Kitap okumayı öyle çok seviyorum ki hiç yazasım gelmiyor Bay Erskine. Günün birinde bir roman yazmayı isterim elbette ama yazacağım roman en az bir İran halısı kadar güzel ve gerçekdışı olmalı.
Sayfa 50 - Kültür yayınlarıKitabı okuyor
Küçük şeylerle mutlu olmayı öğrettiler bize. Ne her gördüğümüzü isterdik. Ne de her istediğimiz olurdu. Ama öyle bunalımlara girip çıkmazdık. Ertesi gün unuturduk. Bir giydiğini bir daha giymemek, önüne konan yemeği beğenmemek ne haddimize. Bunları sorgulayacak kadar zengin değildik. Hani bir kıyafetin miras gibi büyükten küçük kardeşe kaldığı o günlerden bahsediyorum. Sökülenin atılmayıp, dikildiği, yıprananların yamalarla saklandığı günler. İşte bu yüzden her anne iyi bir terzi ve her baba da yenilerini alamadığı için biraz buruk olurdu. Ama modayı yine de yakından takip ederdik biz. Mesela; ipten kemerlerimiz, çoraplardan eldivenlerimiz vardı. Her bahar papatya toplamak ve çimlerde yuvarlanmak gibi sıradan eğlenceler de edinmiştik kendimize. Üstelik pantolonumuzda beliren çimen lekesi için annemizden yiyeceğimiz azara bile hiç aldırış etmeden. Ama yinede iyi çocuklardık biz. Ağlayan küçüğümüzü susturmasınıda, pazardan gelen büyüklerimizin yüklerini taşımasınıda, beraber gülüp, beraber ağlamasınıda iyi bilirdik. İstediğimiz her bir şeyin olması için sabretmeyi de o yokluk günlerinde öğrendik. İşte bu yüzden ekmek ve emek bizim için nimettendir. Kaybetmemek için sıkı sarılırız, ekmeğimizi de sevdiklerimize de.
Reklam
Herkes sanır ki ''Selvi boylum Alyazmalım ''bir aşkın filmi ! Oysa İlyas'a aşıktı Asya , Cemşit' i sevdi ! Aşk ömürde bir defa olur , Ama insan iyiyi güzeli hep severdi ! Asya aşıktı İlyas'a ama Cemşit'i sevdi ! Hayat hani o Asya'nın dönüp bakarsam gidemem dediği çizgi ! Sevdi ama Aşk başka ,dönüp baksa gidemezdi ! Çünkü Cemşit gibi severse bir adam ! Öyle sevilirse Asya gibi bir Kadın ! Dönüp bakmazdı ölse bile ! Dönüp bakmadı ve gitti ! O filmde sevgi aşkı yendi ! Sahi neydi sevgi ''sevgi emekti '' Aşk mı ! Kaybedenler konuşulmaz Aşk kaybetti ..…. ~ Ahmet Güngör
Karmakarışığım , Ama soranlara iyiyim diyorum. Kendi kendimin bile bu sorunun cevabını vermek zor geliyor çünkü , yani bir yandan da doğruyu aramaktan da bunaldım artık . Yani varsa öyle bir doğru bilmiyorum , bulamadım ben . Sadece iyi hissetmek istiyorum . Bu arada kalmışlıktan kurtulmak istiyorum . O yüzden kaçıyorum sorulardan , vereceğim cevaplardan korktuğum için .
"Bence olan şu: Eğer okuldaysan ve popüler, yakışıklı ya da öyle bir şey değilsen, günün birinde bir şey söylersin ve biri güler, eh sonra da hep buna tutunursun, öyle değil mi? Komik koşuyorum, bu sersem kocaman surata ve kalın bacaklara sahibim, ama en azından insanları güldürebiliyorum diye düşünürsün. Ve birini güldürmek öyle güzel bir histir ki, belki biraz da buna bel bağlamaya başlarsın. Yani eğer komik değilsen, o zaman... hiçbir şeysindir."
Sayfa 188Kitabı okudu
"Öyle insanlar vardır ki, " dedi Demba, "özgürlük onları mutlu etmez, Steffi. Sadece yorar. " "Ben özgürlük istedim. Varlığımın her zerresiyle, Steffi. Ama sadece yoruldum ve şimdi tek isteğim dinlenmek."
Reklam
Hayat geçiyor ve kuşlar emekli oluyor!
Bazen de bir rastgele taş öylece bütün kış durur ve baharın bir mor çiçek halkası onu çepeçevre ama sadece o taşı bir bordürle çevrelerdi.Taşın beyazı çiçeğin moru ile öyle bir resim verirdi ki,o özenle seçilmiş mor halka o taşı dünyanın kutsal taşlarından ve biri yapar ve boynundaki çelengi ile bunu öyle bir faş ederdi ki,kuşlar yukardan alçalarak bakar da geçer,saksağanlar serçeler, küçük kuşlar üzerine birkaç saniyeliğine muhakkak konar, ayak sürer de geçer, kertenkele taşın etrafını dolaşır da geçer, karıncalar sıra olur da geçer, arılar üstünden söyler de geçer, bulut nemini salar da geçer, güneş kışın koyu lekelerini açar da geçer,geçer geçer, taş her ziyaretten haberdar anın içinde durur da geçerdi...
216 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 10 days
“ Sonuçta, İnsan gerçekten neye ihtiyaç duyar? Sağlığı, internet bağlantısı iyiyse, gerisi o kadar önemli değil. İşi, varoluşçu filozof gibi, cehennem başkalarıdır deme noktasına vardırmayacağım. Ama başkalarının cennet olmadıkları da kesin.” -Amin Maalouf ile ilk tanışma kitabım oldu. Ben biraz daha ütopya ağırlıklı bir konu beklerken karşıma
Empedokles'in Dostları
Empedokles'in DostlarıAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20215.2k okunma
Hani çiçekler vardır - sanırsın, hep tomurcuk kalacaklar (öylesine uzun sürmüştür ki gelişmeleri, serpilmeleri, olgunlaşmaları); oysa, gün gelir, inanamadığın bir hızla, pırıl pırıl açıverirler ya - işte, öyle: birdenbire geliverir yaşamının anlamı. Yıllar sürer, çünkü, o küçücük tomurcuğun gelişmesi, sonra çiçeklenmesi; sonra olgunlaşması, meyveye duracak hale gelmesi. Yıllar ve yıllar… Meyve: olgunluktan çürümeye geçiş olacaktır; ama, yokluktan varlığa da… Yaşamdan ölüme; ama, bir o kadar da, ölümden yaşama…
584 syf.
·
Not rated
·
Read in 32 hours
1968 Mayıs'ında iktidara karşı ayaklanan gençler ve işçiler büyük bir eylem başlatırlar. Paris sokakları yangın yerine döner. Bu ayaklanma sırasında arka arkaya cinayetler işlenir. Öyle normal cinayetler de değil. Bir tür ritüel şeklinde bol kanlı cinayetlerdir bunlar. Öldürülenler ise eylemlerde boy gösteren Herve ve Nicole'un arkadaşlarıdır. Herve ,polis olan ağabeyi Mersch ve Nicole bu cinayetleri araştırmaya başlarlar. Ancak bu hiç de düşündükleri gibi olmaz. Ucu taa Hindistana , Romaya varan bir gizemin de peşine düşerler. Polisiye gerilim seven biri olarak yazardan okuduğum ilk kitap. Nedense bir türlü yazardan bir kitap okuyamamıştim. Bunda en büyük etken de yazarın çok kitabı olması ve benim hangisinden baslayacagima karar verememiş olmam. Bir yerden başlayayım dedim ve son kitabı ile başladım. Ama siz benim yaptığımı yapmayın Cinayetler, katilin peşinde koşturma kısmı güzeldi. Özellikle son sayfalar heyecanlıydı. Ancak kitabın baslari fazla uzun ve yorucu geldi bana. Çok fazla detay ve betimleme vardı. Dönemin tarihi ve siyasi olaylarına çok fazla yer verilmiş. Tabi insanın aklı cinayetler de olmasa bunları okumak da keyifli olabilirdi ama ben bir an önce macera başlasın istediğim için biraz yorucu geldi. Ancak yazarın öyle bir anlatımı var ki okutuyor kendini. Benim için yine de keyifli ve farklı bir okuma oldu.
Kızıl Karma
Kızıl KarmaJean-Christophe Grangé · Doğan Kitap · 2024269 okunma
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.