İç Savaş, ABD'de kadın-erkek eşitliğine yönelik hareketteki en önemli olaylardan biriydi. Erkekler savaşa giderken kadınlar; fabrikalarda, tarlalarda ve dükkanlarda onların yerlerini aldılar. Kuzey'de ve Güney'de, kadınların; "bayan yardım dernekleri"ni örgütlemeleri, ulusal kuruluşlarda hemşireler olarak faaliyet göstermeleri, "savaş çabalarına ayrılmaz katkıda bulunan"lar olarak tanınmalarını sağladı. Her yerde olabileceklerini ve her yükün altından kalkabileceklerini ispat ettiler. Kısacası "saygın ev hanımı"; cephedeki askerin ihtiyacını karşılayan, cephe gerisini örgütleyen ve yönlendiren, ekonomiye katkı sağlayan bireyler olarak "toplumun ve toplumsal hayatın vazgeçilme­zi" ne dönüştü.
Paradan anlayan adamlar tarafından denetlenen bu finansal önlem­ler, sermayenin yalnızca savaş etkinliklerini finanse etmek için değil, aynı zamanda 19. yüzyılın geri kalanında Amerikan refahını garanti eden bir patlamayı körüklemek için de kullanılmasını sağladı. Genel olarak , Kuzey ekonomisi savaşın bir sonucu olarak; tarım, madencilik, ulaşım ağları, hizmet sektörü ve imalat gibi tüm alanlarda büyüdü.
Reklam
Vicksburg'un ele geçirilmesi o kadar küçük düşürücüydü ki 1930'lara kadar vatandaşları 4 Temmuz'u resmen kutlayamadı.
28 Haziran'da Pemberton, bir grup asker tarafından imzalanmış bir mektup aldı: "Bizi besleyemiyorsanız, bizi teslim etseniz iyi olur, ne kadar korkunç bir fikir olsa da ... " diye başlayan mektup, eğer Konfederasyon Komutanı General Grant ile şartları tartışmak için görüşmezse isyan ve toplu firar tehdidinde bulunuyordu. Pemberton, oyunun bittiğini biliyordu.
Filipin toplumunun orta kesiminde ulusal burjuvazi ve küçük burjuvazinin katmanları vardı. Ulusal burjuvazi, ABD mamüllerindeki devasa dampinglerin etkisiyle ayrıca mali gücün komprador büyük burjuvazi ve emperyalist firmaların elinde yoğunlaşmasına bağlı olarak son derece sınırlı ve baskı altında bulunan bir katmandı. Kendi mülk sahibi durumunu koruyan küçük burjuvazi, örgün eğitime giderek daha fazla ilgi duyuyordu. İflas eden küçük toprak sahipleri ve zengin köylülerden bazıları kolej eğitimi alıp sömürgeci bürokrasi için maaşlı olarak çalışmaya başladı, diğerleri ise proleter veya yarı-proleter katmanlara dahil oldu. ABD emperyalizmi, sömürgeci kontrolün önemli bir aracı olarak yeni bir eğitim sistemi geliştirdi. Ana içeriği Filipin Devrimi'ne karşı oluşturulmuştu ve ABD emperyalizmine siyasi bağlılığı geliştirmeyi amaçlıyordu. Filipin-Amerikan Savaşı sırasında bir yer fethedildikten sonra emperyalist saldırgan birlikleri aslında "demokrasi" getirmek için ülkeye geldikleri şeklindeki emperyalist propagandayı yayıyor ve kendilerini Filipinlileri "kendi kendini yönetmeye" hazırlamaya yardımcı olan öğretmenler olarak gösteriyordu. Asker kökenli Amerikalı öğretmenler kısa sürede ABD'li yüzlerce sivil öğ- retmenden oluşan Thomasiteler(14) ile pekiştirildi. Sömürge devlet okullarını sistemleştirdiler ve öğretmen yetiştirme okulları ve tarım okulları açtılar. Amerikan katolik ve protestan misyonerleri bununla birlikte, özellikle iç bölgelerdeki halkı sömürgeci doktrinler doğruldoğrultusunda dönüştürmeye çalıştılar
Prusya'da yaşanan 1848-49'daki başarısız demokratik devrimlerin ardından gelen siyasi göçmenler "Kırk Sekizliler" olarak biliniyordu. Liberal dürtü zorla bastırıldıktan sonra Avrupa'nın şimdi Almanya olan bölgesinden kaçmışlardı. Yeni evlerinde önemli bir siyasi nüfuz sahibi oldular. Birçoğu radikal hatta sosyalist görüşlere sahipti, çoğu 1860'ta Lincoln'ü destekledi ama hepsi kölelikten nefret etti.
Reklam
285 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.