Başkomiser Nevzat...
Türk edebiyatının en sevdiğim roman karakteri. Onu tanıdığımdan beri düşürmez oldum elimden
Ahmet Ümit'in eserlerini.
Kimi roman kahramanları kendilerini tarih sahnesine çıkaran yazarların önüne geçerler, Başkomiserim de öyle oldu benim için.
"Sen yoktun,
Yokluğunla kalkardı ada vapurları,
Gölgelerimiz gezinirdi
Bugün kızıma doğum günü yaptım
Bekledim seni, belki gelir dedim
Herkes vardı ama sen yoktun
Bir umut işte bekledim gözüm kapıda
Ama yoktun gelmedin
Hani derler ya Teyze anne yarısı
Niye anne yarısı olmadın ki
Niye gelmedin teyzesi, Bugün bari gelseydin.
Bak güzel kız 3 yaşında artık
Ama sen yoktun, yoksun.
Bu kadar mı kinlisin, bu kadar mı öfkelisin.
Hiç mi özlemedin, yeğenini, beni
Mutlu günümüzde yoktun keşke olsaydın
Bize en büyük hediye olurdu
Senin çıkıp gelmen, güzel kardeşim🥀🥀🥀
Özür dilerim, ben yine tutamadım kendimi.. Yine nefret etmedim edemedim senden, yine bitiremedim seni..Ne kadar desemde ,silemedim içimdeki sevgini.. Öyle çok özlüyorum ki seni, hayır senin yerinde olsam daha fazla kıyamazdım bana. Ama nasıl da mutlusundur şu an.Ahım kaldı sanıyorum ama yok herhalde, çok iyisin diye duydum..Öyle dediler işte, eh biraz da üzüldüm ama merak etme bende iyiyim, iyi olmaya çalışıyorum..Senden sonra ne kadar iyi olabilirsem.. zor oldu ama mutluyum artık daha az acı çekiyorum..nasıl diyebilirim alıştım sanki biraz. hayli zaman geçti böyle olması lazımdı, böyle oldu. Bazen her şey eskiye dönüyor, bir an öyle kötü hissediyorum ki..ama merak etme sonra geçiyor. bana sorsan bunun olacağı aklımın ucundan geçmezdi, ama olsun alışıyorum ben..Sonra neyin ne olduğunu da öğrendim, saf değilim artık. Ben bunları neden anlatıyorum ki.. Bak yine geldin aklıma.. Hiç yoktun ama var olman asıl zor olan..zor çok zor dedim ya alıştım ama uzatmak istemem.mutlusun diye duydum zaten. Ben de mutluyum çok . Hiç olmadığım kadar çok..İyiyim ,huzurluyum, gülüyorum eğleniyorum.. en önemlisi de sen var olabilecekken yoksun ehh daha ne...!!
Uzaktan sevmelerin en güzeli arkadaşlıklarda geçerlidir. Pervane bile örnektir aşk ateşinde yanmaların ne kadar dokunaklı olduğuna. Bir haber bile almadan, acına, mutluluğuna ortak olmadan duyulan sevgiyi sorguya çekin! "Hakim bey, idam kararı verin, vedaya terkedilen aşklara. Örnek olsun cümle cihana yalnızlığa terkedilenlerin acısı." Tek taraflı bekleyişler zamana yazık etmededir. Sormazsan sormaz, aramazsan bulunmaz. Adım atarsın, "bitti" dersin, oralı olmaz. Sonra bir gün çıkagelir, "geldim" der. Haykırmak istersin:" Ben acı çekerken sen nerdeydin? En mutlu anımda hüznünle başbaşa bırakacak hakkı nerden buldun? Neden YOKTUN neden?" demek istersin. Ama kıyamazsın işte. Paramparça bırakıp gidene sen, kıyamazsın. Çünkü çok iyi bilirsin yanan canın ruhu kavurduğunu. Yarım bırakılmış vedanın iadesini yapar, "yetiyorsa yüreğin, dost kalalım" dersin. Taşıyabilecek midir? Benimki de soru mu ya...Armağan ettiğin en değerli duygunu omuzlarına yıkıp giden birine, taşınması en zor nimet yüklenir mi? Keşkelerin, belkilerin, neyselerin sığamadığı geçmişten gelen bir saygıyla susar, "Benim suçum neydi?"diyecek kadar bile güç bulamazsın. Ne nefret, ne sevgi, ne ilgi...Kocaman bir boşluk kalır geriye. Hissizleştirmiştir ya hani, bir tek duan, ondan vazgeçemiyorsundur. "Benim canım yanarken, çok mutlu olsun" dersin. Hakk ediyor mu? Bir mazi bırakacak kadar dokunmuşsa gönlüne, haketmiş demek ki..Sana kendine hakk tanımasa da...
Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk olmaktan
Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam...
Ben seninle bir gün Veyselkarani'de haşlama yeme ihtimalini sevdim.
İlkokulun silgi kokan, tebeşir lekeli yıllarında
Ankara'da karbonmonoksit sonbaharlar yaşanırdı o zaman
özlemeye başladım herkesi...
Ve bu hasret öyle uzun
-Gece!
+Geldin mi? Yoktun?
-Evet. Zaten yeterince yorgun, bi de ben darlamayayım dedim.
+Aşk olsun. Bi sen mi fazla geleceksin bana?!
-Olmasın. Aşk olmasın. Bana aşk deme Gece..
+Neden?
-Hah işte onu da deme..
+Ama ne var ki ? Bu bi soru..
-O sorunun bende cevabı yok işte. Kafamda deli sorular. Bi de sen sorma bari..
+Tamam. O zaman susalım.
-Dimi.. Sen susanlardan anlardın.. Unutmuşum. Susalım o zaman.
'Gelmeye fırsatın yok biliyorum
Peki ya ben
Ben var mıyım?
Ya da hakkımda bildiklerini sırala
Gelmiyor mu hiç bir şey aklına?
Anladım..
Konuşan gözler meselesi,
Belkide konuşuyordur gözlerin
Yoksun işte bugün de yoktun, dünde yoktun, önceki günde ve biliyorum ki yarınlarda da olmayacaksın. Sen zaten ne zaman oldun ki . Yada ne zaman kendi isteğinle yanımda oldun. Ne zaman merak ettin. Gerçi ben sana bunun için hiç fırsat bırakmadım. Her fırsatta seninle oldum yanında oldum. Bu kez de fırsat vereyim dedim. Bile isteye uzak kaldığımda bile sen beni hiç merak etmedin ki.Hep benim itelemem hep benim dayatmamla oldun sen bende. Yine dayanamayıp geleceğim sana ama bu kez öyle hemen olmayacak. Yaram bu kez çok ağır...
ABİKE/ASİLA88
soğuk ve şehirlerarası
otobüslerde vazgeçtim
çocuk olmaktan
ve beslenme çantamda
otlu peynir kokusuydu babam...
Ben seninle bir gün Veyselkarani`de haşlama yeme ihtimalini sevdim.
İlkokulun silgi kokan, tebeşir lekeli yıllarında
(ankara`da karbonmonoksit sonbaharlar yaşanırdı o zaman)
özlemeye başladım herkesi...
Ve bu hasret öyle uzun
Merhaba sevgili okurlar!
Uygulamayı her ne kadar kullanamasam da bir şiir armağan etmek istiyorum siz yüreği zarif insanlara.
Gönlümden geçenin gönlünüze geçmesi dileğiyle ... 🌼😊☺
HASRETLE...
Bir ömür hasretle bekledim seni..
Yollarına çiçekler ektim.
Vuslat ile harmanladım.
Büyüdüler ama sen yoksun.
Rüzgarları kokladım sayısız günlerde