IRKÇILIK-TURANCILIK DAVASI DOLAYISIYLA Bu kitap, 1944 yılında, İstanbul'da Bir Numaralı Sıkıyönetim Mahkemesi'nde görülen utanç yüklü bir davanın özeti gibidir. Bazı vatansever kişiler, 1944 yılında suç işledikleri, suçlu oldukları için değil; Türk oldukları, Türkçülük idealine aşkla bağlandıkları için büyük zulümlerden, işkencelerden
HAMDULLAH SUPHİ TANRIÖVER DOĞUM YERİ VE YILI Hamdullah Suphi, İstanbul Aksaray'da Horhor'daki Abdüllatif Suphi Paşa Konağı'nda doğmuştur. Bu konak onun ölümünden sonra İstanbul Üniversitesi tarafından satın alınarak, muhafaza altına alınmıştır. Doğum tarihi ile ilgili olarak muhtelif tarihler 1884, 1885 ve 1886 yılları
Reklam
DR. RIZA NUR Hekim, siyasetçi, yönetici, siyasi müzakereci, araştırmacı, dergi yayıncısı olarak Osmanlı Devleti'nin son dönemi ile Milli Mücadele ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarında unutulmaz hizmetleri olan, milletimizin yetiştirdiği değerli bir isimdir. AİLESİ, DOĞUMU, TAHSİL HAYATI Dr. Rıza Nur'un baba tarafı yaklaşık 1750
Mısır'daki Mültecilerin Türkiye'ye Gelişleri Tasvir Gazetesi sahibi ve başyazarı Ziyad Ebüzziya'nın yardımı ve tavassutu ile Mısır'a götürülen Türklerin durumları hiç de iç açıcı, olmadığı anlaşılacağı üzere malumdu. Mısır'da özellikle yüksek münevver olarak, benden başka Celil İskender, Latif Elsever, Süleyman Tekiner,
Listemin 1 numaralı kitap sonu
Doğduğumuz zaman yuvarlak, keskin, saf bir yüzümüz vardır. İçimizde evren bilincinin kırmızı ateşi yanar durur. Ama yavaş yavaş, bizi, ana babalar yer, okullar yutar, sosyalkuruluşlar emer, kötü alışkanlıklar kemirir, yaş ise tüketir. Sindirildiğimiz zaman, tıpkı ineklerdeki gibi altı mideden geçtiğimiz zaman, pis bir kahverengi tonunda çıkarız... Pancardan almamız gereken esas ders şudur: İnsan,yanağındaki ilahi renge, içindeki doğal pembeliğe sarılmalı; yoksa kahverengiye dönüşür. Kahverengi olmak da, insanın masmavi kesildiğinin resmidir. Çivit kadar mavi. Onun da ne anlama geldiğini bilirsiniz: Çivit. Çiviliyor. Çivitti.
SIFIRA CEVAP Benim, sıfırlarla uğraşacak zamanım yoktu. Fakat o “Sıfır”, “Dâvam” adıyla çıkardığı kitabın bir kısmında bana taarruz ve hattâ hakaret etmeğe yeltendiği için, zamanımı israfa mecbur oldum. Yazması kalemime ağır gelen “Hasan Ali”yi kullanmaktansa, sevimli ve hoş “Sıfır”ı ele almağı tercih ettim. Kendisi her ne kadar, ancak Atatürk’e
Reklam
II Benerci, Somadeva'nın odasından sokağa çıkınca, Roy Dranat'ın «akşamüstü serinlikte bir teferrüçten dönerken» soğuk alıp zatürreeden öldüğünü duydu. Ve Roy Dranat'ın oteline gitti. Gördüklerini şöyle anlatıyor: Girdim ki içeriye,