Politik liberalizm, efendilerle köleler arasındaki eşitsizliği ortadan kaldırarak insanları efendisiz ve anarşik hale getirdi. Artık efendi, Tek'in, "egoist"in başından kaldırıldı ve bir hayali varlık haline geldi: Yasa veya devlet oldu. Toplumsal liberalizm ise mal mülk eşitsizliğini, zengin-yoksul farkını ortadan kaldırdı,
"Hutbelerde hükümet goygoyculugu yapan atıp tutan sandık görevlisi gibi vaizler var. Bunlar nahoş durumlar sen önce insan olmayı anlat doğruluğu, temizliği, kul hakkını anlat değil mi?"
Platon, demokrasi "çok hoş bir siyasal düzendir, anarşik ve rengârenktir, eşit olanlara ve olmayalara aynı şekilde, ayrım yapmaksızın, bir tür eşitlik atfeder.
"Tekrar kitabın kapağını açtım ayraçlı yerden. Muhakkak ayraç kullanırım amirim, size de tavsiye ederim. Öyle sayfanın kulağını kıvıranların ne kitaba ne kendilerine saygısı yoktur bence."
...Bataille'ın konumu Dada'nınkiyle aynı değildi. Aslında, 1920'deki inatçı tutumuyla kıyaslandığında, daha sonraki yıllarda Bataille'ın Gerçeküstücülüğe çok daha yakınlaştığı görülecekti; bunun başlıca nedeni, Gerçeküstücülerin tümlüklü algısını onaylamasıydı: Modern insanın ikileminin bir bölümünü, insan doğasının karanlık ve anarşik itkilerinden bahsedecek mitin (ya da onun deyimiyle 'kutsal'ın) yokluğu oluşturur.
On dokuzuncu yüzyılın ortalarında kağıt biraz ucuzlayıp çocuklarda okuryazarlık oranları hızla yükselince, çocuk edebiyatı da çocukların gerçekten ne istediğini dikkate almaya başladı. Peri masallarının insanı içine çeken açlığı dizginlerinden boşalıp, geliştirilen yeni matbaalarla bir araya gelince çocuk romanlarının önü açıldı. Çocuklar için
Bütün nevrozların ve psikozların sebebi; insanın yetişme çağında yaşadığı mahrumiyet ve acıların anlamını bulamamasıdır. İşte bu anlamlandıramama işi, insanoğlunu ilerleyen yaşlarında psikoza düşürüyor. Modern insan vahiyden ve ilahi anlamlardan koptuğu için gitgide anlamsız bir düzeye mahkûm oluyor. Acılarını anlamlandıramıyor, başına gelen işleri bir sabır imtihanı olarak, bir çile olarak görmemeye başlıyor. Böylelikle insanda bir asilik başlıyor. "Nedir bu başıma gelen? Ne saçma bir hayat! Her şey ne kadar da kötü..." demeye başlıyor. İşte burada bambaşka bir hayat tarzı, bambaşka bir düşünce, anarşik bir tavır ortaya çıkıyor. Bunun yanında kendinden menkul bir güç çıkıyor ortaya.