Sonra, babam eve döndü. Bize hediyeler getirmişti: içi ince tüylerle dolu, parlak muşambadan hayvanlar. Kardesim Bernard için bir fil, kardesim Yves-Marie için bir yavru geyik, benim içinse bir at getirmişti. Bana hediyemi verirken, şaha kalkan bir at seçtiğini, çünkü benim de öyle bir eğilimim olduğunu söylemişti.
Sanırım babam atlari pek sevmezdi.