Açıkçası yüreğim küt küt atıyordu ve pek soğukkanlı sayılmazdım; epey uzun süre önce Roulettenbourg'dan öyle elimi kolumu sallayarak gidemeyeceğime emin olmuştum ve kaderimde radikal, nihai bir değişim olacağı da muhakkaktı. Kaçınılmazsa olsun h kalım. Ruletten bu kadar çok şey beklemem komik olablir, fakat kumardan herhangi bir şey kazanmayı ummanın aptalca ve manasız olduğunu savunan o genel inanc daha komik bence. Neden kumar para kazanmanın diğer yollarından, mesela ticaretten daha kötü olsun ki? Doğru, bir kişiden ancak biri kazanır. İyi ama bundan bana ne??
Sayfa 14
Gösterişli bir tavırla başladığı konuşmasında cümleleri birbirine karıştırarak ve en sonunda iyice dili dolaşarak çocukları kumarhaneden uzakta, parkta gezdirmem gerektiğini söyledi. Nihayet iyice öfkeye kapıldı ve sert bir sesle ekledi: Belki de onları rulete götürürdünüz. Bağışlayın ama, -diye ekledi,- epey havai olduğunuzdan haberdarım, oyuna dalabilirsiniz. Her hâlükârda akıl hocanız falan değilim, böyle bir sorumluluğu üzerime almak da istemem, fakat deyim yerindeyse benimle uzlaşmanızı rica etmek hakkım... -lyi de param yok ki, -diye yanıt verdim sakin sakin, kaybetmek için önce param olmadı.
Sayfa 2
Reklam
Kendini tanıma
Hayatımın en mutlu günlerinden biri konserde sahneye çıkıp 500 kişinin, 1000 kişinin önünde gitar çalarken yaşadığım gündü. Daha 15 yaşındaydım. Ama bu yaşadığım mutluluk, o yüksek heyecan, coşku benim ileride müziği iş olarak yapmak ve bundan para kazanacak şekilde çalışmama yetmezdi. İşte bu yüzden diyorum: Kendini tanımadan gireceğin her iş seni sükûtu hayale uğratabilir. Önce kendini tanı, güçlü yonleri- ni, güçsüz yönlerini çok iyi irdele. Gerekiyorsa bu konuyla ilgili testlere gir. Kendini ölç biç. Çünkü ancak kendine ve yeteneklerine akıllıca bakarsan başarabilirsin.
Sayfa 25
SISYPHE
Seni öylesine düşündüm ki, Öylesine, yaşama'dan önce. Senden başka bir şey yok sanki Ama nasıl da varsın derim sana, Düşüncelerimce.
Nefret çarkları dönmeye başladığında ilk önce korumasız ve kolay hedefler seçilir, "sahipsiz'' kadınlar gibi. Tarihçilerin hesaplamalarına göre, cadılık suçlamasıyla karşılaşanların %85'i kadındır. Ama her kadın değil. Ebelik, aktarlık ya da şifacılıkla ekonomik olarak kendi ayakları üzerinde durmaya çalışanlar, bekâr ya da dul oldukları için mülk edinme potansiyeli olanlar ve diğer yollardan bağımsız bir birey olarak yaşamaya çabalayanlar. Ataerkil topluma bunlardan daha büyük bir meydan okuma olabilir mi?
Sayfa 123
Savaştan önce çok mutluyduk, değil mi? Ama o mutluluk bize sevginin ve hayatın bir hediyesiydi; gerçek anlamda bize ait değildi… Hayat istediği an mutluluğu geri alabilirdi.
Sayfa 179
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.