Pedagoji açıkça göstermiştir ki, insan oldukça zor eğitilebilen bir varlıktır. Zira başka canlıların eğitimi tamamen şartlandırma yoluyla gerçekleştirildiği halde, insanın eğitimi büyük ölçüde iknâya dayanır. Çünkü insan akıllı varlıktır.
İmam Gazâlî'ye göre tıb “beden sağlığı ilmi" olduğu gibi ahlâk da "ruh sağlığı ilmidir." Bu ilim sayesinde insan, ruhunu kötü huylardan, rezilet hastalığından kurtarmak ve ruhun sıhhati demek olan iyi huylar ve faziletlerle bezemek suretiyle ebedî olan âhiret hayatını kurtarma ve kazanma imkânını bulur.
"Ahlâk, insan nefsinde yerleşen öyle bir heyet (meleke)dir ki, fiiller, hiçbir fikrî zorlama olmaksızın, düşünüp taşınmadan, bu meleke sayesinde kolaylıkla ve rahatlıkla ortaya çıkar.
... Gazali'nin bildirdiğine göre, tasavvufun uluları şöyle demişlerdir: 'Su üzerinde yürümek suretiyle keramet izhar eden, bununla beraber Şer'a (Dine) muhalif iş yapan bir kimse görürseniz, iyi bilin ki, o kimse şeytandır.'
İslam, prensip olarak -Hristiyanlık'ta olduğu gibi- insanı, ne bütün insanlığı günah kirlerine boğan bir Adem, ne de ilah mertebesinde günahsız bir İsa kabul eder.