(okumak isteyenler için çok uzun ama duygusal bir metin bırakıyorum buraya -bendenizden-)
(Askerden dönen Necmi'nin annesini kaybetmesi üzerine arkadaşına bunu anlatması)
Necmi başını büküp olayları tek tek anlatmaya başladı. ‘Valla devrem ne sen sor, ne ben söyleyem. Bizimkiler de bilmez ama benim sonum yakındır. Benim Valideyi hatırlar
Dublörün Dilemması ile sevdiğim, Korkma Ben Varım’la kurgu yaratıcılığına hayran kaldığım ve böylelikle en sevdiğim yazarlar arasına giren Murat Menteş, Ruhi Mücerretle de aynı edebi keyif ve yaratıcılık hızını sürdürmüştü. Sonra araya uzunca bir boşluk girdi ve Fink ile tekrar Menteş’in edebi dünyasına giriş yapmış oldum.
Her romanında bahsi
Su gibi akan bir sohbetti ağzınıza yüreğinize sağlık.
Allahın funny bi kulu O kadar hızlı konuştun ki abi yazıyı yazmakta zorlandım şahsen ben yazdığımi okuyamıyorum çözersem diğer arkadaşlarada veririm notları.. 🫣
Selîm Gök[h]an kardeşin sohbet kısmına yazdığı küçük sözler olsun.
Mert C. kardeşin sohbet arasına girip verdiği örnekler olsun.
KaraBeg abinin geçen haftaki sohbetini not alamamıştım amma velakin sabah namazdan sonra aklımda kalan kısımları 3 saife almış olsam da şuanda da arada yaptığı konuşmalar,hadisler ve hadiseler için teşekkür ederim Rabb'im evlatlarıniz ile birlikte haydi kulum cennete dediği kullardan olasınız inşaallah.
Allahu Teala Hazretleri her birinizden razı olsun, gecemiz mübarek olsun.Amin.. 🌼
Herkese selamlar Kitapligi eritme hareketi kapsaminda yeni bir seriyi okumaya başladım. #perihalkıserisi nin ilk kitabi olan #zalimprens i okudum ve sohbeti için hemen geldim.
Bu seriye başlamadan evvel duyduğum ve okuduğum yorumlar kafa karistiriciydi. Kimisi çok severken kimisi hiç sevmemişti. En büyük nedeni ise ceviri sorunuydu. Orijinal
Benim seni sevdiğim gibi beni sevmediğin için senden nefret ediyorum.
Selam, pat diye dalıyorum ben ikinci şans zamazingosunu bu kitapta hiç sevemedim. Bu kitapta ne trope hoşuma gitti ne de ikiliye yazılan sahneler. Konu o kadar sinir bozucuydu, karakterler o kadar samimiyetsizdi ki keyif falan alamadım. Kitapta yazarın şaşırtmaya çalıştığı
Bittiği için derinden üzüldüğüm bir kitap okumayalı uzun zaman olmuş. “Kesinlikle bunun hakkında yazmalıyım.” dedirten bir kitap oldu amma velakin keramet kitaptan çok yazarda! Kitabın konusu şöyle ki, Feribe isimli baş karakterimiz aşık olduğu adamla ayrılma sonucu girdiği depresyonun içerisinde hem sevgilisinin ve yaşadıklarının yasını tutmakta hem de kocasını aldatmış olmanın verdiği suçlulukla boğuşmaktadır ki durum onun için içinden çıkılamaz kapkaranlık bir hal alınca son çare kendisini Mazi İmha Merkezi’nde bulur... Hikaye de buradan sonra gelişiyor.
Yeri geldi heyecanlandım, “acaba ne olacak?” diye hızlı hızlı ve merak içinde okudum, yeri geldi karakterlerle ve özellikle Feribe ile bağ kurdum, çok yerin altını çizdim, çokça güldüm, çokça üzüldüm ve acaba gerçekten Mazi İmha Merkezi olsaydı nasıl olurdu diye düşündüm... Karakterin zihnine karışmışım gibi hissettiğim, bağ kurduğum kitapları çok seviyorum. Nermin Yıldırım inanılmaz şahsına münhasır bir yazar. Bu denli derin, üzücü ve can sıkıcı konuları, mizahıyla ustalıkla yoğurmuş. Evet yanlış duymadınız, kitap sıklıkla mizahi ögeler içeriyor. Ve kitabın dili bana “bu yetenek başka bir şey değil.” dedirtiyor. Akıp giden bir dili var ve karakterler vasıtasıyla yazarın da içtenliği içinize işliyor. Bana çocukluğumda okuyup çok sevdiğim bir kitabı hatırlatıyor samimiyeti, hangisi olduğunu bulamıyorum. Nermin Yıldırım’ı keşfettiğim için mutluyum. Bu kitap bana arkadaş olmuştu, diğer kitaplarını da okumak için sabırsızlanıyorum.
Unutma DersleriNermin Yıldırım · Doğan Kitap · 20193,742 okunma
İncelememe kitaptan bir alıntı ile başlamak istiyorum. " - bikeş! Diye seslendi isabiekov. Kız döndü baktı:
- ne var? Bana birşey mi söylemek istiyorsunuz?
Kısa bir süre alık alık durdu. Sonra :
- size şu.. Şu elmayı getirdim, diye kekeledi.
- elma mı? Amma da iş ha! Benim hiç elma yemediğimi mi sanıyorsunuz?
- yoo, mesele o değil.. Ben onu şeyde buldum...
- ne olmuş yani? Benden ne istediğinizi anlamıyorum! Dedi kız sinirlenerek. Ve sonra onun yüzüne bile bakmadan hızlı adımlarla uzaklaştı oradan. "
Bu alıntı şuan size boş gelebilir ama çok sarısıcı. Sarsıcı olan ise; hediyenin samimiyetinin değilde, değerinin daha önemli olduğunu, kadınların bir defa daha seven bir erkeği üzdüğünü göstermesi. Benim bu kıssadan çıkardığım yegane hisse bu.
Kısa ama etkili bir kitap. Okumanızı kesinlikle öneririm.
Her Ay Okuyanlar Kulübü Tereddüt.
Bir mütereddidin hikâyesi bu.
Çağımız insanının en hızlı olayı değişim. Tamam hayat durağan değil, o değişime ayak uydurmak lazım gelir elbette dee bu kadar da hızlı değişim yaşanmaz ki değil mi canım. Bir fikir beyan ediliyor, bir davranış sergileniyor ya da bir karar alınıyor amma velakin bir an sonrasında fikir değişmiş, tavır değişmiş, karar değişmiş...
İşte bizim mütereddit karakterimiz de tam da bu tanıma uyuyor. Günümüz insanının özeti...
Çocuğu hasta bir baba, karısından şikayetçi bir adam, her ikisininde istekleri var. Biri evladını nasıl tedavi ettireceğini düşünüyor, öbürü şikayet ettiği eşinden nasıl kurtulacağını. Ve ikisinin yolu iki yaka arasında durmadan gidip gelen vapurda kesişiyor :-) sonrası bir pazarlık, al gülüm ver gülüm olayı...
Kopmuş aile bağları, birbirine uzak yabancı eşler, zevk için dünyaya getirilmiş çocuklar...
Devamlı tereddüt eden bir adam...
"Niçin doğduğumuzu bilmiyoruz. Sabahları niçin uyandığımızı da... Çocukluğunu yapmadan askerliğini yapanlar, doğmuşken yaşayanlarız. Uruz, sivilceyiz, et beniyiz toplumda. Madem doğmuş bulunduk ; onlar bize katlanır, biz hayata..."
@herayokuyanlarkulubu moderatörlerinden canım