır sönmeyen ateşlerinin ansızın sönmesi ve bunlardan dolayı dünyanın alt üst olduğunu savunmak tabiki de İNAKLARIN(DOĞMA) tutumundan başka bir şey değildir. Aksine dünya, reformcusuna ve peygamberine kavuştu. En büyük mucize bu olsak gerek!
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.