Amine güntay

Amine güntay
@amine_g·Started reading a book
İyi Kalpli Erendira
İyi Kalpli ErendiraGabriel Garcia Marquez
7.6/10 · 1,620 reads
Reklam
160 syf.
·
Not rated
·
Read in 8 days
Başkalarının Tanrısı
Başkalarının TanrısıMine Söğüt
7.5/10 · 3,197 reads

Reader Follow Recommendations

See All
Zaten şu geçmişi boklu dünyada kim akıllı kim deli, hiç belli değil’di.
176 syf.
·
Not rated
·
Read in 4 days
Deli Kadın Hikayeleri
Deli Kadın HikayeleriMine Söğüt
7.5/10 · 8.9k reads
Reklam
176 syf.
·
Not rated
·
Read in 4 days
Mine Söğüt kalemine hayran bıraktı. 4 sayfada bir ömre sığan acıyı nasıl okurun içine koydun, nasıl kadınların dramlarını bu kadar üstü kapalı ama bu kadar açık ve bu kadar etkileyici anlattın. Kimi zaman boğazımda düğümlenen kimi zaman içime çöreklenen kimi zaman gözyaşlarımda yer bulan 21 harika öykü. 21 kadının öyküsü, 21 değil daha fazla dram, 4 sayfada bir hayatı hiç eksiksiz nasıl anlatırsın be kadın diyerek okuduğum, bitmesinden korktuğum için okumaya çekindiğim harika kitap. gözlerinin içine bakarak “bu kitabı yazmak için içinde ne dramlar doğurdun” diye sorma arzusu uyandıran bir eser.
Deli Kadın Hikayeleri
Deli Kadın HikayeleriMine Söğüt · Yapı Kredi Yayınları · 20198.9k okunma
Çünkü o ne Marx'i bilir ne de Lenin’i görmüştür. Annesini de görmemiştir hiç. Umudu da olmamıştır. Güzel günler göreceğine dair bir hayali de. O gözlerini kapar ve karabasanlar görür. Annesinin kendisini doğurduğu ve kendisini öldürdüğü memleketi görür. Rüyasında dilleri çatallı sevgililer, metro istasyonlarının kıvrımlı derinliklerinde
Omzumda hiç kapanmayan bir yara Topuğumda hiç kaynamayan bir kırık Saçlarımın ucu yanık yanık. Binlerce yıldır kandırıldık. Ben artık doğurmayacağım.
Girdiği kabın şeklini alan su, geçtiği yolların rengini de çalarmış. . . . Demek ki girdiği kabın şeklini alan su, içine giren şeyin kokusunu çalarmış.
Sakın bana ismimi sormayın Sakın gözlerimin tam içine bakmayın Yanımdan geçerken bana dokunmayın. Varmayın ki burada değil, oradayım. Oraya siz gelemezsiniz. Köprüleri yıktılar, gemileri yaktılar, yollar kayboldu. Ben başkayım. Ben uçurumlar kadar tehlikeli Dereler kadar tekinsiz Rüzgârlar kadar esriğim.
Reklam
"Evin dilini de anlıyormuşsunuz?" "Evet?" "Mesela pencereler... şu an bir şey diyorlar mı?" "Onu hatırlamıyorlar bile..." "Öyle mi? Neden? Yaşarken hiç dışarı bakmadığı için mi?" "Hayır, ölürken bile sırtını onlara döndüğü için."
Peki, iki insanin aynı konuyla ilgili iki iddiası birbinine tamamen zıt olduğunda Protagoras ne diyecektir? Hiçbir şey! Protagoras'a atfedilen bir diğer cümleye göre “Birbirine zıt olan iki görüş aynı ölçüde doğrudur”. Herhalde bu son ifade Protagoras'in şüpheciliğinin aşırılığını gayet iyi bir şekilde göstermektedir. Yine bir Sofist olan Gorgias'in şüpheciliğinin ne kadar aşırı boyutlara uzandığını ise ona mal edilen birbirini izleyen su üç görüşünden çıkarabiliriz: "Hiçbir şey yoktur, olsaydı bile bilemezdik; bilseydik bile başkasına iletemezdik".
Çünkü 'gerçek' asla söylenemez: Gerçek, söylenen şeyin, iddianin konusu olan şeydir ve dış dünyada, nesnel dünyada bulunur.
"Fark etmez, sevip sevmediğimi bilmek istemiyorum. Hayatımdan hoşnutsuzluk duymamaya ve hatta ona katlanmaya alışmak istemiyorum, yoksa yine kaybolurum. Çok işim var ve hepsini yapıyorum. Öyle iyi yapıyorum ki her gün yapmam gerekenden daha fazla iş veriliyor, onları da yapıyorum. Öyle kolay yapıyorum ki haliyle daha zor ve berbat işler veriliyor, ses çıkarmadan onları da yapıyorum. Eğer yapmasaydım, yapmayıp reddetseydim durumumun iyileştirilebilir, bir şekilde yumuşatılabilir olabileceğini, hatta bir gün katlanılabilir hale geleceğini düşündüğüm anlamına gelirdi bu." "Yine de insanın hayatın kolaylaştırabileceği halde bunu yapmayı reddetmesi size özgü olmalı matmazel.'
Amine güntay
@amine_g·Started reading a book
Felsefeye Giriş
Felsefeye GirişAhmet Arslan
8.5/10 · 1,419 reads
255 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.