Suçlar sabit fikirlerden doğar. Evliliğin kutsallığı bir sabit fikirdir. Bu kutsallıktan bağlılık duymamanın suç olduğu fikri gelişir ve bu nedenle de evlilik yasası bu tür suçlara kısa ya da uzun süreli bir ceza getirir. Ancak bu ceza "özgürlüğü kutsal" olarak ilan edenler tarafından özgürlüğe karşı bir suç olarak görülmelidir ve kamuoyuda sadece bu anlamda evlilik yasasını kınamıştır.
Toplum, her bireyin kendi hakkını elde etmesini istiyor ama sadece toplumca tanınan hakkı, toplumun kendi hakkını istiyor, gerçekten bireyin kendi hakkını istemiyor. Ancak Ben, kendi erk yetkinliğime dayanarak Kendime hak veririm ya da alırım ve her türden üstün erke karşı asla tövbe etmeyen bir suçluyum. Kendi hakkımın maliki ve yaratıcısı Ben, Kendimden başka hiçbir hak kaynağı tanımam, ne Tanrı'yı, ne devleti, ne doğayı, ne de şu "ebedi insan haklarıyla" birlikte insanın kendisini, ne insansal ne de tanrısal hakkı.
Hak - "kendinde ve kendisi için". Demekki Bana ilişkin olmaksızın! "Mutlak hak!" Demekki Benden kopuk! Kendinde ve kendisi için varolan! Bir mutlak! Ebedi hak! Hakikat gibi!