Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Vanessa

Zavallı vatandaşların sadece bu özgür bir ülke olduğu için alınlarının ortasına bir kurşun yemeleri ya da hiç sahip olmadıkları için kullanmasını bilmedikleri özgürlük yüzünden bütün varlıklarını yitirmeleri ender bir durum değildi.
Reklam
Gönül evi
Masalsı bir yaşamın gerçeğe indiği, gözlerin inanamayacağı kadar gerçek, rüyalardan taşmış zamanları yaşayacağı bir yeri hep olmalı... Saklısında, aklısında, hayalden biraz daha yakın ama gerçek, gerçeğin yoruculuğundan daha uzak, daha sıcak, daha doğal bir yeri, kendine ait bir yeri olmalı... Kaybetmekten korktuğu, gün yüzüne çıkarmayacağı, sır gibi, var gibi, hep oaradaymış gibi, bir yeri, o yerin yaşamı, o yaşamın bir devamı, bir seçeneği, bir yolu, bir durağı hep olmalı insanın...
Eksik olan şeyinizdir
Bazı şeyler birden gelir. Kuş gibi. Gelir, omuzunuza konar. Yorgundur. Dinlenecek bir daldır aradığı. Gelir ve konar dallarınıza. Ürkütmek istemezsiniz onu. Çıt çıkarmaz, yorgunluğuna kol kanat olursunuz. Bir soluktur sadece yükü. Biraz kalmak, ürkmede, korkmadan geride bıraktığı herşeyi unutmaktır dileği.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yapmak isterken bozarsın bazen. Yazmak isterken çizersin... Toplamak isterken dağılırsın. Gitmek isterken kalırsın bazen. Kaldıkça gidersin, bitersin...
Hiçbir kaba sığdırmaya çalışma kendini. Kendi kabında güzelsin. Herkes gibi olmak zorunda değilsin.
Reklam
Bir papatya falının bizi kandıran masun yalanına,gökyüzünün kimseden birşey beklemeden doğan güneşine, yağmurların ıslatan samimiyetine razıyız...
Çok şey istemiyoruz
Karınca yoluna denk gelmiş isek üşenmeden yolumuzu değiştirmek, ezerek yükselenlere inat kimselere dokunmadan kendi yolumuzla kalmak istiyoruz. Bir mevkiye ulaşmak şöyle dursun, ulaşanlara karışmak şöyle dursun, kalabalık yapmak istemiyoruz kimsenin heveslerinin önünde, yolunda... Kaprislerinin uğrunda çerez, egolarının uğrunda malzeme, ihtiraslarının yolunda sermaye olmak istemiyoruz.
Hayaller, gerçeklerle baş edebilmenin panzehiridir!
Kötücül tüm duygular insanlığımızı, kurallar ise özgürlüğümüzü yok ediyor ve bizler tutsak kötü insanlar olarak kalıveriyoruz bu dünyada bir süre daha. İçimizde kötücüllerden kendisini kollayanlar da oluyor tabii. Ama o zaman da iyi ve tutsak insanlar oluyorlar onlar da. Haa, onlara bir de enayi deniyor ama bu konumuz dışı. Sen sakın tutsak etme ruhunu şartlara emi! Hep böyle çocuk kal.
En saf halimizle dünyaya geliyoruz. Büyüdükçe bölünüyoruz. Önce cinsiyetlerimiz bölüyor bizi, sonra sıfatlarımız. Bu bölünme elbette iyi. Biz insanlar onlarla varız. Fakat, onları kullanarak bazen kötülük de yapabiliyoruz, kötü davranışlarada maruz kalabiliyoruz. Bu unsurları istismar ediyoruz. Büyüdükçe, cinsiyetlerimiz ve sıfatlarımızla daralttığımız insanlık alanımıza bir garip haller ekleniyor. Öfke, kibir ve kıskançlıktan beslenen kötücüllerin her biri, cinsiyet ve sıfatlarımızı kötüye kullanarak kurulduğumuz o yerde alta kalan insanlık alanımızı zapt ediveriyor. Ve biz yetişkinlerin çoğu, deneyimli yaşlarımıza geldiğimizde, kaybettiğimiz insanlığımızın, kayıp olduğunu bile fark edemeyecek körlük prangalarına sahip olmuş oluyoruz.
Reklam
Sen de tıpkı benim gibi, sıcaklığın güven veren hissini hep arayacaksın. Büyüdüğünde, sıcak evlere gıpta edeceksin. Şimdi yapamadıklarının hayali büyüdüğünde yakalayacak seni. Hayallerini abartacaksın benim gibi. Hayalperest diyecekler sana da. Bugün, oyun oynar gibi yaptığın bu koca işler, yarın sana farkındalık olarak değer katacaklar. Büyüdüğünde sektirerek işe gideceksin böyle. O yetişkin sorumluluklarını, bir çocuk masumiyetinde ve kolaylıkla, eğlenerek yapacaksın.
Tumturaklı olmayan nasihat:
Dibi çoktan tutmuş dünyanın en dibinde kazıntıya kaşık çeken gayretli çocuk, sana ne demeli bilmem ki? Üstelik senin, buharlaşır gibi kolayca yüzeye çıkan yaşıtların varken sana ne demeli ki? Hayatın en zor köşelerinden birine tutunuyor olsan da. Olsun. Sana acınmaz ki ! Sadece sana saygı duyulur.
Gerçekten yapabileceğim başka birşey yok mu ?
Birşey yapamasam da nasihat verebilirim sana.Biz yetişkinlerin en iyi yaptığı şey budur. İçlerini dolduramadığımız nasihatleri vermekte bonkör davranırız her zaman.
Sayfa 49
Sorumlulukları ağırlaştırılmış, ihtiyar bir çocuk. Ağır Dağı kadar yüksek ve gerçek, Kaf Dağı kadar ulaşılmaz ve hayal üstü. Kırışan elleriyle birlikte yüreğide olgunlaşmıştı. Belli ki yüreğinde de vardı bu çizgilerden.
Biz yetişkinlerin tamah ettiği şeylere önem vermiyordu.
1.277 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.