Hayatın anlamı nedir?
İnsanların var oluşundan beri cevap bekleyen o soru...
Cevabı bulunabildi mi peki?
Hiçbir cevap mükemmel değildir!
O halde bulabileceğimizin en iyisini bulalım!
Eserin ısınma turlarında çok güzel bir soru var. İncelememi okurken aklınızı kurcalasın biraz: "Şunu merak ediyorum: Mesela size yeni baştan yaşama, bir
Bir karar vermeden önce üzül düşün ama kararını verdikten sonra üzüntü ve düşüncelerden kurtulmuş olarak yoluna git ;daha milyonlarca konuda karar seni bekliyor olacak.
Birinci kitap beklentimi o kadar üst çıtalara çıkartmıştı ki... Galiba daha üstü olamaz diyordum. Ama bilin bakalım bu hangi yazar? Tabi ki Nagila ve ondan da bundan daha azını beklemek hata olurdu.
O kadar fantastik kitap okudum ama ben hiçbir fantastik kitabın böylesine kadınları öne çıkardığını görmedim. O kadar duygulandım ki. Yani seri tamam
Semih Doğan in (#27363375) incelemesinden sonra yazmaya kalkmak hadsizlik olur eminim ama Semih demişsin ya incelemende orada görev yapan öğretmenler de yazsa da biz de okusak diye. Öğretmen değilim ama doğuda görevim icabı uzun yıllar kaldım ve ben de yazmak istedim. Amacım herhangi bir polemik
Toplum bir ateşe de benzetilebilir akıllı kişiler uygun bir uzaklıktan ısınır ama içine düşmezken, budala kişi, önce kendini yakıp sonra da yalnızlığın soğukluğuna sığınır ve ateşin yakıcılığından şikâyet eder.
Kırmızı Azap.
Ayfer Tunç'tan; Dünya Ağrısı, Kapak Kızı, Yeşil Peri Gecesi, Osman, Mağara Arkadaşları, Aziz Bey Hadisesi, Evvelotel-Saklı, Ömür Diyorlar Buna ve Bir Mâniniz Yoksa Annemler Size Gelecek'ten sonra okuduğum 10. kitap...
Kırmızı Azap; 9 müstakil öyküden ve 152 sayfadan oluşan ince bir kitap.
Ayfer Tunç, yazdıklarını bir kenara
Yüzyıllık Yalnızlık
Jose Arcadio ve Ursula amca çocuklarıdır. Birbirlerini çok severler ve evlenmek isterler. Ama kasabalılar evlenmelerine şiddetle karşı çıkar. Çünkü eğer onlar evlenilerse, rivayet odur ki akraba evliliğinden dolayı, doğacak çocukları domuz kuyruklu olacaktır.
Nitekim onlar bu durumdan korkmalarına rağmen yine de evlenirler.
Merhabalar..:) Öncelikle yazarla tanıştığım ilk kitap. Belki de yanlış seçim benim için. Ama bence bir yazarın hangi kitabı olursa olsun o kitabı okurken saatin sesini "tik-tak-tik" diye duyurmamalı. Kitabın isminden çok şey umarak, büyük bir beklenti ile başladım. İlk satırlarda anlatım şeklini sevmediğimi, farklı bulduğumu okuma durumuma yorum olarak eklemiştim. Satırlar arasında kopukluk vardı. Olaylara geçiş arasında da vardı bu alakasızlık. Sonra cinsellikle karşılaştım. ( imgyukle.com/i/aa214o ) Normal canım n'olacak her kitapda vardır dedim ki herkes der bunu. Ama bu da alakasızdı. Yani durduk yere şey yazmış "Babamın eli şeyindeydi" banane adamın şeyinden, banane adamın elinden? ( imgyukle.com/i/aa2Z4s ) Birçok inceleme okudum belki pdf yanlış diye. Herkes övmüş incelemesinde. Ben de pdf okumayan kişiler gerçek kitabın o sayfasını atarsa demekki yazarın kalemi bu şekilde diye düşündüm, ileti attım. ( imgyukle.com/i/aa2Xbv ) Maalesef kitapda da öyleymiş. Şimdi bunu okuyanlardan Tezer Özlü sevenler mutlaka olacaktır. Şunu belirteyim ayrı ayrı cümleler, alıntılar olarak güzel. Hatta çok sevdiğim cümleleri alıntı olarak ekledim. Ama kitap olarak nitelendiremedim. Belki de okuyanlar psikolojik bir manada bağlayabilmişlerdir, anlam katabilmişlerdir kitaba ama ben katamadım. Şimdi bunun bir yanını daha konuşalım. Günümüzde bir gencimiz böyle cümlelerle kitap yazsa toplum olarak linç eder, her baskıyı uygular, bu ne deriz. Yazdığına pişman etmez miyiz? Ederiz. Bu kadarız işte. İyi okumalar.
Vaktiniz kısıtlıysa size kitabı birkaç madde ile şöyle açıklayabilirim.
- Kitapta 4 ana karakterimiz var Tomas, Tereza, Sabina, Franz. Hepsi yaşını almış bireyler ve yaptıkları her davranışın çocukluklarıyla, travmalarıyla, birbirlerine olan korkuları veya sevgileriyle bağlantısı var.
- Kitapta 4 ana karakterin dışında siyasi problemler, halka