Tarım üretimin artışı büyük şehir merkezlerinin doğmasını kolaylaştırmış ve 8. ila 12. yüzyıllar arasında Islam imparatorluklarını karakterize eden olağanüstü zenginliğe katkıda bulunmuştu. Tarımdaki bu büyüme, Hindistan'dan ürünlerin Ortadoğu ve Akdeniz havzasına nakliyle mümkün olmuşken, bu süreç sabit tarımın benimsenmesi ve Avrupalıların Amerika'yı keşfi arasında dünya tarihinde en önemli tarım reformunu yaratmıştır. Arapların 8. yüzyıl başlarında Sind'i (Pakistan) fethetmeleriyle, Hindistan'ın alt-tropik ikliminin ürünleri Verimli Hilal'e, Mısır'a, Afrika'ya ve İslam İspanyası'na taşınmıştı. Bütün bu bölgelerde yeni ürünler öyle vazgeçilmez besin kaynakları olmuştur ki, bunları klasik antik çağdan beri ekilen şeyler olarak kabul ederiz. Oysa pirinç, şeker kamışı, limon, muz, hurma, ıspanak, patlıcan ve pamuk, hep Araplar tarafından Hindistan'dan Irak'a getirilmiş, oradan Kuzey Afrika yoluyla İspanya'ya ve Avrupa'nın diğer bölgelerine taşınmıştır.
Sayfa 27 - Agora KitaplığıKitabı okudu
Arap fetihlerinin hızı ve genişliği şaşırtıcıydı. Arap güçleri 637'de Kadissiye savaşında Sasani İmparatorluğu'nun ordusunu yendiler, ardından Ctesiphon'u ele geçirip Iran yaylalarından Hindistan'a doğru zorlu yürüyüşe başladılar. Bizans'a karşı kaydedilen başarı da aynı derecede hızlı şekilde gerçekleşti. Araplar
Sayfa 17 - Agora KitaplığıKitabı okudu
Reklam
Her gönül -tâbir câizse- altında petrol bulunan bir arâzî gibidir. Fakat sondaj vurulmadığı için o petrol, kendi başına hiçbir zaman dışarı çıkma imkânı bulamaz. İşte o alt zemindeki petrol, Cenâb-ı Hakk'ın insana verdiği mânevî bir istidâddır. Bu da tıpkı akıl gibi her insanda muhtelif seviyededir.
336 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Her sokağın, mahallenin, evin ve şehirlerin birçok Zebercet'i var.
Okumaya başladığımdan beri ilk aklıma gelen başka bir hikayenin başka bir Zebercet'iydi. Roman, yer yer Anayurt Oteliyle benzerlikler gösterse de hem aynı hem farklı hikayeydi. Biri alt sokakta biri üst sokakta yaşanmış gibiydi. Aynı şehirde farklı otellerdi sanki. Hem hikaye hem de konu olarak Dünya Ağrısı daha derin daha kapsamlı bir hikaye. Çoğu yerde yazar kurguyu fazla abartmış demek istedim ama diyemedim. Maalesef çoğu karakter etrafımızda yaşayan, kendi karanlığına, kendi dünya ağrısına gömülmüş birkaç tanesinin hikayesiydi. Yazılmamış, söylenmemiş her insanın dünya ağrısı vardır. Kimilerinin ağrısı sızısı büyüktür ve insanı yaşatmaz ama daha kötüsü kendi ağrısı başkalarini da yaşatmaz. Kara bir delik gibi sevdiklerini içine çeker...
Dünya Ağrısı
Dünya AğrısıAyfer Tunç · Can Yayınları · 20214,118 okunma
_İnsanca yaşamanın tek yolu, insanlığa düşman olan şeylerle savaşmaktır. _Kapitalist üretim biçiminin ekonomik yasalarının, sosyalist üretim biçiminin öncüsü olduğunu ve sınıf mücadelesinin kapitalist toplumsal üretimden köken aldığını ortaya koymak amacıyla siyasi ekonomi olarak kapitalizmin eleştirel bir analizidir. _Ne kadar az yer, içer,
_Evren’in tümü bir okyanus gibi bir bütündür. Burada en küçük devinim etkisini ne olursa olsun her uzaklığa yayar. _Görünür şeyler görünmez olanın görüntüleridir. Yaratıcı yaratılanlarda bir aynadaki gibi karanlıkça görülebilir _Kötünün azına iyi, iyinin azına kötü karışmıştır. _Limana yanaştığımı sanırken, tekrar denize açılıyordum.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.